2.Bölüm

320K 10K 1.1K
                                    

Medya* Berra Derin

Yorumlarınızı bekliyorum, şimdiden iyi okumalar! ❤️

Gözlerimi uykumu bölen ses ile açtım. "Anlıyor musun beni?"

Yorganı üstümden çekip sırtımı dikleştirdim. Gözlerimi ovuşturmaya başladım.

"Dediğimi yapacaksın! Bulacaksın onu bana!" Bu dünki adamın sesi değil miydi? Sabahın köründe ne oluyor ya? Sesi yüksek ve çok sinirliydi. Yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledim. Kilidi açıp kulpu indirdim.

"Akşama kadar vaktin var."

Ne zorba bir insan. Emirler falan veriyor birde. Odasının kapısı kapalıydı. Dün Ali'ye laf etmiştim ama benim meraklı halimin ondan bir farkı yoktu. Odanın kapısı açılınca panikledim. Göz göze gelince gözlerimi kaçırdım.

"Sen beni mi dinliyorsun?" Bakışlarını üzerimde hissediyorum.

"Ne münasebet!" Kapıyı arkasından kapatarak odadan çıktı. Gözlerimi üzerinde gezdirdim. Dün geceki gibi resmi giyinmişti. Kumaş siyah pantolon, beyaz gömlek ve siyah ceket... Sol kolunda ise saat vardı. Bana cevap vermeden önümden yürüdü. Yok ben dayanamıyorum gerçekten! Tahammül edemiyorum egolu kibirli insanlara!

"Bana baksana sen." dedim kapı eşiğinden ayrılıp. Hala yürümeye devam ediyordu.

"İnsan bir özür diler." dememle arkasını döndü. Gözlerini, gözlerime sabitledi. Nasıl kendinden bu kadar emin davranabilirdi?

"Dün odama girdin ve üstüme yürüdün. Hiç bir şey olmamış gibi devam ettin. Şimdide seni dinlediğimi söylüyorsun. Kimsin sen ya?"

Dudağının kenarı yukarı doğru kıvrıldı. "Kaan Erdinç." dedi alaycı bir tavırla. Anlamsız bakışlarımı üzerinde gezdirdim. Verdiği cevabı sindirmeye çalışırken arkasını dönüp gitti. Küstah!
Ben neden bu kadar takılıp ciddiye alıyorum ki. Herife baksana umurunda bile değil. "Bir şey yok, bir şey yok." diye tekrarlamaya başladım...

Hiçbir şey olmamış gibi arkamı döndüm. Bir an önce hızlı davranıp buradan gitmeliyim. Odaya vardığım gibi üstümü değiştirdim. Odayı ve valizi elimden geçirip aşağıya indim.

Ali "Berra, günaydın!" diyerek yanıma geldi.

"Günaydın canım."

Mutfaktan Hale çıktı, elinde ki tabakları masaya doğru götürdü. "Günaydın!"

"Günaydın." gülümseyerek karşılık verdim. Mutfaktan orta yaşlarda bir kadın çıkmıştı. Tonton sevimli bir kadındı. Elinde tepsi ile masaya ilerledi. Hale, kadını göstererek "Emine teyze ile tanış. Bizim ev mutfak hep ondan sorulur. Evimizin üyesi o." Ardından beni gösterdi. "Berra'da benim misafirim." dedi.

"Memnun oldum Emine teyze."

"Bende memnun oldum kızım, gelin bakalım sofraya geçin."

Ali elimden tutup masaya doğru çekiştirdi. Hale başa geçince bende çaprazına oturmuştum. Tabii ki Ali'de yanıma oturdu. "Emine teyze aç değil misin, beraber kahvaltı yapalım."

"Kaan oğlumla sabah erkenden yedim bir şeyler."

"Ya Kaan mı gelmiş? Bana hiç haber vermedi."

Ali, "Dayım neden beni görmeden gitti ki?" suratını asmaya başladı.

"Belli ki önemli işleri çıkmış yoksa o da bize eşlik ederdi oğlum." Ali'nin keyfi azıcık kaçmış gibiydi.

Hale. "Hadi afiyet olsun." diyerek elini çatalına uzattı.

SİYAHIN YANSIMASIWhere stories live. Discover now