4 | Bölüm

245 452 111
                                    

Multimedia ~ Bölüm Parçası: Berkay Altunyay - Olmazlara İnat

Hemen yeni bölümümüze giriş yapıyoruz.
Keyifli okumalar dilerim...

*

Aynanın karşısında kendime son kez şöyle bir baktım. Mürdüm ip askılı saten hafif v yaka ve sol dizinde yırtmacıyla içinde bulunduğum bu elbise fazlasıyla seksi ve özgüvenliydi. Kıyafet konusunda genelde sevdiğim ne varsa giyerdim. Kendime özgü bir tarzım vardı. Şu an da olduğu gibi bu elbisenin altına stiletto giymek yerine siyah üzeri simli kalın bir ip dolanmış postallarımı giymiştim. Aralık ayının soğuğuna karşı da yine siyah kürklü montumu üzerime almıştım.

Yılbaşı sonunda gelip çatmıştı ve parti için son hazırlıklarımı tamamlamış bir durumdaydım. Zincir askılı çantamı da omzuma astığımda evden ayrıldım. Partinin yapıldığı mekan okul kampüsüne sadece beş dakikalık mesafedeydi. Benim evimde kampüsün hemen hemen yakınında olduğundan yürüyerek oraya gidiyordum. Sokakta dikkat çekmeyişimse bugünün yıl başı olmasından kaynaklı sokaktaki insanlarda neredeyse benim gibilerdi, belki bir tık daha sıradan.

Aradan geçen bir kaç günde Cihangirden aldığım son mesaj sonrasında oldukça sıradan geçmişti. Gün içinde benimle yazışmış ilk verdiği tepkileri kaybolmuştu. Arada gülmüş ve nasıl olduğumu sormuştu. Bu gelişme şaşırtırken, beni bulacağını da söylemeyi ihmal etmemişti.

Onu pek kaale aldığım söylenemezdi. Ben istemedikçe beni bulamayacaktı.

Mekanın önüne geldiğimde çok şık bir restorant cafeydi. Restorant kısmı alt katta bulunurken cafe kısmı üst kattaydı. İçeri girdiğim gibi merdivenleri tırmanırken hafif bir gerginlik sarmıştı bedenimi. Müzik sesleriyle karışık uğultulu sesler yankılanıyordu. Hemen girişte paltoları bırakılan yere görevliye montumu bıraktım. Kapılardan girdiğim de kısa bir an duraksadım. Ortamdaki ışıklara gözlerimin alışması kolay olmamıştı.

Ellerimi gözlerine kalkan yaparak görüş açımın düzelmesini bekledim. Oldukça kalabalık olan alanda giren kim olursa olsun direkt benim gibi ilk göze çarpan oluyordu sanırım. Nedense tüm gözler bana dönmüştü ve bu durumdan anlatamayacağım kadar rahatsız olmuştum. Belli etmeden gözlerimle içeriyi taradığımda Aleyna'yı görmemle zaten bana baktığını görüp gülümsemesine karşılık vererek, onlara doğru ilerlemeye başladım.

Çevreme aldırış etmeden yürümeme rağmen, tüm gözlerin hala üzerimde olması sinirlerimi fazlasıyla geriyordu. Cihangir ve tayfasından bir sınıf aşağıda olmama rağmen kendi sınıf arkadaşlarım da dahil bir çok ortak dersimizin olması nedeniyle onun çevresindeydim. İstemesem de.

Genel bir selam vererek Selin ve Aleyna ile sarılıp öpüşmüştük. İki yüksek ayaklı masa birleşmiş çevresinde Cihangir, Arsen, Kuzey1 onun yanında Selim vardı hemen karşımdaydılar. Benim yanımda ise Oğuz, Selin ve Aleyna ile masayı çevrelemiş vaziyetteydik.

Herkes sohbet halindeyken ben elime aldığım kokteylimle ilgilenmekteydim. Ağır ve ufak yudumlarla hem içiyor hem de pipetimle oynuyordum. Çantamın hala omuzlarımda asılı olması nedeniyle içindeki telefonumun titrediğini hissetmiştim. İçeceğimi masaya bırakarak telefonumu elime aldım. Ekranı açtığımda gelen mesajı görmemle dudağımın içini ısırmıştım.

Cihangir: Yeni yılın bana getireceklerinden, en çok seni merak ediyorum.

His: Fazla merak kediyi öldürürmüş.

Cihangir: Öyle miymiş?

His: Sevgilinle ilgilen, yılın son gününün tadını çıkar derim. Her yıl bir öncekini aratırmış.

His Radio | Yarı Texting Where stories live. Discover now