Multimedia ~ Bölüm Parçası: James Bay - Us
Evett hadi başlayalım, Keyifli okumalar..
*
His: Demek seni yanıltamadım :)
His: Gereksiz bir uğurda harcanacak dileğe üzülürüm sadece.
His: Beni bulduğunda -ki göreceğiz bulabilecek misin- sana bunu yeniden hatırlatacağım, dileğini.
His: Bazı hissedilenlerleri umursamamak gerek.
His: Bende ki o tanıdık hisse aldanma.
His: His'in ben olduğumu düşünerek bana uyarıda bulunmana hiçbir şey demeyeceğim.
His: Beni bulacağına inan bakalım.
His: Ama ben sadece istediğimde senin karşına çıkarım ve kimliğimi anca o zaman öğrenirsin.
His: Sen sadece şu an eğlenmene bak..
Bazen öyle sinir bozucu biri oluyordu ki ya da bana daha çok öyle geliyordu bilmiyorum. İçimde ona karşı duyduğum öfkeyi görmezden gelemiyordum artık. Onunla aynı okulda olduğunu anladığım ilk günden beri görmezden gelmeye büyük çaba göstermiştim. İki yıldır da öyleydi fakat artık yapamıyordum.
Geçmişim, ardımda bıraktıklarım özellikle de rüyalarıma giren o yitip giden can'ım.
Daha fazla düşünmemek için başımı sağa sola salladım. Telefonumu yeniden çantama koydum ve masaların kenarındaki askılığa astım. Dans edenlere bakarken bizim masamızdan birer ikişer çıktıklarını gördüğümde gülümsemiştim. Selin ve Selim zaten hali hazırda flört eden bir çiftimizdi, onların yanında canım arkadaşım Aleyna ile de Oğuz'un dans ettiklerini gördüm.
Aleyna ile göz göze geldiğimizde bakışlarımı kaçırdım. Böyle bir an da onu utandırmak istemezdim, çünkü bakıştığımızda arada geçecek sözsüz konuşmalar belliydi. Oğuz'u yakışıklı bulduğu konusunda aramızda konuşmuştuk. Aynı şekilde Oğuz'un da Aleyna'yı beğendiğini kendi ağzından duymuş ve arkadaşıma söylemiştim tabi ki. Şimdi olabilme ihtimali yüksek bir durumdayken rahatsız etmeyi hiç istemem.
Kendi masamıza bir baktığımda sadece ben ve Kuzey kalmıştık. Tam karşımda duruyordu ama yine gözleri dışarıdaydı. Aramızda geçen o garip dakikalardan sonra aynı şekildeydi. Gözlerinin dışarıda olduğunu merak etmiştim nedensizce. Büyük ihtimalle sıkılmıştır ortamdan diye düşünürken istemsizce bakışlarım ardımdaki cama kaydı ve gördüğüm şeyle gözlerim büyümüştü.
Kuzey camdan dışarıya değil, yansımadan olduğu gibi bana bakıyordu.
Bakışlarımız buluştuğunda çok kısa bir an gülümsediğini sanmıştım. Ya da bana öyle gelmişti bilemiyorum. Hızla asıl ona baktığımda ise onunda direkt olarak bana bakıyordu.
Yavaş adımlarla yürüyerek hemen önümde durdu ve elini bana uzattı, aradan geçen dakikaların ardından yine aynı şekildeydi. Bu defa avucunda bir şey yoktu.
"Benimle dans et." bunu bir ricadan çok emreder gibi baskın bir tonla söylemişti. Çevreye baktığımda neredeyse herkesin bize baktığını gördüm. Kuzey hakkında öyle söylemler ve dedikodular dönüyordu ki, onun neredeyse şimdiye kadar hiçbir kızla görülmemiş olması bu yaptığı hareketle insanları şaşkınlığa sürüklemişti. Tabi yanında büyük bir merakla birlikte.
Onun hakkında söyledikleri, suçu işlediğini de kötü biri olduğunu da düşünmüyordum ben. Ayrıca eğer öyleyse bana ne gibi bir zararı dokunabilirdi ki sadece dans edecektik sonuçta. Kafam fazlasıyla karışıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
His Radio | Yarı Texting
Teen Fiction•Hislerin verdiği acıların yüklerinden yorulmuş bir kadın. Sabrının sonuna geldiğinde artık acı çekme sırası karşı taraftaydı. •Acılarını ardına bırakamamış bir adam. Onunla birbirlerini bulduklarında neler olacaktı kim bilir? •Anlaşılmak, anlamak...
