6

1.7K 142 26
                                    


" Hadi ama İnnie~ sadece şaka yapmıştım biliyorsun."

"Changbin Hyungun çok sevdiğim bir lafı vardır bilir misin hyung? Beceremiyorsan yapma."

       Jeongin'in lafıyla hepimiz onlara gülerken Chan hyung ilk 17 sefer olduğu gibi bize tekrar ölümcül bakışlarını yolladı..
 
    Sabah okula geldiğimizden beri kendini Jeongine affettirmeye çalışıyordu.

    Onların bu haline göz devirdiğim sırada gözlerim iki masa ilerimizde oturan Hyunjini buldu.

    Az önce yemek almaya gitmişti ve belliki hayranları tarafından alıkonulmuştu. Hoş onun bu durumdan rahatsız olduğunu söyleyemezdim.

    Hwang Hyunjin tam bir ilgi ve sevgi arsızıydı.

Şımarık, burnu havada veya gerçek anlamda egoist bir tip değildi. Herkese karşı oldukça nazik, anlayışlı ve seevecendi. Benim tam zıttım olarak.

     Sevgimi Hyunjin veya Felix gibi dışımdan yaşayamıyordum.

   Bazen onlara imrenirdim. Felix herkese karşı koşulsuz bir sevgi beslerdi. Çiçeğe, kuşa, çocuklara, insanlara..

    Hyunjin ise herkes tarafından koşulsuz bir sevgiyle beslenirdi. Etrafındaki herkes ona hayrandı. Ve haklılardı.

   Aramızdaki şakalaşmalar dışında Hyunjin oldukça mütevazi ve nazikti.

  Belki de bu yüzden hiçbir zaman ona açılmamıştım. Ben Hyunjine alışık olduğu sevgiyi gösteremezdim.

      Hissettiremesem de onlara karşı çok büyük bir sevgi besliyordum. Fakat bunu dışarı yansıtabilen biri değildim. Zira Bayan Lee beni eve getirene değin böyle bir sevgiyi hiç görmemiştim.

     Bunları düşünürken koluma sarılan ellerle yanımda oturan Felix e döndüm.

Yüzündeki hüzünlü gülümsemeyle bana bakarken ona içten bir şekilde gülümsedim.

Hyunjin konusunda üzgün olduğumu düşünüyordu. Değildim. Buna çoktan alışmıştım.

    Hyunjini gerçekten seviyordum fakat her şeyden önce o benim arkadaşımdı. Mutlu olması beni mutlu ediyordu.
  
     "Çok sıkılıyorum. Plan yapmalıyız." diyen Jeonginin sesiyle tekrar ona döndüm.

"Sinsi planlar?" deyip tek kaşını kaldıran Minho hyungla göz devirdim. Kaostan besleniyordu.

" Normalde buna evet derdim ama bu kez hayır. Eğlenceli planlar. Haftasonu bir şeyler yapalım."

     "Kampa mı gitsek? Bayadır gitmedik." diye ortaya bir fikir attığımda Jisung hariç herkesin hoşuna gitmişti bu fikir.

      Doğayı ve hayvanları severdi fakat sinekler, böcekler ve ormanda gece yarısı elinde elektrikli testere ile bizi sırayla avlayacak olan maskeli bir katilden(!) hoşlanmıyordu.

         Buna rağmen sessiz kalıp uyum sağladığında Felix heyecanla ellerini çırptı.

"Seung eve giderken markete gidelim. Kamp için yiyecek bir şeyler hazırlarız." dediğinde dudak büktüm.

"Bugün çıkışta Jeongin ile Bayan Soo'nun yanına gideceğiz. Vokal sınıfı bir etkinlik düzenleyecekmiş sanırım." deyip yemeğimdeki domatesleri Jisung'un tabağına koymaya devam ettim.

     Küçüklüğümüzden beri aramızdaki sessiz bir anlaşmaydı bu. Ben domates yemezdim. Jisung'un ise mantara alerjisi vardı. Bu yüzden o benim için bu lanet domatesleri midesine indirirdi ben ise onun mantar yemediğinden emin olurdum.

   "Üzülme Yongbok-ah Hyungun seninle alışverişe gelecek~" diye sevimlice konuşan Changbin Hyunga yüzümü buruştururken Felix in düşen yüzü anında aydınlanmıştı.

      Ellerini tekrar çırparken neşeyle konuştu:

"Teşekkür ederim hyung~"

      Onun bu haline herkes gülümserken ben, jeongin ve Minho hyung yapmacık bir şekilde yüzümüzü buruşturduk.

      Minho hyung hiç bir şeyin farkında değildi. Sadece.. Minho Hyungtu..

     Biz gülüşerek haftasonu için plan yaparken yanımıza oturan Hyunjinle gözlerimi ona çevirdim. Diğerleri kendilerini kampa nereye gideceğimiz hakkında bir tartışmaya kaptırmıştı.

       Göz göze geldiğimizde gülümseyip göz kırptı. Bu onun selam verme şekliydi.

"Oo Hwang Yavşak Hyunjin teşrif etmişler." diye konuşan Changbin Hyungla gözlerimi zor da olsa ondan çekip masaya döndüm daha sonra ise kurduğu cümleyle hızla Jisung'a:

"Hyung yavşak olan sensin. O şerefsiz. Karıştırıyorsun."

   Cümlesini tamamlar tamamlamaz masada kopan kahkaha tufanına tek katılmayanlar Hyunjin ve Changbin Hyungtu.

      Hyunjin elindeki pipeti Jisung'a atıp konuştu ;

"Jisung seni s-.." diye başladığında Chan hyungla göz göze geldi ve yüzüne yapmacık bir gülüş kondurup devam etti;
"Sseverim.."

"Ben çekinmem s*kerim"

       Bizim kahkalarımızla eş zamanlı olarak Chan Hyungun sinirli sesi fakültenin yemekhanesini doldurdu;

"Han Jisung!"

   

Friends? - Stray Kids/Hyunmin Where stories live. Discover now