E

337 39 11
                                    

Ayakşamın gecesi

Draco ve Harry ortak salonu terkeder terk etmez adımlarını dışarıya yönlendirmişti. Hızlı adımlarla koridorlar içerisinde koşturuyorlardi ki tek umutları kimseye yakalanmadan gidip gelmekti. İkili sonunda bahçe kısmına ulaştıklarında Harry yasak ormana doğru yönelmiş, sarışınsa ani bir hareketle onu durdurmuştu.

"Hagrid'in kulübesinin oradan gitmeyelim. Bizi görürse açıklamak zorunda kalırız. Ve eğer hipogrifi kaçırdığımı öğrenirse kesinlikle bana bir daha güvenmez!"

"Hagrid öyle biri değil Malfoy."

Harry düzenlemeye çalıştığı nefesleriyle düşüncelerini belirtirken sarışının canavarları için bir hayli üzülen haline dayanamamış ve kabul etmişti. O öyle istiyorsa öyle olurdu. Olurdu da yasak ormana Hagrid'e görünmeden nasıl gireceklerdi?

"Keşke görünmezlik pelerinini alsaydık."

"O kadar abartmaya gerek yok, daha uzaktan gitsek yeter."

Harry sarışını onaylarken bile istiye uzattıkları yolda göz gözü görmüyordu. Hava o kadar karanlıktı ki iki adım ötesini seçemiyorlardı. Bir de üzerine sırf Hagrid'in görme ihtimaline karşın lumos büyüsünü yapamıyorlardı.

Harry bir anda ellerinde hissettiği sıcaklıkla şaşırıp sarışına bakarken Draco tamamen karşıya odaklanmış durumdaydı. Kuzgun nedense dudaklarında oluşan tebessüme engel olamamıştı.

"Ne o korkuyor musun Malfoy?"

"Daha çok birbirimizi kaybetmeyelim diye uğraşıyorum."

Harry içten içe inanmasada uzatmamış ve Draco'nun onu beraberinde götürmesine izin vermişti. Fazlasıyla işine gelen bir konumdayken şikayet edecek değildi ya.

"Sence nereden aramaya başlamalıyız?"

"Tabii ki de Şahgaga'nın yanından. Mantıklı düşün Potter, kaybolduğunda ilk anneni ararsın."

Harry sessizce duyduğu cümlenin ağırlığını kaldırmaya çalışırken sarışında saçmalayan ağzına vurmak istemişti bir an.

"En azından yavruyken. Büyüdüğünde ve kendi sorunlarını kendin hallettiğinde ilk arayacağın kişi genelde yanında olan sevdiklerindir. Bu yüzden saçmalayan ağzıma takılma."

"Bir şey dememiştim."

"En çokta bu sessizliğin geriyor Potter. Sen hep boş yapan geveze taraf ol, olur mu?"

"Bir saniye, sen benim ne boşumu gördün pardon?"

Harry dakikalar bile geçmeden tüm cazgırlığını kuşanırken sarışının yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.

"O zaman saymaya mantığını konuşturduğun anlardan başlayayım, daha kısa."

Kuzgun duydukları üzerine gözlerini açabildiği kadar açarken ellerini ayırmış, sert hafif dinlemeden vurmaya başlamıştı.

"Madem öyle, git bul hipogrifini gelmiyorum! Hagrid'e gideceğim ve ne kadar sorumsuz olduğunla ilgili güzel bir konuşma yapacağım."

Fantastic BeastsWhere stories live. Discover now