8.BÖLÜM-GECE YARISINDAN SONRA (PART II)

197 144 0
                                    



Hiçbir gökyüzü, hiçbir deniz onun bana verdiği huzuru veremezdi... Gözlerim, onun masmavi gözleriyle buluştuğumda bu dünyada benden daha mutlu bir kadın olabileceğine inancım kalmamıştı. Gözlerimizi birbirine kenetlediğimizde dünya anlamını yitiriyor, sanki yeryüzü sadece ben ve ondan ibaret oluyordu. Zaten benim için dünya sadece ondan ibaretti...

Bugün benim doğum günüm. Yirmi altı yaşıma giriyorum...

Ama seni tanımadan önce yaşamıyormuşum bile...

Seninle tanıştığım gün, doğduğum günmüş meğer...

Gözlerimi onun üzerinden çektiğimde taşlı yola girmiştik. "Nereye gidiyoruz?" diye sordum heyecanıma yenik düşerek. Yol boyunca sorularımı kendime saklamak istemiştim. Doğum günü sürprizimi kendi ellerimle mahvetmek istemiyordum...

"Yolun sonunda... Az kaldı." Elleri titriyordu.

Fark ettiğimi anlayıp ellerini havada salladı. "Bu aralar hep böyle oluyor."

Ben bu numaraları yemem... "Bir ara doktora gözükmelisin."

Kıkırdayışımı duyunca aşkla bakan gözlerime bakıp güldü. "Sende espri anlayışını biraz düzeltmelisin bence. Hastalıktan bahsederken nasıl da gülüyorsun," diyip ardından kafasını çevirdi. "Tabi sizin ailenizde hastalıklı çok var. Gülmen gayet doğal."

Sesim içime kaçmıştı sanki. "Hayatım, bu da ne demek şimdi?"

"Hiç," dediğinde arabayı park edecek yer aramaya başladı. "Baya kalabalıkmış."

Heyecanla etrafıma bakınıp Neva'nın arabasını aradım. Belki de o da sürprize dahildir. Buranın bu kadar kalabalık olmasının başka açıklaması yok...

Arabayı park ettiğinde kapıyı açıp dışarı çıktı. Kapımı açması için onu bekledim ama sadece bana bakıyordu.

"Hazen hadi geç kalacağız!"

Panikle ayaklandım. Kapıyı açıp arkasından yürüdüm. "Beni beklemek istemez misin hayatım?"

"Gel, hadi gel." Tutması için uzattığım elime bakıp kafasını çevirdi. "Sana söylemiştim... Geç kalacağız demiştim. Tüm ışıklar kapalı!"

Yüzümdeki otuz iki dişle sırıtıp salona adımımı atarken, "Biz gelmeden parti başlamaz," dedim ve yüzüne düşen gölgeden onu seçmeye çalıştım. "Sonuçta," dediğimde ışıkların yanması ve onlarca insanın aynı anda bağırmasıyla lafım yarıda kesilmişti.

"Sürpriz!"

Heyecandan elim ayağım titriyordu. Ağzımı açacaktım ki kalabalığın hayal kırıklığının ardından gelen kahkahasının sesiyle ve Örsal'ın elini havaya kaldırışıyla geri adım attım. "Özür dileriz. Sadece bizdik."

Salondan biri, "Çilay geliyor. Işıkları kapatın!" diye bağırana kadar her şeyin bir şaka olduğunu düşünüyordum.

Işıklar kapandı.

Yüzüme düşen gölgede yanağıma bir damla gözyaşı süzüldü. Tüm hayal kırıklığımla karanlıkta kaldım.

Işıklar açıldı.

Yüzüme düşen ışıkta dudaklarımda bir tebessüm oluştu. Tüm hayal kırıklığımla karanlıkta kaldım.

Ve sürpriz...

Çilay Zümrüt büyük bir şaşkınlık içinde etrafa gülücüklerini saçıyordu. Koşarak yanımızdan geçerken Örsal'ın omuzuna çarptı. "Pardon."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 28 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

DİĞER KIZWhere stories live. Discover now