Karahindiba ~ bxbxb

*18*

Y. N: Beklettiğim için üzgünüm, yoğun bir haftaydı ve yazmaya fırsat bulamadım... Keyifli okumalar değerli okuyucular, bölümü beğendiyseniz yıldıza basmayı unutmayın lütfen 💕☃🌼

Bulut'tan

İyi ve musmutlu günler millet. Umuyorum ki size yazamadığımız zamanlarda da gününüz güzel geçmiştir ☁ Unutmayın, gökkuşağı ailesi sizi kocaman çok seviyor 💕

Pofuduğunuz yani ben sizi çok özledim o yüzden her birinize koskocaman sarıldım.

Ben pofuduk Bulut'unuz anlatmak için hazırım. Siz de hazırsanız hadi sizi daha fazla bekletmeden  bugün olanları anlatmaya başlayayım.

Sabahleyin  bol bulutlu ve yağmurlu bir güne uyandık.  Yataktan çıkmak zor oldu çünkü YekÇağ kocalarımla öpücük zamanı yaptıktan sonra iyice mayıştım. Yine de bir kolumdan Yekta aşkımız bir kolumdan Çağıl aşkımız tutarak beni kaldırdı yataktan.

Yatağımızı toplayıp mutfağa geçerek kahvaltı hazırlayacakken Elvin oğluşumuz  bizi kahvaltıya çağırdı.

Gökmen, Alkım, Elvin ve Daisyle birlikte cipcici bir kahvaltı yaptık. Ardından Elvin bugün Eren ve Justinle buluşacağını söyleyerek hepimizin yanaklarından öpüp üzerini değiştirmeye gitti. Beş dakika sonra da evden çıktı.

Gökmen bugün bize pastanede yardımcı olacağını söyledi, Alkım ise önce Venüs bebişimizi ve Daisy'yi yürüyüşe çıkartacağını sonrasında eve geçip bugün için yemek hazırlayacağını söyledi.

Hep birlikte masayı toplayıp odalarımıza geçtik. YekÇağ kocalarımla hazırlanıp pastanemize inerken Gökmen ve Alkım oğluşlarımıza el salladık.

.
.
.

Pastanede pişen ürünlerimizi fırınlardan çıkartıp biraz soğumaları için bekledik. Ardından Gökmenle birlikte sandviç hazırlayıp büyükçe bir servis kabına yerleştirdik.

Sandviçlerin peşine Yekta aşkımızla birlikte ekler hazırladık, bu sırada Çağıl aşkımız ve Gökmen de tek kişilik pastalardan hazırladılar.

Poğaçaları, simitleri ve kurabiyeleri de servis tabaklarına aldığımızda bugünün çoğu işi bitmişti.

Hazırladıklarımızı pastanenin giriş kısmına götürüp cam kısmın içine yerleştirdik.

.
.
.

Misafirlerimiz geldikçe onları karşılayıp istedikleri masalara oturduktan sonra siparişlerini alıp siparişlerini götürdük.

Öğleden sonra ise iki genç arkadaş geldi kafemize. Bize arkadaşlarının doğum günü olduğunu ve burada kutlamalarında sorun olup olmadığını sordular.

Sorun olmadığını söyleyen Yekta aşkımızdan sonra ben de  aktiviteler için olan odamızı gösterdim. Ayrı bir oda olmasını çok sevdiler ve heyecanla bana dönüp ' İki üç tane  balon, süs getirebilir miyiz ?' diye sordular.

Aktivite odası olduğu için getirmelerinde sakınca yoktu, getirebileceklerini söyledim ben de.

İki arkadaş doğum günü olan arkadaşları için pasta, kurabiye ve poğaça seçtikten sonra süsleme malzemelerini almaya gitti, biz de kocalarımla o ara  tabakları ve servisleri ayarlayıp  biraz da dinlenerek öpücük zamanı yaptık.

Yarım saat geçmeden gelen iki arkadaş odayı ayarladı ve gerekli şeylerde onlara yardımcı olduk. Bi on dakika sonra arkadaşları da geldi ve doğum gününü kutladılar. Biz de yanlarına gidip doğum gününü kutladık. Birkaç saatin ardından kafemizden ayrıldılar.

Günün kalanında da misafirlerimize servis yaptık, pasta alan misafirlerimize paketleme yaparak günü tamamladık.

Kalan ürünleri paketleyip komşu dükkanlara bıraktık Gökmenle ve köpüşlerle kedişlerin azalan mama kaplarına mama yerleştirip döndük.

Pastaneye girdikten hemen sonra başımda oluşan garip ağrı ve baş dönmesiyle kendimi sandalyeye zor attım. Ağrıdan gözümden yaş geldi ve birkaç saniye geçmeden gözlerim bir anda kapandı...

.
.
.

Gözümü açtığımda kolumdaki sızıyla dudaklarımı büzdüm. Çünkü pofuduğunuzun canı çook acıdı. Gözlerimi kırpıştırıp tamamen açabildiğimde mavi bir odada bulunduğumu ve YekÇağ kocalarımın yanımda olduğunu gördüm bide kolumdaki serumu tabii.

Fısıltı gibi çıkan sesimle ' YekÇağ ' dediğimde kocalarım sandalyelerinde doğrulup bir ağızdan ' Pofuduk aşkımız bizi çok korkuttun. ' diyerek bana sarıldılar dikkatlice.

Duygulanmamla gözlerim dolarken kocalarımın yanaklarına birer öpücük kondurdum.

Kocalarımı çok özlemiştim ama sinir bozucu bir şekilde yine uyku beni içine çekiyordu. Resmen ' Niye uykum var bu kadar ?' diyip ağlayacaktım.

Yekta aşkımız neyim olduğunu sorunca ' Çok uykum var ama sizi çok özledim. ' dedim büzük dudak halimle. YekÇağ kocalarımsa yüzüme bir sürü öpücük kondurup uyumamın sorun olmadığı söylediler.

Duyduğum şeyle rahatlarken uykuya direnmeyi bıraktım ve  gözlerimi kapattım.

Upuzun süre uyuyunca hastaneden eve döndüğümüzde uykum yoktu ve ben de sizin için olan yazımı yazmaya karar verdim.

Ve unutmadan doktor yorgunluktan bayıldığımı söylemiş kocalarıma. Yine de çok yorulmamıştım aslında >~<

Bugünlük size anlatacaklarım bu kadardı millet. Kendinize çok iyi bakın ve sevgiyle kalıın 💕☁

Ekstra