↬the end

1.4K 72 38
                                    

Kendisini yorgunca yatağa attı genç kadın. Sevgilisi hala gelmemişti.

Yaklaşık bir yıldır sevgililerdi. Mert'in ona aşkını itiraf ettiği gece yaşadığı şaşkınlığı ve kızgınlığı hatırladı. Kendisine kızmıştı, bu adamı görmediği için.

Doğru insan ile doğru zamandı.

Maç günleri doğal olarak gece geç saatlerde evde olurdu, o ise sevgilisi gelene kadar uyanık kalırdı. Mert Hakan kızardı onun bu huyuna, onun için uykusundan olmasını istemezdi.

Bugün yine gol atıp bileğindeki tokayı öpmüştü. O toka, bileklikleri, küçükken çizdikleri saçma resimler, oyuncaklar ve hatta sevgilisinin onun için tuttuğunu söylediği ama asla okutmadığı günlük...

Bunlar onların aşkının somut simgeleriydi.

O an biraz yaramazlık yapmak istedi. Mert Hakan'ın dolabına doğru yürüdü ve çekmeceyi açtı. Kalın kapaklı defteri eline alıp yatağına oturdu.

İlk sayfadan başlamıştı okumaya. Gözleri doluydu ve geçmişteki kendisine daha çok kızdı. Bu adamı bu kadar üzmüş müydü gerçekten? Onun yaşadıklarını kendisi yaşamış olmayı diledi.

O okurken Mert Hakan yorgunlukla evin salonuna giriş yaptı. Yukarıdan gelen ağlama sesleri ile kaşlarını çattı. Hızla odaya doğru yürüdü.

"Sevgilim! Ben geldim."

Ağlayan kadını gördüğünde telaşlandı.

"Bir sorun mu var? Kim üzdü seni? Ben mi farketmeden bir şey yaptım?"

Genç kadın gözyaşlarını silerek kafasını olumsuz anlamda salladı ve ona sıkıca sarıldı.

Adamın gözü yataktaki deftere ilişti.

"Bunu yapmış olamazsın!"

"Sadece merak etmiştim."

Mert Hakan parmaklarını onun ıslak yanaklarına götürdü.

"Toparlanın küçük hanım. Sebebi ne olursa olsun ağlayamazsınız, özellikle benim yüzümden hiç ağlayamazsınız. Şuan sırf seni üzdüğü için bu defteri parçalarına ayırabilirim."

"Hayır, hayır! Sakın yapma!"

Mert Hakan defteri yatağın yanındaki masanın üstüne koyup yatağa uzandı.

"O zaman şimdi yanıma sokuluyorsun, sarılıyoruz ve uyuyoruz. Hem sen bu saate kadar niye uyumadın? Beni beklemek yok demiştim."

"Sen beni yıllarca beklemişsin sevgilim."

Adam gözlerini devirdi.

"Böyle konuşmaya devam edersen yakacağım o defteri."

"Tamam, sustum!"

Sarıldıklarında kadın adama sıkıca tutundu. Birbirlerine iyi geliyorlardı ve aralarında aşkın yanında büyük bir güven, saygı bağı vardı.

Yıllar onları yıpratmıştı ama onlar birbirlerine tutunarak yaşamaya devam etmişti.

Yaklaşık bir yıl önce o günlüğe yazdığı cümleleri hatırladı.

'Bu kuru söz kalabalığı, sana dokunamadığım için. Seni kollarıma alıp uyuyabilseydim, bu defterin sayfaları boşta durabilirdi.'

Şimdi ise gerçekten onu kollarını ona sarmış bir şekilde uyuyordu. Bu anı bir rüyaya benzetemezdi. Tam tersine onsuz geçirdiği yıllar sadece bir kabustan ibaretti, burası gerçek hayattı...

Adam, kadının kulağına fısıldadı.

"Ben seni çok sevdim,
Belki zordur anlaması sessizliğimden.
Ben seni çok sevdim,
Oku kelimeleri gözlerimden."

*********

Oh selam!

İnanır mısınız bilmiyorum ama bu hikayeyi bir günde yazdım. Tüm bölümlerini birlikte paylaşacağım.

Nasıldı? Mert Hakan'ın aşkının inceliğini yansıtabilmişimdir umarım!

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Başka bir kurgu da görüşmek üzere! Hoşçakalın.

↬19.11.2021

Sevgilerle, Laurel.

black buckle ♤, mert hakan yandaş Where stories live. Discover now