love with fight [MinChan]

48-Ö⁴

yılbaşı özel bölüm!

mutlu yıllar, hepimiz güzel ve dolu, pişmanlıklarınızın olmadığı ve kendinize yeni bir şeyler kattığınız bir yıl geçirin, sizi seviyorum!

---

"Noel vakti gelince~ Oyuncak ve eğlence~ Uslu durduk bu sene~ Haydi noel gelsene~"

Minho, içeride Alvin ve Sincaplar'dan duydukları şarkıyı söyleyen sevgilisine patlamalı güldüğünde Chan şarkısını bırakıp elindeki mont, atkı ve eldivenlerle beraber salona geçti.

Minho'nun Seul'deki evindelerdi.

"Ne gülüyorsun?"

"Sence bu sene uslu mu durduk biz? Üstelik Noel geçti." Minho yattığı yerden sevgilisiyle alay ederken Chan göz devirdi. "Kalk gidiyoruz."

"Bu soğukta siksen gelmem aşkısı." Minho sevgilisine öpücük atarak eline telefonunu alırken Chan kaşlarını çattı.

"Minho seni bir sikerim kendine gelemezsin. Kalk ya, kar yağıyor, bugün 31 aralık."

"Ee, yani?" Minho sevgilisine bomboş bakarken Chan ofladı. "Ne yanisi dana? Kalk yılbaşını dışarıda arkadaşlarımızla kutlayacağız. Seungmin ve Changbin de mekana gidecek."

"Biz gitmeyelim. Sevişelim. Yeni yıla nasıl girersen öyle devam edermiş, biz sevişerek girelim." Minho sevgilisinin elini tutup onu üstüne çekerken Chan direnmemiş ve koltuğun kenarına oturmuştu ama Minho'ya karşı pes etmedi.

"Hadi ya... Daegu'da da karda oynamaya çıkmadık."

"Chan... Rahat mı batıyor ya?"

"Rahat batmasa seninle sevişmek için tatlı sabah uykumdan kalkmam ben. Minho bir kere lan, bir kere karda oynayalım. Arkadaşlarımızla yeni yıla girip gülüşelim. Sarhoş olup sokaklarda bağırarak yürüyelim. En son lisede yaptık bunları."

"Çünkü bebeğim, sen tıp okuyorsun ve yılbaşı tatilinde uyumayı tercih ediyorsun." Minho genci göğsüne çekmiş, sarılmıştı. "Bu yıl da yatalım."

"Siktir git Minho. Ben gidiyorum." Chan sızlanmaya bir son vermiş ve koltuktan kalkmıştı. Botunu giyip evden çıkarken oldukça sinirliydi.

"Of! Alt tarafı attığımız tarihte yıl değişiyor anasını satayım!" Minho koltuğa iyice gömülmüş, bir süre hareket etmeden yatmıştı. En sonunda dayanamayıp Chan'ın hevesle getirdiği mont, atkı ve eldiveni eline almış, çok uzun bir süredir Seungmin ve Changbin'in olan yatak odasına geçmiş ve oradan dışarıda giymelik düzgün bir şeyler alıp sırt çantasına da ikişer tane yedek alt ve çorap koymuştu.

Çantayı omzuna atıp evden çıkmış, Chan'ı aramıştı.

"Ne var?"

"Neredesin?"

"Ebenin nikahında."

"Chan."

"Tarçınlı süt içip durduğunuz kafedeyim çocuklarla."

"Bana da sipariş et." Minho telefonu kapatmış ve cebine atmıştı. Dakikalar içinde kalabalık kafeye girmiş, kendi arkadaş grubunu görünce yanlarına geçmişti. On ikiye on kalaya kadar burada oturmak gibi bir planları vardı yedi gencin.