34

7.5K 359 7
                                    


      Salona döndüğümde Poyraz çoktan filmi seçmiş, koltuğa yarı yatay bir biçimde yeniden çökmüştü. Beni asıl şaşırtan ise kendisinden beklenmeyecek bir şekilde romantik komedi filmi seçmiş olmasıydı.

   Yok yok, bu çocuğun devrelerinde cidden bir problem vardı.

    "Biraz daha gelmeseydin yukarı çıkıp kontrol edecektim seni." Şakayla karışık takılması üzerine yutkundum. Bilinmeyenden yazacağım derken epey bir vakti yukarıda geçirmiştim. Ki bu gayet dikkat çekebilecek bir ayrıntıydı.

    "Geldim işte, hadi başlat filmi." Sesimin düzgün çıkmasına özen göstererek konuştum. Pot kıramazdım, sakin kalmalıydım.

    O ise benden onayı alınca filmi başlattı ve kutuda kalan son pizza dilimini eline aldı. Ben neredeyse mide fesadı geçirecektim, bu doymamıştı!

Ben de sehpadan içecek bardağımı aldım ve kalan son çalışır vaziyetteki beyin hücrelerimi toparlayıp filme odaklanmaya çalıştım. Zira yanımda Poyraz gibi bir uyarıcı etken varken bu baya zordu. Resmen iç savaş veriyordum!

"Galiba biz seninle muhabbet ederken değil de beraber bir şeyler yaparken daha iyiyiz ya. Baksana, yıllardır toplasan ne kadar konuşmuşuzdur belli değil ama saatlerdir uslu uslu takılıyoruz beraber."

Poyraz'ın yorumuyla beraber ilk on dakikada toplamaya çalıştığım dikkatim yerle bir olurken bakışlarımı ona çevirdim. Bir gözü filmdeydi ama diğer yandan da bana laf yetiştirebilecek bir potansiyele sahipti.

"Bilmem. Öyle mi?" Bu tespitine verecek düzgün bir cevabım maalesef ki yoktu. Çünkü benim onunla sağlıklı bir iletişim kuramamamın sebebi içimdeki salak utangaç aşıktı. Ama o bunu bilmiyordu.

"Bence öyle." Sorumu cevaplandıktan sonra vücudunu kısmen benden tarafa döndürdü. "Bahse girerim ki oturup muhabbet etmeye kalkışsaydık ya sen ilk on dakikada başka bir şey yapmak için bir öneride bulunurdun ya da bir yerden sonra konu tıkanırdı."

Doğruydu. Şimdiye kadar baş başa denk geldiğimiz çok az zaman vardı ve onların çoğunda da ben bir şekilde ortamdan kaçmanın ya da onun dikkatini dağıtmanın bir yolunu bulmuştum.

"Hadi filme dön, çok çene yaptın." Sessizlik içinde geçen birkaç saniyenin ardından konuştum. Verecek bir cevap bulamayınca tabi ki yine konuyu değiştirmiştim.

Benim defansıma karşın bıyık altından gülümsedi ve bir an için gözlerimin içine baktıktan sonra başını yeniden ekrana çevirdi.

     Benim içten içe gerginlikten öldüğüm, ama dışarıdan bakıldığında sessiz geçen dakikaların ardından Poyraz'ın tarafında biraz hareketlilik olurken omzuma düşen ağırlıkla nefesimi tuttum.
 
     Gözlerimi kırpıştırarak başımı o tarafa çevirdiğimde Poyraz'ın kapalı gözleri ile karşılaşınca ise bir an için ne yapacağımı bilemez bir halde kalakaldım.

        Yok yok, hayal görmüyordum. Poyraz uyuyakalmıştı. Ve başı an itibariyle benim omzumdaydı.

🧩🧩🧩
Oy vermeden geçmeyin lütfen olur mu? 🙃

AŞK KIRINTILARI // textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin