30

7.9K 366 8
                                    


     Okul çıkışı Nisan'la beraber yürürken hâlâ kafamdaki düşüncelerle boğuşuyordum. Ne yapacaktım? Nasıl konuşacaktım Poyraz'la? Bir yolunu bulmalıydım.

    "Ay Lina vallahi içim şişti! Kukumav kuşu gibisin saatlerdir, bir rahatla kızım ya!" Nisan'ın çemkirmesiyle irkilip ona döndüm. "Bulduğun bir çözüm yolu varsa söyle o zaman. Ben nasıl konuşacağım bu çocukla? Anonime anlattı ama benim bildiğimi bilmiyor ki!"

    "Yahu siz komşu değil misiniz? Aileleriniz ortak iş yapıyor, duymuş olabilirsin bi şekilde. Bahçede falan denk getir sor. Konuşası varsa anlatır zaten." Yol ayrımına gelince durduk. Buradan sonra ben tek devam ediyordum çünkü onun evine gelmiştik.

    "Söylemesi kolay da yapması zor be kızım. Bir pot kıracağım diye ödüm kopuyor." Oflamama karşın kıkırdadı. "Saftirik aşığım benim! Halledersin halledersin. Beni de haberdar edersin." Sonrasında ise zile bastı ve benim bir şey söylememe fırsat vermeden evine girdi.

Arkasından bezgin bakışlarla kapıyı süzdükten sonra kulaklıklarımı taktım ve yürümeye devam ettim. Kafam allar bullaktı.

Sanki her şey dağılıyordu ve ben git gide bir girdaba, o kaosun arasına çekiliyordum. Çıkış yoktu.

     On dakikalık bir yürüyüşün ardından bizim evlerin olduğu sokağa geldiğimde karşı kaldırımda Kerem'le konuşmakta olan Poyraz'ı fark edip duraksadım.

     Arkadaşları arasında bize en yakın oturan Kerem'di ama uzun süredir bir arada yürüdüklerine denk gelmemiştim çıkışlarda, bir an için garipsemiştim.

    Daha fazla sokakta dikilip onlara bön bön bakmamın gören biri tarafından dikkat çekeceğini bildiğim için duruşumu bozmamaya, daha doğrusu onlara bakmamaya çalışarak yürümeye koyuldum.

     Her ne konuşuyorlarsa Poyraz'ın kafası karışık gibi duruyordu. Ne zaman düşünceli olsa boynunu, ensesini kaşırdı ve şu an da öyle yapıyordu.

   Birkaç saniye sonra bahçe kapısından girmek üzereyken omzumda hissettiğim el ile irkildim. Poyraz ne ara bu kaldırıma geçmişti? Ve daha da önemlisi, neden yanıma gelmişti? 

     Bir şey söylememe fırsat bırakmadan kulaklıklarımı çekti. "Seslendim ama duymadın. Ne dinliyorsan baya dalmışsın." Sanki iki gündür canı sıkkın olan o değilmiş gibi kendini gülümsemeye zorluyordu.

    Belki fark etmeyeceğimi düşünüyordu, ama ben onu ezbere biliyordum.

    "Ne demiştin? Duymadım kusura bakma." İçimdeki meraklı kediyi zapt etmeye çalışırken konuştum. Cidden, bu çocuk niye benim yanıma gelmişti?

     "Size gelecekmişim, annem mesaj attı. O yüzden eve girmeden beni bekle diye seslenmiştim." Söylediği şeyle ise tabiri caizse mal gibi kalakaldım. Ne demişti o?

    Bize mi gelecekti? Yok yok, ben yanlış duymuştum değil mi?

🧩🧩🧩
30. Bölümü geçtik bile 🙈
Zaman ne çabuk geçmiş 🥲
Sizce nasıl gidiyor, fikirleriniz merak ediyorum 🙈🥰
Bir de, Oy vermeden geçmeyin lütfen olur mu? 🙃

AŞK KIRINTILARI // textingWhere stories live. Discover now