Kaybolan Gazeteci ve Köylüler

354 9 2
                                    

Okuyacağınız hikâye tümüyle gerçektir. Araştırmacı gazeteci Mehmet Ün ve birkaç köylünün kaybolmasına neden olan olaydır.

A'râf Süresinin 179. Ayetinde; Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.

*****

Olayları anlatan kişileri gazetecinin arkadaşı İsmet Anlı ve olayın yaşandığı gün köyde ikametgâh eden Ali

Rıza. Olay 1999 yılında gerçekleşmiştir. Köy ismini hariç diğer yerlerin ismi gizli kalacaktır.

***

Olayın yaşandığı gün izinliydim. Ancak iş arkadaşlarımın yanına dönüp onlara bir kaç haberden bahsedecektim. Mehmet benim en yakın arkadaşım olur, halini hatırını sordum. Epey konuştuk, mevzu işe geldi, bana Karlıdere köyüne, -köyde bir cin vakası yaşanmış 1979 yılında-, onu araştırmaya gideceğini söyledi.

Haberden gelecek parayla evleneceğini söyledi. İyi bir prim alacağını iddia etti. Ne dediysem ikna edemedim. Kamerasını telefonunu alıp aracına atlayıp köye gitti. Sonra sadece 2 kez konuştuk.

Telefon kayıtları

Mehmet: Alo

İsmet: Alo efendim

Mehmet: İsmet köye vardım ancak, dışarıda kimse yok ve çok soğuk.

İsmet: Hadi ya. Muhtarı bul o sana yardımcı olur elbet.

Mehmet: Tamam.

Köylü Ali Rıza'nın anlattığı olay;

"O gece kahvede arkadaşlarla sohbet ediyorduk, kahvenin önüne bir araç yaklaştı. Köyde kimsede araba yoktu, içeri girdi. 1.70 boylarında esmer, gözlüklü yakışıklı bir adam, bize selam verdikten sonra, gazeteci olduğunu söyledi. Köyde önceden yaşanan vakadan bahsetti, ben ve kahveci hariç herkes söylene söylene dışarı çıktı. Bende olayı anlattım.

''Vakanın olduğu evi göster'' dedi.

Gözü dönmüş gibiydi. Tamam dedim.

Arabayla o evin önüne geldik, arabadan iner inmez camdan birinin bize baktığını gördük. Bu imkansız çünkü evde kimse yoktu. Hayaldir diyerek önemsemedim.

Ben eve gidiyorum dedim.

''Hayır bekle, beraber gireceğiz sen olayı tekrar anlat'' dedi.

Eve girdik ancak felaket bir koku vardı, iğrenç kokuyordu. Üst kattan bir koşma sesi duyduk ben korkudan attım dışarı kendimi. O içeride kaldı. Bende korkudan eve doğru koştum.

Mehmet Ün'ün İsmetle olan konuşması. 00:35

Mehmet: Alo. (sesi titreyerek)

İsmet: Efendim Mehmet, bu saate hayırdır?

Mehmet: Bana doğru geliyor. (ses parazit nedeniyle gidip geliyor) o bana doğru geliyor.

İsmet: Kim geliyor? Arayayım mı polisi?

Mehmet: Çok kötü hissediyorum. Evden çıkamıyorum. Polise haber ver, K.... Karlıdere köyü..

İsmet: Tamam, ben hemen arayıp sana dönüyorum.

Mehmet : (Kapı çarpma sesi) (telefon kapanıyor)

Polisler olay yerine geldiğinde gazeteciye ulaşamaz. Evde yapılan araştırmalar sonucu, odanın bir bölümünde Arapça "cinler burada" yazıldığını, yerlerde kanların olduğunu buldular.

Araştırmalarını sıklaştıran polis, bir kaç köylünün bağırışlarına şahit oldu, köyde kaybolan tek gazeteci Mehmet değildi. 5 ya da daha fazla köylü kaybolmuştu.

Araştırmacılar köyün ormanlık alanında sürerken, İncir ağacının altında gazeteciye ait bir ses cihazı ve kamera buldular. Bir adet 44 numara bot buldular. Polis uzun uğraşlar sonucu gazeteciye ve köylüye ulaşamadı.

Sonra kamera ve ses cihazlarını incelediler; Ses cihazına kaydedilen 3 bant ses kaydı:

1 - Yardım edin. Yardım edin. (Burada çığlık atıyor)

2 - (Köylülere ait sesler duyuluyor)

3 - (Parazit sesi ve nefes alma sesleri var)

Gazeteciye ve köylülere hala ulaşılmadı, ancak bu vakayı anlatan kişilere de, 2005 tarihinden itibaren ulaşılamamıştır. Bir polis memuru 2000 yılında intihar etmiştir.

Türkiye'de Yaşanmış Paranormal OlaylarWhere stories live. Discover now