• 17 |" BİR NAMLU, İKİ HEDEF "

Start from the beginning
                                    

"Retinam kanıyor.."

Beybolat babasının ona tekme atacağını anladığında hızlıca annesinin arkasına geçti. Ama ondan çok fazla uzun ve yapılı olduğu için pek fazla güvende sayılmazdı.

"Bizim cilveleşmemiz olmasa retinan ve sen olacak mıydın acaba, turşu bidonu! Sana bunu yapmayalım dedim Azra, aceleye geldi."

Süleyman'ın çatılan kaşları Züleyha'nın gür bir kahkaha atmasını sağladı.

"O kadar haklısın ki babacığım, bunu bence hala aldırmak için geç kalmış sayılmazsınız."

Züleyha Beybolat'a dil çıkardığında babasının kolunun altına girdi. Beybolat birleşen ikiliye uzun yıllardır alışık olduğu için cıklamakla yetinmişti.

"Çiçeğim, tek sevdiğim evladım sensin ya."

Süleyman kızının saçlarını okşadı. Azra'ysa her zaman Beybolat'a daha düşkün olmuş, kocasını dürtmüştü. Ama adam oralı olmadı.

"Bütün mirasım senin."

Züleyha babasının sözleriyle Beybolat'a göz kırptı. Aralarında ki çekişme çocukluklarına dayanıyordu.

Beybolat kenardaki elmayı aldığında sertçe ısırdı.

"Alt tarafı bu ev, dedemden kalma Pamuk, tütün için 100 dönüm arazi, bide senin şu anneme aldığın yazlık var.."

Beybolat tek tek saymaya başlamış, ama saydıkça sesi sonlara doğru kısıldı.

"Evlat değil vergi memuru."

Süleyman yalandan gözlerini devirdi.

"Dur lan baya varmış, baba böyle bir şey yaparsan dava açarım sana."

Beybolat yarım bıraktığı elmayı tezgahın üzerine koydu.

"Hadi lan serseri!"

Süleyman daha fazla dayanamadı. Gülmeye başladığında, oğluna kısa bir bakış atmıştı.

"Neyse size doyum olmaz, Kartal kaçar."

Süleyman kahvaltı sofrasından kafasını çevirdiğinde, oğluna baktı.

"Buda Behlül gibi, tövbe estağfurullah."

Beybolat ve Züleyha göz göze geldi.

"Babam yine emekliliğin verdiği buhranla aşk-ı memnu'ya mı başladı?"

Beybolat kardeşinin yanağından makas aldığında sırıttı.

"Sanırım."

Züleyha abisinin ağzına yeni yaptıkları hamur kızartmasından götürmüştü.

"Hatun yüzünden aç kalma, lazımsın bana."

Züleyha abisinin yanağına sürülen yağı küçük bir peçeteyle temizledi.

"Ay sonu yaklaştı ya, üşüşürsün başıma."

Beybolat göz kırptı. Züleyha her ay internet alışverişini ona kitliyor, kendi maaşını sorduğun da etraftan yok oluyordu.

"Abilik vazifen."

Züleyha umursamazca omuz silkti.

"Kızım biraz da sen abine ateşle, bak ev bark kuracağım ben yakında. Atarsın artık bi sakal."

LAVİNİAWhere stories live. Discover now