Leo'yu Bul

Bölüm 15 | Rüzgârın Getirdikleri

Instagram: t.y.mazer
Twitter: tymazerr

*

LEO'YU BUL

BÖLÜM 15

RÜZGÂRIN GETİRDİKLERİ

"Ben limon sevmiyorum, koymayalım."

Gözlerimi devirip derin bir nefes aldım. "Özay, beşinci defa söylüyorum. Bu keki biz yemeyeceğiz. Hediye."

"Ya kızım güne mi gidiyorsun anlamadım ki. Hediye dediğin çiçektir, çikolatadır. Kek ne alaka? Adamlar Kârûn kadar zengin, malikânede yaşıyor. Senin limonlu kekine mi kaldılar?"

Of Özay'a neden anlatmıştım ki ben bu durumu. Kimseye söylemeyeceğine yemin etmişti ama yine de Özay'dı bu işte. Yemini iğnelemelerini kapsamıyordu.

"Birincisi.." derken spatulayı Özay'ın elinden aldım. "Benim limonlu kekim annemin özel tarifi, hiçbir yerde böylesini yiyemezler. İkincisi de, o kadar zengin olan insana nereden ne alacağımı kestiremem. En iyisi el yapımı bir şeyler götürmek, organik işte, daha ne olsun."

Özay keke bir parmak attı ardından yüzünü buruşturdu. "Limon iğrenç bir tat katmış işte! Koyma dedim sana!"

"Ya çek o elini be! Bozdurma ağzımı. Ne anlarsın sen? Kek bile sevmezsin ki."

"Orası doğru. Sana destek olmak için tattım ama."

"Çok sağ ol ya. Olmasan da olurdu."

Özay sırıttı. Ben keki kalıba dökerken, hala yanımda dikilip abuk subuk yorumlar yapıyordu. Ona kısaca Evren'e nasıl yardım ettiğimi anlatmıştım ve şimdi mutfaktaydık. Büyük gün bu akşamdı.

Kalıbı iki elimle kavradım. "Fırının kapağını açar mısın?" dedim yorumlarına bir ara versin diye. Ben keki yerleştirirken Çiçek hanım mutfaktan içeri girdi. "Nasıl gidiyor kızlar, hallettiniz mi?"

Özay cevap vermek istiyordu ama nabzımı ölçmek için bana baktı. Ben de sorun olmadığını göstermek için hafifçe gülümsedim. "Hallettik sayılır. "

Özay'a döndüm. Şaşkınca bana bakıyordu. "Hadi biz bahçeye çıkalım, çiçekleri sulayacağım."
Kafa sallayıp peşimden geldi. Dış kapıyı kapatır kapatmaz sordu. "Sen az önce Çiçek ablayla dialog mu kurdun, yoksa bana mı öyle geldi?"

"Düşmanım değil sonuçta." dedim konuyu geçiştirmek için. Özay kahkaha attı. "Lale sen bu kadın yüzünden ayılıp, bayıldın, depresyonlara girdin, bir ton kilo vermedin mi? Hayır, bu arada elbette aranızın iyi olmasına sevindim ama şaşırmamak da elde değil."

"Geçti gitti." dedim. Bu dediğime ben de inanmış mıydım, yoksa Özay'ın daha fazla konuşmasını istemediğimden mi böyle demiştim bilmiyordum.

Tabii ki Özay konuşmaya devam etti.

"Ya onu bırak da, sevgilin ne diyor bu işe?"

"Ne diyecek, bana güveniyor. Saygı duyuyor yani. Sadece bir arkadaşıma yardım ediyorum."

"Yardım da olsa, insan kıskanır Lale. Sonuçta sevgili rolü oynayacaksınız, illa ki bir el kol teması olacak."

Kalp atışım hızlandı. "Yok ya! Evren'e sevgilim olduğunu söyledim. Dikkat eder yani."

Özay hımmmladı. "Sahi sen en baştan bu olayı niye kabul ettin? Onu anlatmadın."

Derin bir nefes aldım. "Özay vallahi yoruldum. Şu akşamı atlatayım başka bir şey istemiyorum."