Cesur Avin'i okulda ilk gördüğünde aşık olmuştu ilk zamanlar geçici bir heves ve hoşlantı sanmıştı ama zamanla hoşlantınında ötesinde bir duygu olduğunu anlamıştı.

Avin'e çıkma teklifi bile etmiş Lakin Avin düşünmek istediğini söyleyerek zaman istemişti. Zaman geçmişti Cesur her gün bir cevap beklemiş ancak o cevap hiç gelmemişti.

Avin onca sorunun ortasında aşk işlerine bulaşmayacağını söyleyerek Cesur'un teklifini kibarca reddetmişti. Cesur yine de pes etmemiş beklemişti hala da bekliyordu bir gün bu okulda bu güzel kızın elini tutup gezecekti.

Ya o gün hiç gelmeyecekti ya da geldiğinde ortalık savaş alanına dönecekti.

Cesur ve Oğuz arka sırada otururken Avin ve Revşan da ikisinin önündeki sırada oturuyordu. Revşan çantasından çıkardığı notları Avin'in önüne bıraktı

"Notları istemiştin hepsi burda."

"Çok teşekkür ederim canım hakkını ödeyemem." Diyerek notları alıp çantasına koydu ikisi sohbet etmeye devam ederken kapının açılmasıyla hoca sınıfa girdi. Hocanın sınıfa girmesiyle bütün sesler kesildi herkes hocaya baktı.

Orta yaşlarında esmer orta boylu hafif göbekli bir hocaydı. Kalın kaşları atındaki masmavi gözleriyle sınıfı incelerken bakışları Avin'i bulunca duraksadı.

"Avin hoş geldin." Hocanın kalın sesiyle ayağa kalkan genç kız parmak uçlarını sıranın üzerine bastırdı.

"Hocam annem rahatsızdı gelemedim kusura bakmayın." hoca kitapları açıp öğretmenler masasının üzerine koyarken kulağıda genç kızdaydı.

Başını kaldırıp açık ve net bir şekilde uyarıda bulundu. "Son senen ve devamsızlık yapmamaya dikkat et çalışkan bir öğrencisin ama çok fazla ara verdin ve şu an arkadaşlarından geridesin."

Bütün herkesin gözü Avin'in üzerinde geziniyordu Avin bakışlara aldanmadan kendinden emin bir şekilde cevapladı adamı.

"Merak etmeyin Ali hocam arkadaşlarıma yetişeceğime emin olabilirsiniz."

Hocanın bu konuda asla endişesi yoktu Avin'i çok iyi tanıyordu sınıfın en Zeki kızıydı. Tebessüm ederek başını salladığında Avin yerine oturdu ve ders başladı.

Cesur kalemi parmakları arasında sallarken başını hafif ön tarafa doğru eğdi Avin'in saçlarınından gelen kokuyu bir solukta içine çekerek gözlerini hafifçe yumdu kokuyu duymak istercesine.

Oğuz arkadaşının yaptığı şeyi fark etti ancak hiçbir şey demedi çünkü Cesur'un nasıl sevdiğine bir kendisi şahitti.

"Bir sorun yok değil mi?" Genç kız kulağının yakınında duran sese hafifçe çevirdi başını. Cesur'un gözlerindeki o ifadeyi görünce dudaklarını birbirine bastırdı.

Cesur resmen adının hakkını veriyor Avin'e olan aşkından vazgeçmiyordu. Bilmeden bir ateşe aşıktı ve o yangın her gün alevleniyordu. Eğer Avin'in bir başkasıyla evlendiğini bilseydi ne yapardı? Bir daha sevmeye tövbe mi ederdi? Avin için atan kalbini söküp atar mıydı? Ya da her şeyi göze alarak o ateşe odun atmaya devam edip alevi daha da güçlendirir miydi?

Şu an Revşan hariç kimse Avin'in evli olduğunu bilmiyordu okul bitene kadar da kimsenin öğrenmesini istemiyordu. Bu yüzden saklamak için elinden geleni yapacaktı.

"Yok gerçekten annem rahatsızdı." Dediğinde Cesur her iki gözünü de kırptı. Sonunda gelmişti ve gerisinin bir önemi yoktu. Hoca ikisinin fark etmiş olacakken sesini biraz daha yükselttiğinde ikisi de hocaya döndü..

DİLVAN Where stories live. Discover now