Yutkundum. Doğru diyordu, her zaman yanımdaydı ama bunu onunla yatmam için mi yaptı?

Ben cevap vermeyince odanı  kapısına sinirle yürüdü. "Senin amına koyayım Öykü! Senden ne sevgili olur ne de insan!"

Aklıma gelen anı beynimi zonklatmıştı. Onunla olan anım bile başımı ağırtıyor, onun her şeyi can yapabiliyor.

"Bana da yaptı aynısını ama önemli olan şuan onun ne olduğunu görmek degil mi?" Tekrardan kafasını olumsuz anlamda salladı. "Ben onunla birlikte oldum Öykü!" Bunu anlamıştım ama şuan ne desem bilemedim.

"Ne kadar zor bir süreç olduğunun farkındayım ama olan bir şeye çare bulamayız. Onun arkasından ağlamak yerine güçlü durman lazım."

Berfu bir şey demeden bana baktı. "Yani sen yine Berfu'sun. Batuhan senin için kötü bir deneyim oldu."

Ayağa kalkınca ben de ayağa kalktım. "Peki." Peki mi? Nedense bu 'peki' kelimesini Bihter Ziyagil'in son kelimesine benzettim.

"Kötü olduğumda seni arayabilir miyim?" Kafamı olumlu anlamda salladım. Berfu bana gülümseyerek kapıya doğru gitti. Kapının orada bana teşekkür etti.

Demin ağlayan kız neden birden ayaklanıp gitti ki? Yahu, o kadar mı mükemmel teselli ettim? Ben bi harikayım dostum!

Salona geçecekken kapının çalması ile tekrar kapıya gittim. Kim bilir bu sefer neden geldi? Kapıyı açınca Derin ve Çağrı'yı gördüm. "Demin ki kız Berfu muydu?"

☆☆☆

"Saçmalama Derin!" Gözlerimin içine bakıyordu adeta. Derin evinde tek kalmaya korktuğu için bu akşam bizde kalıyordu. Ve eve Lal'i gelmeme durumunu ölüme başlıyordu.

"Ya ne saçmalama? Atlas'a aşık değil mi bu kız? Ölüm notunda senin ve Atlas'ın ismini geçirir. Sizi ayırır."

Gülerek omzuna vurdum. "Sen ölmeyi bayılmak mı sanıyorsun fıstık?" Derin başını ovalarken bana göz devirdi. Halen daha ona gülerken kapı sesi geldi. "Geldi Lal'ciğin." Dedi. Bu sefer ben göz devirdim.

Salondan gerçekten de Lal'in sesi geliyordu. Ses uzaktan geldiği için tam olarak ne dediğini anlayamadım. Ayağa kalkıp salona geçtim. Derin ise arkamdan geliyordu.

"Evin yolunu kaybettin diye umut etmiştim." Gözlerim elindeki alışveriş poşetlerine kaydı. Lal poşetleri koltuğun üzerine koydu. Derin koltuğa oturunca Lal ona bakıp "Bu kız burada mı kalacak?" Diye sordu. Kafamı onaylarcasına sallayıp "Senin kadar onun da burada kalmaya hakkı var." Dedim. 

Lal bir adım atıp üstüme yürüyünce Atlas oturduğu yerden kalktı. "Ben bu evde para vererek kalıyorum. Ya siz?" Kaşlarımı çattım, ne ara bu ev için para vermişti ki? "Hem para vermeden de kalabilirim çünkü Atlas'ın babası Mehmet amca benim öz amcam." 

O çirkin sesi ile konuşması bitince ona doğru bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kapattım. "İnanmayacaksın belki ama Atlas benim sevgilim, istediğim zaman onun evinde kalabilirim." 

Kaşlarını çatmamış olsa da gözlerinin içine baktığımda sinirli olduğunu anlayabiliyordum. "Sen ne ara ev için para verdin Lal?" Bu soruyu soran kişi Atlas olmuştu. Lal bir adım geriye atıp yanımda duran Atlas'a baktı. "Fake hesaptan sana mesaj atmıştım." O salak bu salak mıydı? Zaten belliydi bir bokluk olduğu. "Neden normal hesabından yazmadın Lal? Yoksa Öykü'nün sevgilisi olan kuzenciğin seni engelledi mi?" Derin'in cümlesi üzerine Atlas yalandan öksürdü. 

Konser +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin