3.bölüm

79 50 98
                                    

Fotoğraftaki Ekin'e en benzetiğim kişi tarifi.

Okula gelir gelmez hızlıca bahceye girdim. Köşedeki bankta Özgür ile Aras oturuyordu. Aras tavuklu beresini takmıştı. Gülerek yanına giderken beni görünce kollarında önünde bağlayıp durdu.

"Git salça kafa tripliyim sana." dediğinde Özgür "Hoşgeldin." diyerek gülümsedi. "Sanada." dedikten sonra Aras'a dönüp baktım. "Tiribini yesinler." dediğimde Özgür güldü.

"Ablası küsmüş sana, yazık." diyerek dudaklarını büzdü. "Küsmüş ha, öyle mi?" dediğimde Aras bana bakıp kafasını salladı. O sıra Aras'ın tavuklu beresini hızlıca kafasından çıkarıp kaçtım. Arkamdan bağırırken kendi kafama taktım. "Getir Meftümü." diye bağırırken ona bakarak bir yandan gülerek koşuyordum.

"Vermiycem, bana karşı tiribini bitirirsen neden olmasın." dediğimde peşimden koşuyordu. "Böyle bir şeyi aklından bile geçirme!" dediğinde daha hızlı koştum. Daha fazla peşimden koşmaktan yoruldu Aras. "Tamam, gel buraya!" diye bağırdı. Daha dönmeye kalkışacakken aniden birisine çarptım. Ona çarpmam ile dengesini kaybetti ve düştük.

Aras başımıza dikelip kahkahalar ile gülerken benim beredeki horozun kafası Keremin ağzına girmişti. Ona gülerek bakarken Kerem başını diyer yana çevirip bereyi öteye fırlattı. Aras koşarak bereyi yerden aldı. Başımı çevirip okul kapısına baktığımda Berk bize bakıyordu.

Kerem bana sırıtarak bakıyordu. "Çok rahatsa biraz daha kalabilirsin." dediğinde halen üstünde olduğumu görünce aniden ayağa kalktım. "Afedersin." dediğimde oda ayağa kalkıp üstünü sirkeledi.

"Sabah, sabah böyle bir karşılaşma beklemiyordum." dedi Kerem sesizce. Sırıtarak ona bakarken Aras gelip omzuma vurdu. "Kız zilli!" dediğinde resmen omuzum yerinden çıktı. "Yavaş be!" diye inlediğimde Berk Aras'ın yanına geldi.

"Aras ben bugün sabah kafeye gittim, sence Ekinle kafenin neresinde karşılaştık?" dediğinde elimi yavaşca anlıma kapattım. Utancımdan ölecektim. Aras hemen sazan gibi atladı. "Nerede, nerede?" demesiyle Berk "Erkek tuvaletinde." dediğinde Aras şaşkınlıkla bana baktı. Kerem köşede kıkırdarken, Aras birden bir kahkaha patlattı. Özgür sırtını bana dönerek oda gülüyordu.

Aras eline meftüsünü alıp "Duydun mu meftü." diyerek kendini yerlere atarak gülüyordu.

"Rezil oldum." diyerek Özgür'e baktım. Aras "Ekin erkekler tuvaletinde sıra varmıydı?" diyerek gülerken Berk'e karşı kinlenmiştim.

"Ekin yani halen inanmıyorum." diyerek Özgür gülerek tekrar arkasını dönerek gülmeye devam etti. Yani Özgürde güldü ya pes artık.

Keremde oradan gülerken resmen kafayı yemek üzereydim. "Ekin hiç kız gördün mü? " diye halen dalga geçiyordu Aras.

"Sabah dalgındım bir andan giri vermişim. Zaten bende çok sonra fark ettim." O sıra Berk'in dudağı sola doğru kıvrıldı. Sinirden ne yapacağımı bilmiyordum. Hem kendisi Aras'a dersem dalga konusu olur diyor hemde söylüyor. Ona doğru bir kaç adım attım. "Bu yaptığın yanlış bir şey, anlıyorum benden haz etmiyorsun ama bunu yapmamalıydın!" dedim.

Berk bu hareketime karşı affalamış gibiydi. Benden bunu beklemiyordu.
Susar yerimde dururum zannediyordu. İstediğini daha fazla eline vermiycektim. Kerem bi anlığına beni yanına çekti. "Tamam, kapatalım konuyu istersen yoksa iş kötü yola gidecek." dedi. Berk'e baktı, ama o bakış hiç hayrı alamet değildi. Aras bile köşede sustuğuna göre korkutmuştu bu bakış.

Sabah sabah resmen sinirlerim zıpladı. Akşam olmadan daha akşam ki olanları düşünüp, düşünüp duruyordum. Sinirle başımı iki yana sallayarak çıkıp gittim. Okula girerek hızlıca son kata indim. Ders felan umrumda bile deildi. Zaten olacaklar akşam başlıyacaktı. Bu fragman gibiydi.

Sahne ÇocuklarıOnde histórias criam vida. Descubra agora