Kill Cipher

197 11 6
                                    

Portaldan acayip kırmızı bir sıvı çıktı ve tüm odayı sardı.

 Mabel hareket etmeye çalıştı ama sıvı ayaklarına yapışmıştı. 

Portaldan iki siyah kol çıktı önce, ardından üçgen şeytanın tüm bedeni ortaya çıktı. 

Kıpkırmızı tek bir gözü vardı. 

Mabel'a küçümseyen bir bakış attı ve Yankılanan bir kahkaha attı. 

-Ah, merhaba Bayan Pines! Sizinle tanışmak büyük bir onur.

Söylediği her kelime güçle dolup taşıyor, her sözü yankılanıyordu.

-Kendimi Tanıtayım, Ben Kill Cipher, ecelin!

Korkunç bir kahkaha daha atarak kırmızı bir ışın attı.

Portal hariç odada ki herşey havaya uçtu. 

 Ancak patlama durmadı ve bütün kulübeyi patlattı.

Birkaç çığlık ve öksürme sesi duyuldu ve başka bir patlama oldu. 

 Ancak bu seferki kırmızı bir ışın yüzünden değildi.

Mabel yavaşça gözlerini açtı. Açar açmaz ilk gördüğü şey etrafını saran sarı bir küreydi.

 Hemen önündeyse yıkıntıların arasında duran Bill vardı. 

Toz toprak içinde kalmıştı.

Parmaklarının arasından yayılan sarı ışık kıvrılarak yükseliyor ve elektriklenmeler bütün vücudunu sarıyordu. Kill de onun gibi insana dönüştü ve korkunç bir şekilde sırıttı. Sivri dişleri ve parlayan kırmızı gözleri vardı. Bill kaşlarını çattı ve onun da gözlerinin akı kayboldu. 

Kill kafasını yana yatırarak acayip sırıtışını yaptı ve şöyle dedi:

-Hadi ama Kardeş, gerçekten dövüşmeyeceğiz değil mi?

Sesi artık yankılanmıyordu. Değişmişti, tıpkı bir canavarın sesine benziyordu.

-Benimle oynama Kill.

Kill kaşlarını kaldırdı.

-Aaa. Ne zamandan beri bu kadar sıkıcısın?

Bill dişlerini sıktı.

-Yani, ne zamandan beri şu zavallı insanlara değer veriyorsun sefil kardeşim?

-KAYAN YILDIZA DOKUNMAYACAKSIN!

Kill kafasını iki yana salladı.

-Ahh ahh. Zor yolu seçmenden nefret ediyorum.

Kill resmen kükreyerek Dipper ve Ford'un üstüne atladı.

Mabel korkuyla baktı.

Bill ise onların önüne geçti ve abisinin kırmızı enerjisini kendi sarı enerjisiyle karşıladı. 

-HAYIR DEDİM.

Kill'i ittirdi ve Ford, Dipper ve Mabel'a dönüp ''Heykel!'' diye bağırdı. İlk anlayan dipper oldu ama o çok uzaktaydı ve savunmasızdı. Bill Kill ile uğraşırken Dipper Mabel'a bağırdı:

- Mabel! Heykeli tut!

Mabel kafasını çevirdi ve heykele ardından da Kill'e baktı. Koşarak heykelin yanına gitti. Onu Kill'in çaprazına gelecek şekilde çevirdi ve bağırdı:

-Bill!!!

Bill ona doğru baktı ve Kill'e döndü.  

Kill çok sinirlenmişti.

Kill dişlerini sıkarak Bill'e doğru uçtu.

Bill gerildi ve onun tam gözüne bir yumruk attı.

 Kill geriye doğru uçtu, Mabel portalı sıkıca tuttu ve Kill içeri girdi. 

O girer girmez Bill gerekli sözleri söyledi ve portal kapandı. 

Bill yere indi ve koşup Mabel'ı kaldırdı.  Mabel,Bill'e sarıldı ve Dipper, Ford ve Stan'in yanına gitti. Tüm bunlar olurken herkes evlerinden izlemişti. Şimdiyse herkes çıkmış bir açıklama bekliyordu.Bill etrafı temizlerken(büyüyle tabii ki) Mabel herkese olanları anlattı. İlginç bir şekilde herkes anlayışla karşılamıştı. Dipper Mabel'a dönüp Pacifica'dan hoşlandığını ve ona çıkma teklif ettiğini ancak bunu ona anlatmaktan korktuğunu söyledi. Mabel ise gülümsedi ve ''sorun değil'' dedi.

Bill kızarmış bir şekilde geldi Mabel'a baktı. Derin bir nefes aldı ve elindeki beyaz* gülü uzattı. Nefesini verdi ve...






-Mabel, benim için en karanlık gecemdeki o tek Kayan Yıldız olur musun? dedi.


Mabel bir onun elindeki güle, Bir kızarmış ve toz toprak içinde kalmış içindeki yüzüne baktı. Gülümsedi. 

-Evet. Evet olurum.




*Beyaz gül saf aşkı anlatır. Yalan dolan olmayan tutkudan uzak gerçek aşkı.

Selam! Ben geri döndüm.  Bu kitabın sonuyla birlikte.Yani biraz değişik oldu ama güzel bence. İkinci kitabını çıkaracağım.Çok kısa olduğu için üzgünüm. Hoşçakalıınn.(Gachacılar varsa Dares kitabıma bakın pls.)


Trust No One\Kimseye Güvenme\Mabill\Esrarengiz Kasaba Fanfic/BİTTİحيث تعيش القصص. اكتشف الآن