Black Onyx

Yeni Bir Yaşam Hakkı?

1. Bölüm

Lanet olsun, Lanet olsun, Lanet olsun... Ah Tanrım! Bu bir rüya olmalı, evet kesinlikle öyle, yada şuan komadayım ve bilinç altımda olan şeyi yaşıyorum. Evet bu çok mantıklı. Öyle olmalı... Sonuçta başka birinin bedenine girmemden daha saçma değil öyle değil mi? Odanın etrafında volta atarak olayları anlamaya çalışıyordum.

Aşağıdan gelen sesle irkilerek durdum. "Elena, Elena!" Bu ses bildiğim bir tondaydı. Diziden ezbere bildiğim Jenna'nın sesiydi bu. Bu gün günlerden neydi ki? Hemen masanın üzerindeki günlüğü açıp okumaya başladım. "Okulun ilk gününde mutlu olacağım, herkese iyiyim diyeceğim, falan filan, bla bla bla..." Yani bugün ilk bölümden başlıyordu. Bu zihnimde miydi yoksa gerçekten yaşıyor muyum bilmiyorum. Yine de gerçekmiş gibi yaşamak en fazla delirmeme sebep olur? Tamam böyle söyleyince kötü gözüktü.

Günlüğü biraz daha karıştırınca bir yazı buldum. "Bu senin 2. şansın, bu yeni bir yaşam hakkı!" Neler dönüyor lan böyle. Yeni bir yaşam hakkı da ne demek oluyor? "ELENA GEÇ KALACAKSIN!" Jenna'nın bağırmasıyla hızla aşağı indim. "Elena ne düşünüyorsun? Daha giyinmemişsin bile, ebevenlikte biraz daha çalışma yapmalıyım gibi görünüyor." Söylediklerini umursamadan yukarı çıktım ve dolaptan düzgün bir şeyler aradım. Kusmamak için kendimi zor tutmuştum. Bu zevkte ne böyle. Katherine'e katılmamak elde değil. Kesinlikle bu kıyafetleri yakmalıyım, ama bu günlük yapacak bir şey yok. Zor da olsa düzgün bir şey bularak giydim. Bonnie'nin arabası aşağıdaydı. Hızlıca dışarı çıktım ve arabaya bindim. Elena'nın nasıl bir insan olduğunu biliyordum, nasıl tepkiler vereceğini biliyordum, hangi cümleleri kullanacağını biliyordum. Rol yapmak benim için çocuk oyuncağıydı. Ama böylesi sıkıcı olurdu. Sonuçta benim ailem öldü ve ben bu olaydan sonra biraz değiştim. Güzel bir paravan ha ne dersiniz?

Cama çarpan bir kargayla kendime gelerek yerimde sıçradım. Bonnie hemen arabayı durdurmuştu. Bu karganın Damon'a ait olduğunu tabiki biliyordum. Damon'un ilk hallerini çok seviyordum ama sonradan Elena'ya olan aşkı yüzünden yumuşamıştı. Ben Elena'yı da kendisi gibi birine dönüştürür diye umardım hep ama ne yazık ki Elena ve onun aptallıkları...

***

Okula gittiğimde dolabıma gittim. Yerini tam bilmesemde Bonnie yanımda olduğu için bulması kolaydı. Caroline'ın yanıma gelmesiyle aramızdaki garip sessizlik bozulmuştu. "Hey Bonnie o iyi mi?" Ahh aptal! Bu kızdan nefret ediyorum. Klaus'un aşkını kesinlikle haketmiyor. Birisi bana bu şekilde aşık olmuş olsaydı asla Caroline gibi davranmazdım, özellikle bu kişi Klaus'sa... Ah yine sinirlendim. Söylediklerini umursamadan Erkekler tuvaletine yürüdüm. Çünkü Jeremy'nin giridiğini görmüştüm. Üzerine yürüyerek onu muslukların olduğu mermere sıkıştırıp üzerine yürüdüm. "Ot içiyorsun değil mi Jeremy" diye tısladım yüzüne tehlikeli bir ifadeyle. "Bundan sanane" diye üste çıkmaya çalıştı. "Evet Jeremy bundan babane, sadece banada biraz vermeni istiyorum." Demek istesemde dışarıda beni dinleyen bir vampir olduğu gerçeğini unutmayarak dizide Elena'nın söylediği şeyleri, "Ben senin ablanım" saçmalıklarını söyledim oda çekip gitti. Kapıdan çıktığımdaysa karşımda Stefan Salvatore vardı. Dizideki haline gerçekten benziyor.  Ben sağa gidince oda sağa geçti sola kaydığımda oda sola kaydı. Gülümseyerek yol verdim ve hiç konuşmadan sınıfa yol aldım. Onunla sevgili olmaya pek niyetim yoktu. Yinede asla olmam demiyordum. Sonuçta yakışıklıydı ve bir vampirdi, her ne kadar bir vampir gibi yaşamasa da...

Dersimiz tarihti. Telefonumun titremesiyle bakışlarımı sıranın altına yönlendirdim. Mesaj Bonnie'dendi. "Sexy" yazmış. Aynı mesajdı yani.

Ders sonrası Elena'nın hep yaptığı gibi mezarlığa gittim. Günlüğe bir şeyler yazacak halim yoktu tabi. Bende günlüğe unutmamak için ileride olacak birkaç şeyi yazmıştım. Bir karganın ötmesiyle oraya döndüm.