" Değil. Sevgiden korkmana gerek yok Lix. Bu konuda düşünmeni istemiyorum. Yaşanan şeyler hepimiz için zor. Şuan olanlar gözünde büyüyor biliyorum. Hala büyüyoruz. Ve bir şeyler değişiyor. Fakat bu biziz Lixie. Başka ailelerde büyümüş 8 aptal kardeş. Aramızdaki bağ böyle şeyleri göğüsleyecek kadar güçlü. Sadece bazen bunu sınayacağımız anlar yaşayacağız. Şuan olduğu gibi. Bunları düşünme ve hadi yat artık. Saat geç oldu. Ben de Hyunjinlere bakıp geleceğim."deyip kendiyle birlikte kaldırdığı bedeni yatağa yolladı ve odadan çıktı Changbin.

Yavaş adımlarla yan odaya ilerledikten sonra sessizce kapıyı açtı ve gördüğü görüntüyle gülümsedi.

Hyunjinin elleri, göğsünde yatan Seungmin in saçlarındayken belli ki yorgunlukla uyuya kalmıştı ikili.

Tekrar yavaş hareketlerle yanlarına ilerledikten sonra üstlerini düzgünce örtüp aynı şekilde çıktı odadan.

Ardından biraz temiz hava almak için balkona ilerledi.

Kafasının içi mahşer yeri gibiydi. Evlerinden biraz uzak bu evin odalarında hepsi birbirinden yorgunca, huzursuz uykularına dalan üç küçüğü, geride bıraktığı dağılmış hyungu ve onlardan bir farkı olmayan diğerleri beyninin her bir köşesini işgal ediyordu.

Yine gerçekten aile olduklarını hissetiği o anlardan birindeydi. Fakat bu seferki diğerleri gibi onu neşelendirmiyordu.

Sıradan bir hayatı vardı Changbinin. Sıradan fakat sıcak bir ailesi. Atışıp durduğu fakat canından çok sevdiği bir ablaya ve onu destekleyen ebeveynlere sahipti.

Küçük yaşta tanıştığı bu insanlar ile ise küçük ailesi genişlemişti. Bundan memnundu Changbin.

Birbirlerine yaslanarak yıllar geçirdiği bu ikinci ailesi onun için vazgeçilmezdi.

Bu uzun zaman boyunca küçük çaplı bir çok tartışma ve anlaşmazlık yaşamışlardı. Sekizi de birbirinden çok farklıydı. Özellikle Minho ve kendisi.

Birinin ak dediğine diğeri kara derdi. Bir diğeri mor, başkası mavi, pembe, yeşil...
Hepsi birbirinden apayrı karakterlere ve renklere sahipti. Fakat bir araya geldiklerinde muazzam bir gökkuşağı oluyorlardı.

Derin bir nefesle geceyi içine çekti Changbin. Gökkuşakları yağmurlu havalardan sonra ortaya çıkardı.

Şuan büyük bir fırtına yaşasalar da sonlarının iyi olacağını biliyordu. Yine de ayrı ayrı hepsi acı çeken ailesi onu kederlendiriyordu.

Kimseye kızgın değildi. Minho yu tanıyordu. Şuan ne kadar pişman olduğunu biliyordu.

Aklına gelen hyunguyla tekrar Chanı aradı. Bir kaç çalışın ardından büyük olanın yorgun sesi duyulmuştu:

"Changbin? Bir şey mi oldu?"

"Hayır hyung. Sizi merak ettim sadece. Az önce yanımda Felix vardı. Rahat konuşamadım. Ne yapıyorsunuz? Minho hyung nasıl?"

"kötü. Onu daha önce görmediğim bir şekilde dağılmış. Az önce zor bela odaya yolladık. Seungminin yanına gelmek için tutturdu."

"Şuan gelmemesi daha iyi. Seungmin zor uyudu."

"Biliyorum. Onlar nasıl?"

"Kötü. Hepimiz öyleyiz."

"Düzelecek Binnie."

"Düzelecek değil mi hyung? Böyle olmayı hiç sevmedim."

"Ben de öyle."

"Minho hyung bir şey dedi mi hiç?"

Friends? - Stray Kids/Hyunmin Where stories live. Discover now