15- leyl ü nehar

6.9K 418 258
                                    


leyl ü nehar : gece ve gündüz

Bölüm Şarkısı : Yiğit Seferoğlu : Uğruna Savaşlar Verilmiş Gibisin

Medya : semruyangin bebeğimden❤️‍🔥

Sakin başlayan bir bölüm nasıl kaosla biter oynat bakalım 😴 iyi okumalar hakshksjdjjx❤️‍🔥 satır arası yorumlarınızı unutmayın, olur mu?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sakin başlayan bir bölüm nasıl kaosla biter oynat bakalım 😴 iyi okumalar hakshksjdjjx❤️‍🔥 satır arası yorumlarınızı unutmayın, olur mu?

*

İnsan yandıkça yakmak ister.

Kaybettikçe, kaybettirmek.

Hissizleştikçe, hissizleştirmek.

Yaşadığı her an, kalbinden vurulduğu anlar kadar; o insanları kalbinden vurmak da ister.

Nefes nefese kalmış bir şekilde soluklanmaya çalıştım. "Yetmez mi?" diye mırıldandım kendimi olduğum gibi yere atarken. Terden dolayı alnıma ve enseme yapışan saçları çekecek gücüm kalmamıştı. "Bugünlük yeter, lütfen ya."

"Kızım," dedi Devrim şokla açtığı gözleriyle bana bakarak. "Henüz on beş mekik çektik, daha başlamadık bile."

"Bir saattir burada ısınıyoruz ya," dedim. "Bu başlamak sayılmıyor mu?" dedim ellerimi karnımın üzerinde birleştirerek. Uzun zamandır hep uyuduğum ve neredeyse oturmak dışında çok az şey yaptığım için, Devrim'in dediği on beş dakika beni zorlamıştı.

Devrim yavaşça bana doğru eğildi ve tek kaşını kaldırarak bana baktı. Elini hafifçe burnuma uzattı ve burnuma küçük bir fiske vurdu. Gözlerim yaptığı hareketle beraber şokla açıldı ve elimle burnumu kaşıdım. "Ne yapıyorsun ya?" dedim, titreyen sesimle.

"Kendini savunacak kadar güçlü olmazsan, tek bir hamleyle kaybolmaya razı gelmiş olursun." Tek bacağını yere yasladı ve elini yere yasladığı bacağının üstüne koydu. Bana doğru biraz daha eğilmesiyle, yattığım yerde öylece kalakaldım. Aramızda neredeyse azıcık bir mesafe kalmıştı ve doğrulduğun anda, olası bir temas kaçınılmaz olacaktı. "Beş dakika mola veriyorum."

"Çok değil mi ya beş dakika?" dedim dalga geçerek. Bana düz düz baktı ve hızlıca doğruldu. Onun odadan çıkmasıyla derin bir nefes aldım ve ben de oturur pozisyona geldim. Yorulmuştum. Sabah saat yedi gibi uyanmış ve aşağı, mutfağa inmiştim. O sırada Devrim içeride, tezgaha kalçasını yaslamış bir şekilde elindeki kupadan kahvesini yudumluyordu. Benim geldiğimi görünce, bana söylediği tek şey, bugün başlıyoruz, olmuştu.

GÜZ YARASIWhere stories live. Discover now