Aşkolar 13 takipçim olmuş bunu kutlamalıyız hgjgjj
Yeni bölüm -, -
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Birleşmiş ellerimizin fotoğrafını çekip Buseye attım tabi " ağla, kudur, çatla" yazmayı unutmadan. Ben attığım mesaja sinsi sinsi sırıtırken birleşmiş olan elimin üstüne konan öpücükle Kuzeye döndüm.
Ah Kuzey! Benim tatlı askerim. Attığım mesajlardan sonra uzun bi süre cevap vermeyip en sonunda " Ada gösterip de elletmeyenler gibi ne umut verip kandırıyosun demişti".
Attığı mesaja dakikalarca güldüğümden cevap alamayan sevimli panda askerim ( evet sarılmayı sevdiği için ona artık böyle seslenmeyi tercih ediyorum) aramış ve arkadan da gelen anons sesleriyle burada olduğuma inanmıştı.
Daha sonra beni almaya gelmişti. Tabi onu görünce bir çekirge edasıyla sıçrayıp boynuna sarıldığımı söylememe gerek yoktur umarım. Dakikalarca öyle kaldıktan sonra geri çekilip gözlerime bakıp " Öyle özlemişim ki güzelim" demişti.
Sonra elimden tutup çekiştirerek ( çünkü o sözden sonra pelte kıvamına gelmiştim) beni aracına yürütmüştü. Arabada kendime gelince onunla sürprizim ve yolculuk hakkında konuşmuştuk.
Bana " en güzel hediyemden bir sürpriz" demişti ona gelme fikrimi anlatınca. Donup kalmam hoşuna gidiyo olmalıydı çünkü sürekli böyle sözler söyleyip bana ufak şoklar yaşatıyordu.
" Geldik hatun" dediğinde onda olan gözlerimi karşımızda olan binaya çevirdim. Evet yol boyunca Buseye mesaj attığım dakika hariç onu izlemiştim.
Buse neden büroya gelmediğimi sormak için mesaj atmıştı. Benim ona attığım mesajdan sonra beni Şeyda teyzeme ispiyonlamakla tehdit etmişti. Planı Şeyda teyzemle yapmamışım gibi.
Arabadan inip etrafa göz gezdirdim. Bağajdan ufak valizimi çıkaran Kuzey bir eliyle valizi çekerken arabayı kilitleyip elimi tuttu kapıya gelince geçmesi için kapıyı açtım. Bana göz kırpıp asansörün önüne gelince valizi bırakıp çağırma tuşuna bastı.
Evin kapısını açıp " Buyrun Ada hanım bekar evime hoşgeldiniz" deyip içeri geçmem için kenara çekildi. Beni ufak bir hol karşılarken arkamdan homurdanarak Kuzey içeri girdi.
" Ada Allah aşkına ne var bu valizin içinde" deyip " küçük ama eşşek ölüsü gibi" dediğinde göz devirip ona döndüm " ne olucak Kuzey birkaç günlük kıyafet felan var, ha bide lazım olucak bi kaç bişey" dedim.
Bana inanamazmış gibi bakıp " ne o lazım olur diye babanın alet edavat çantasını mı getirdin" dedi. Ellerimi belime koyup ona " yok canım annenin konserveleri var" dedim.
Çıkışıma gülen Kuzey " tamam tamam demedim bişey" dediğinde " yok vallaha annenin konserveleri var" dedim şaşıran Kuzeye gülüp " Şeyda teyzenin haberi vardı sana bi kaç eşya getirmemi istedi" dedim.
Yanıma adımlayıp kot ceketimi çıkaran Kuzey " anneme bak sen dün arayıp iki saat konuştu ama hiç bahsetmedi geleceğinden" dedi çeketimi vestiyere asan Kuzeye " o zaman sürpriz olmazdı akıllım hem ser verir sır vermez. Şeyda teyzem" dedim.
El ele salona geçtiğimiz Kuzey " bak bak nasılda savunuyo Şeyda teyzesini!" dediğinde kıkırdadım. Tabi savunucaktım. Bu güne bu gün biricik sevimli panda askerimin annesi oluyordu.
Dönünce ona sevdiği macaronlardan alacaktım. Bu sexy şeyi yaparak bunu çoktan hak etmişti.
Salonun girişinde durup ellerini iki yana açtı" işte salanum" dediğinde küçük ama şirin salona göz attım. Üç kişilik iki koltuk bir orta sehpa ve bir televizyon üniversinin bulunduğu salon nedense bana çok şirin gelmişti.
" Küçük ama çok tatlı" dediğimde bir kolunu omzuma atan Kuzey " evet küçük ama tek başıma olduğum için yetiyor bana" dedi. Ben kafamı salladığımda " gel sana kalacağın odayı göstereyim" dedi.
Girdiğimiz adada elini saçına atıp kaşıyan Kuzey " aslında oda benim, ben salonda yatarım sende burada rahat edersin" dediğinde ona dönüp " ama sen koltuğa sığmazsın ki" dedim.
Kafasını eğip kendi vücüduna bakan Kuzey " sığışırız" artık deyip güldüğünde bir ona birde yatağa bakıp " şeyy aslında beraber uyusak sorun olmaz" dedim.
Şaşkınlıkla bana bakan Kuzey " rahatsız olmaz mısın" dedi. Tabi ses tonu lütfen olmaz der gibiydi. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp " ama sen rahatsız olabilirsin" dedim. Bana anlamayarak bakan Kuzeye parmaklarımla azıcık işareti yapıp " ufacık deli yatarım da" dedim.
Dediğime gülen Kuzey " tek sorun bu olsun kızıl" dedi ona güldüğümde karnımdan gelen seslerle gülüşüm yüzümde dondu. Çıkan ses acıkan karnım değilde içimdeki mağara kadınından gelmiş olmalıydı. Resmen rezil olmuştum.
Yüzünde sevimli bir gülümseme oluşan Kuzey kolunu kapının pervazına dayayıp" tamam o zaman sen duşa girmek istersen duşa felan gir bende bi telefon görüşmesi yapayım sonra da gidip seni doyuralım " dedi.
Onu kafa sallamasıyla onayladığımda halen bana bakan Kuzey önce elini utandığım için kızaran yanağıma koydu sonrada yanağıma bir öpücük bırakıp odadan çıktı.
Kapanan kapıyla kendimi yatağa bıraktım. Burnuma gelen Kuzeyin kendine has kokusuyla gözlerimi yumdum. Allahım bu ne güzel bir gündü.
