clandestine meetings

163 30 71
                                    

"Kalk artık Dorothea." Sam'in söylenmelerine daha fazla dayanamadığım için gözlerimi açtım. Uyandırılmaktan nefret ediyordum. Ayrıca saat kaçtı? Neden erken uyanmak zorundaydık?

"Günaydın." diye mırıldandım elimi telefonuma atarken. Saat daha dokuzdu. Dokuz. Ve biz tatilde olmamıza rağmen erken kalkıyorduk. Deli saçması.

"Günaydın." Sam üstünü giyinmiş, kahvesini yudumluyordu. Geceliğimi düzeltip banyoya geçtim. Rutin işlerimi yaptıktan sonra çıkmıştım. "Hazırlan da kahvaltıya inelim." Başımı salladıktan sonra elime mor elbisemi aldım. Yatağın üstüne koyup iç çamaşırlarımı giydim. Elbisemi de üstüme geçirince hazırdım.

Sam'le odadan çıkarken elimi tutmuştu. Bu dokunuşun bana hiçbir şey hissettirmemesi normal miydi? O benim eşimdi sonuçta. Gerçi biz eş olmaktan çok uzaktık. Daha doğrusu ben çok uzaktım.

Ben Sam ile ilgili her şeye çok uzaktım.

Asansöre binince düşüncelerimi uzaklaştırıp mutsuz görünmemeye çalıştım. En azından bunu başarabilirdim. Kahvaltı yapacağımız yere gelince Harry ve Cassandra'nın çoktan indiğini görmüştüm. Harry daha iyi görünüyordu ancak onlar tartışıyordu. Bunu Cassandra'nın hararetli konuşmasından anlamıştım. Harry çok rahattı. Sanki karısı onunla tartışmıyor gibiydi.

Sam tartışmalarını önemsemeden bizi onların masasına götürdü. Bizi gören Cassandra hemen yüzüne gülümseme yerleştirip çatık kaşlarını düzeltti. Vay be, bu kadın gerçekten harika rol yapıyordu.

"Günaydın." dedi Sam. Sandalyelere yerleştik. "Daha iyi görünüyorsun Harry." Harry başını salladı. "İlaçlar iyi geldi. Gerçi hala biraz mide rahatsızlığı çekiyorum." Cassandra elini Harry'nin elinin üstüne koydu. "Hava değişikliği Harry'ye hiç iyi gelmiyor. Ne zaman tatile gitsek bir-iki gün aynı şeyi yaşıyoruz." Sanki dün kocasının yanında uzanmışım gibi gözümün içine baka baka konuştu Cassandra.

"Bu arada dün Harry'ye göz kulak olduğun için teşekkür ederim tatlım. Sen olmasan aklım burada kalacaktı." Gülümsedim. Ne kadar samimiydi bilmiyorum. "Lafı bile olmaz. İş görüşmeniz iyi geçmiştir umarım." Bu arada Harry ile göz göze gelmemeye özen gösteriyordum. Yaşadığım utanç duygusu muydu, bilmiyorum ancak bir kere göz göze gelirsek gözlerimi ayıramamaktan korkuyordum.

"Sam ile çalışmak gerçekten mükemmel. Tüm olumsuz etkenleri hesaplayıp da gelmiş. Yani bu sayede sorunsuz bir toplantı oldu. Kocan çok becerikli." İşkolik olması onu mükemmel yapmıyor Cassandra, inan bana.

"Abartma Cass." dedi Sam. İkisi konuşurken karşımda oturan Harry ile göz göze geldim. Neden bilmiyorum ancak gülesim gelmişti. Onun surat ifadesi de öyleydi. Ama öylesine bir gülümseme değildi. Bunun farkındaydım. O an, kendimi o kadar düşünmek istedim ki. Hata yapmak mutsuz olmaktan daha cazip geldi.

Göz göze gelmemizi fırsat bilirken gözlerimle kapıyı işaret ettim. Ardından Sam'in kulağına eğilip fısıldadım. "Sanırım regl oldum, gidip bir bakmam gerekiyor."

"Gelmemi ister misin?" Başımı olumsuz anlamda salladım. "Hallederim. Sen kahvaltını yap." Başını salladığında ayağa kalktım. "Küçük bir işim çıktı. Bu hoş sohbet için teşekkürler."

"Sonra görüşürüz." diyen Cassandra'ya veda edip asansöre doğru adımladım.

O masadan kalkarken, onun geleceğinden emin olarak kalkmıştım. Aramızdaki ilişkiyi başlatacağımı bilerek kalkmıştım. Bu beni durdurmaya yetmemişti. Zamanla anlayacaktım ki hiçbir şey beni durdurmayacaktı. O hariç.

Asansörden çıkınca nereye gideceğimi bilememiştim. Sanırım gelmesini bekleyecektim. Asansörün karşısındaki duvara yaslandım. Asansörün üstündeki kat yazısını takip ediyordum. Aşağı doğru ilerlediğini gördüğümde nefesimi tutmuştum.

Hayatımda ilk defa bilerek hata yapıyordum. Bunun berbat hissettirmesi gerekmez miydi? Öyleyse hayatımda neden ilk defa canlı hissediyordum?

Asansör biraz sonra olduğum katta durdu. Kapısı açıldığında içinden tam da istediğim insan çıkmıştı. Gülümsemeden edemedim. Harry ise elimden tuttuğu gibi asansöre sokmuştu. Sırtımı asansörün camına yaslayıp tam önümde durdu. Ben ise sadece yüzüne bakıyordum.

"Bekle, Dorothea." Başımı salladım. Birkaç saniyelik asansör yolculuğu bana bir asır gibi gelmişti. Elimden tutup beni asansörden çıkarırken nereye gittiğimizi bilmiyordum. Umursamıyordum.

Biraz yürüdükten sonra bir odanın önünde durduk. Harry cebinden çıkardığı kartı okuttuktan sonra içeri geçmemi bekledi.

Ben odayı incelerken kapıyı kapatma sesini duydum. Ardından belime sarılan elleri hissettim. Önüme döndüğümde yüzüyle karşılaşmıştım. Bir süre sadece yüzüme baktı. Sonra kendime gelmemi sağlayan sesini duydum.

"Emin misin Dorothea? Bunun geri dönüşü yok."

Hazir mental cokuntu donemimize giris yapmisken bir bolum patlatalim dedik🤝

Ask kadinim paril paril parliyor ya❤️‍🔥💓❣️💓🧡❣️❣️💕❤️‍🔥💛💗💛❣️💛💗🧡❤️‍🩹🖤💓💘🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ask kadinim paril paril parliyor ya❤️‍🔥💓❣️💓🧡❣️❣️💕❤️‍🔥💛💗💛❣️💛💗🧡❤️‍🩹🖤💓💘🖤

false art | styles Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin