İç çamaşırı mağazasına girdik ve bu sefer biz önce annemler arkada yürümeye başladık.

"Beğendim."

Çağatay kısık gözleri ile takımlara baktığında onun baktığı yere baktım.

"Hangisini?"
"Hepsini."
"Sanki giyeceğim bunları."

Umursamaz bir şekilde de konuştuğumda kocaman gözleriyle bana baktı.

"Ne demek giymeyeceğim?"
"Ya ne gerek var aşırı saçma bir şey. Ve çok rahatsız görünüyor."
"Ama ben istiyorum."

Masum konuşmasına güldüm çünkü istediği şey açık saçık bir iç çamaşırı takımıydı.

"Bir de masum numarası yapıyor. Şu tipe bak."

Konuşurken kutulara uzanıp bedenlerine bakarken sırıtarak yanıma geldi.

"Hangisini alıyorsun?"
"Siyah olanı."
"Hmm..."

Dibime kadar gidip elini belime sardı ve yavaşça sıkıp bıraktı birkaç kez.

"Bugün alacaksın inşallah?"
"Aşkım bedenimi bulamıyorum."
"Dur bakayım."

Belimdeki elini ayırmadan öne uzandı ve benimle beraber kutulara uzanıp bedenlerine baktı.

"Bak bu var."
"O kırmızı ya."
"Ne olacak kırmızı al."
"Çok çirkin bu."
"Sexy."
"Çirkin."
"Güzelim al artık lütfen."

Onu umursamadan aramaya devam ederken nihayet bulduğumda doğruldum.

"Buldum."
"Nihayet. Başka?"
"Başka ne? Yeter da."
"Bir tane mi alacaksın?"
"Zaten giymeyeceğim. Göstermelik alıyorum."
"Sen öyle san."

Kendi kendine konuştuğunu sanarken her söylediğini duyuyordum.

Nihayet benim işim bittiğinde sırıtarak yanına gittim ve beline kollarımı dolayıp tikiyle oynamış gibi sıktım. Tiki olmasa da.

"Sıra sende. Hadi al bakayım."
"Annemler buradayken mi alayım?"
"Ben aldım."
"Hadi hadi çıkalım. Daha sonra beraber geliriz."

Göz kırparak konuşunca kaşlarımı kaldırdım.

"Yürü."
"Bebeğim."
"Hadi aşkım hadi. Senin ağzını mıncıklarım. Almanı istiyorum."

Onun gibi konuştuğumda güldü ve ellerini kaldırıp yanaklarımı sıktı.

"Ben de senin ağzını mıncıklarım ama hadi çık artık."

Oflaya oflaya kollarımı ondan ayırdım ve dışarı çıktım. Arkamdan geldi ve elindeki poşetleri Nazenin ve kardeşine verdi arabaya götürmeleri için.

Annemler başka mağazaya gitmek üzereyken hemen onları durdurup yemek yemeye gideceğimizi söyledim.

•••••

3 yıl sonra

~ÇAĞATAY'DAN~

"Bebeğim rahat mısın böyle?"

Arkasına koyduğum yastığı biraz daha çekiştirdi ve kafasını salladı. Yanaklarından tutup sıktım ve yaklaşıp üst üste öptüm.

"Bebeğimsin benim. Bebeklerim."

Eğilip karnına da üst üste öpücük kondurunca gülümseyerek elimi tuttu.

"Dokun bak hareket ediyor."
"Kızım! Hareket mi ediyorsun sen? Senin o küçük ayaklarını yerin ben!"

Karnında gezen minik beden tam elimin üzerinde hareket ettiğinde gülümsedim ve eğilip bir kez daha öptüm.

"Küçük sevgilim benim."

Bordonun AşkıWhere stories live. Discover now