"Eminsin yani?" deyip güldüğünde kaşlarımı çattım.

   Bana bakmıyordu.

"tamam o zaman. Hey! Seungmin. Bizimle otursanız ya."

   Arkama bakıp söylediği şeyle arkamı döndüm.

  Seungmin ve Yunho hyung ellerinde kahveyle bize doğru geliyordu.

"Ne yapıyorsun?" diye fısıldadım Yejiye.

"Eğleniyorum." diye aynı şekilde cevap verip güldüğünde göz devirdim.

    "Selam" deyip yanımıza oturan ikiliy zoraki bir şekilde gülüp aynı şekilde karşılık verdim.

      Seungmin Yeji nin yanına geçerken Yunho hyung benim yanıma oturmuştu.

"Nereye gidiyordunuz böyle?" diye soran Yejiyle gülümsedi hyung.

" Kahve içip ödev hakkında konuşuyorduk seungmin ile. İçerde bunalınca biraz dışarı çıkalım dedik."

"Ah bölmedim umarım."

"Hayır hayır. Yaklaşık 2 saattir ödev hakkında... Sadece ödev hakkında konuşuyorduk." deyip gülen hyunga sahte bir alınganlıkla baktı Seungmin.

"Aşk olsun hyung. Sıkıldıysan söylemeliydin."

"Çok heyecanlı anlatıyordun Minnie~ ayrıca şaka yapıyorum. Tabiki sıkılmadım."

Minnie mi? Seungmin e minnie mi diyordu? Sadece bizim ekip ona Minnie derdik.

   Bu lakabı ona ben ve Changbin hyung takmıştık.

    Ben buna takılırken Seungmin kocaman gözleriyle Yunho hyunga kıkırdadı.

   Ne zaman bu kadar samimi olmuşlardı?

" Ah temanızı belirlediniz mi? Ne yapacaksınız? Bize de anlatın biraz."
Diye heyecanla konuşan Yeji nin bir gözü benim üzerimdeydi.

Tepkilerimi inceliyordu. Kimsenin görmeyeceğinden emin olduktan sonra ona dil çıkardım. Bu hareketime göz devirip tekrar onlara döndü.

"Aslında ballad tarzında bir şeyler yaparız diye düşünüyoruz. Belki hafif bir iki bas dokunuş."

"Klasik Seungmin. Ballad tarzını çok sever." diye farkında olmadan konuştuğumda tüm gözler bana döndü.

"Aslında ballad fikri benden çıkmıştı. Ama eğer Seungmin bu kadar seviyorsa doğru bir karar vermişim." deyip gülerek Seungmin e bakan Yunho hyung şuan beni gerçekten zorluyordu.

"Ah çok iyi bir ikili olmuşsunuz o halde. Bitince mutlaka dinlemek isterim. Beni ağırlar mısın Seungmin?" diye araya girip ortamı yumuşatmaya çalışan Yeji den bakışlarımı alıp Seungmine döndüm.

    "Kaydı muhtemelen Chan hyungla düzenleriz. Onun müsait olduğu bir an seni de çağırırım."

"Bu çok daha iyi. Sevgilimin evine geldiğim bir gün dinleriz." diye tekrar konuşan Yejiyle kaşlarımı çattım. Bilerek söylemişti bunu. Nedenini az çok anlamıştım.

   Bu yüzden tekrar Seungmin e baktım. Gülümsemişti. Ama daha çok zoraki bir gülümseme gibiydi. Buruk.

    Hiç bir şey bilmeseydim anlamazdım bu gülümsemenin zoraki olduğunu. Bu düşünceyle kendime kızdım. Daha kaç kez sebep olmuştum bu buruk gülüşe?

   Üzülmüş ya da kırılmış mıydı?

"Ah doğru Seungmin söylemişti. Yeniden birlikteymişsiniz. Sizin adınıza sevindim. Yakışıyorsunuz."

Friends? - Stray Kids/Hyunmin Where stories live. Discover now