Minho, Jeongine bir kaç adım kala ikisinin arasına geçmiş ve Chan ı durdurmuştu.

    "Hyung sırası değil. Evine dön." dediğinde dişlerini sıktı Chan.

"Minho çekil. Jeongini almaya geldim."

"Sırası değil dedim. Yarın sabah sakin kafayla konuşursunuz." derken Minho da kendini zor tutuyordu.

    Chan arkadaşının omzunun üzerinden gergince ona bakan küçüğüne döndü.

"Jeongin.. Biraz konuşalım. Hadi küçüğüm." diye az öncekine tezat bir şekilde konuşan hyungu, gözlerinin dolmasına neden olmuştu küçüğün.

"Chan-.." diye dişlerini sıkarak konuşan Minho nun sözünü kesti cılız bir ses:

" Hyung.. "deyip elini önünde onu korumak için siper olan bedenin omzuna koydu Jeongin.

"Hyung tamam. Sorun yok." dediğinde kararsızlıkla ona baksa da pes edip geri çekildi Minho.

   Chan rahat bir nefes alıp elini Jeongine uzattı.
   
     Jeongin yutkunup ona uzatılan eli es geçti ve kapıya ilerledi.

     Arkasından ise Chan havada kalan elini pişmanlıkla indirdi ve küçüğünü takip etti.

      İkili kapıdan çıkarken girişte duran ceketlerden birini rastgele aldı ve kapıyı çekti büyük olan.

   Jeongin önde Chan arkada sessiz bir şekilde binadan çıkıp sitenin parkına gelmişlerdi.

  
   Jeongin her zaman oturdukları banka ilerleyip oturduğunda Chan da aldığı ceketi küçük olanın omuzlarına bırakıp yanına oturdu.

     İkisi de önlerine bakıyordu.

Bir kaç dakikalık sessizliğin ardından tenha parkta kısık bir ses yankılandı.

"Özür dilerim." demişti Jeongin başı önünde dolan gözlerini saklamaya çalışırken.

    Şaşkınlıkla kaşlarını çattı Chan.

"Ne için?"

" Seni bu duruma soktuğum için. Bizi bu hale getirdiğim için. Bilmiyorum.. Belki de sana aşık olduğum için."

   Lafını bitirir bitirmez duyulan hıçkırık sesi ve küçüğünün kucağındaki eline düşen göz yaşı damlasıyla hızla yerinden kalktı ve yanındaki bedenin önünde diz çöktü Chan.

    Bir elini küçüğünün üşümüş ellerine sararken diğeriyle hızla göz yaşlarını sildi.

"Hayır.. Hayır Jeongin. Asıl ben özür dilerim. Ben.. Ben seni kırdım biliyorum. Ama bunu hiç istemedim. Biliyorsun değil mi? Ben seni incitmeyi asla istemem." dediğinde küçüğünden aldığı ufak baş sallamasıyla güldü büyük olan.

    Göz yaşlarını silen elini çenesine koyup yüzüne bakmasını sağlandığında onu bu şekilde ağlattığı için tekrar küfür etti kendine.

" Jeong bak.. Ben.. Ne yapacağımı bilemedim. Aptal gibi davrandım. Hala ne yapacağımı bilmiyorum. Bildiğim tek şey seni üzmek veya kaybetmek istemediğim. Bana söylediğin şeyler.. Anlıyorsun değil mi? Benim için şok ediciydi. Sadece saçmaladım."

    Burnunu çekti küçük olan.

" Ben de ne yapacağımı bilmiyorum. "diye fısıldadığında tekrar güldü Chan.

Friends? - Stray Kids/Hyunmin Where stories live. Discover now