18. Bölüm

1.8K 137 25
                                    

Jimin Jungkook'a zorlukla karşı koydu ve onu sertçe göğsünden ittirdi. Jungkook şaşkın ve afallamıştı. Jimin'in ona karşı koyamayacağını sanmıştı. Jungkook yeniden kapıya yönelen bedenle hızla anahtarı çevirdi. Kapıyı kilitledi ve anahtarı cebine attı. "Bana trip atmayı kesene kadar bu evden çıkamazsın Jimin." Jimin Jungkook'un üstüne yürüdü ve elini cebine sokmaya, anahtarı almaya çalıştı. "Gitmek istiyorum! Ver şu anahtarı!" "Gitmiyorsun!" Jungkook Jimin'i kucağına aldı ve üst kata çıktı.

Jimin Jungkook'un omzuna vurup onu indirmesini söylüyordu ama Jungkook hiç etkilenmeyip aynı umursamazlıkla yukarı çıkıyordu.

Yatak odasına geldiklerinde Jimin Jungkooktan zorla kurtuldu ve banyoya girdi. Aynı hızda kapıyı kilitledi. Jungkook ise yetişemedi ve kilitlenen kapının arkasından sabırlı olmaya çalışıp derin derin nefesler aldı.

"Jimin aç şu kapıyı!" "Siktir git Jungkook!" Jungkook aldığı cevapla sinirlerine hakim olmaya çalıştı . Jimin'in ona küfür kullanmamasını ve itaat etmesine alışkındı. Jimin'in şua takındığı tavır ona çok ters geliyordu. Kapıyı birkaç kez tıklattı. "Jimin, aç şu kapıyı düzgünce konuşalım. Küçük çocuklar gibi davranma!"

Jimin daha çok sinirlendiğini hissetti. Madem onun gözünde küçük bir çocuktan farksızdı neden hala onunla sevgiliydi. İlk kavgalarında bu hale gelmek onu öfkelendiriyordu. Kendini gerçek Jungkook'u görmüş gibi hissediyordu. Bu zamana kadar her zaman Jungkook'u dinlemişti demek ki Jungkook o yüzden ona sabretmişti. Ama şimdiki halleri sabırsızdı ve bu Jimin'e onu sevmediğini düşündürtüyordu. Ayağa kalktı ve kapıyı açıp açmamak arasında gitti geldi. En sonunda kilide uzandı ve diyeceklerini kafasında son kez topladı. Aynadan kendine baktı ve kararlılıkla kapıyı açtı.

Kilit sesini duyan Jungkook hemen kapıyı açtı ve minik bedene baktı. Demek ki dedikleri nihayet onu ikna etmişti.

"Güzeli-" " Ayrılalım." Jungkook Jimin'in yüzüne bakakaldı. Ne demek ayrılalım? diye düşündü. "Jimin ne diyorsun? Ne demek ayrılalım? Düzgünce konuşalım. Çocuk gibi hemen küsüp ayrılacak mısın benden?" Jimin öfkeyle nefes aldı ve aşağı kata inmeye başladı.

"Madem ben bir çocuğum Jeon o zaman benimle olmazsın! Baksana aramızı düzeltmeye uğraşmak yerine sürekli bana çocuk musun diyorsun." Çantasını oturma odasından aldı ve mutfağa yöneldi. Jungkook ise onun peşinden hızlı hızlı ona yetişmeye çalışıyordu. Jimin gayet ciddi gözüküyordu ve bu Jungkook'u büyük bir endişeye sokmuştu. "Jimin dur dinle!"

Jimin açık bahçe kapısına karşı gülümsedi ve hızlıca evden çıktı. Kendini sokağa attığında hala arkasından Jungkook'un seslerini duyabiliyordu. Köşeye döndüğünde kendi evini gördü ve gözyaşlarını nihayet serbest bıraktı. İşte bu kadardı güçlü rolü.

Attığım en kısa bölüm bu olacak galiba. Ama sözlülere çalışmam gerekiyor... Diğer bölümü olabildiğince uzun tutacağım şimdilik bununla idare edin.

 Diğer bölümü olabildiğince uzun tutacağım şimdilik bununla idare edin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ve bu kurguma da bakmayı unutmayın lütfen<333

Bir de bugün için bana şans diler misiniz??

Bölümde hatalar olabilir kontrol etmeden atıyorum oy atarsanız sevinirimmm. Şimdiden teşekkürlerr

TENDERNESS~Jikook ✔️Where stories live. Discover now