14. BÖLÜM: VEŞDEH ÜLKESİ

14 9 0
                                    

Hıçkıdık ile beraber aşağıya indiğinde kahvaltı daha hazırlanmamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hıçkıdık ile beraber aşağıya indiğinde kahvaltı daha hazırlanmamıştı. Mutfaktaki hareketlilikten hazırlanmakta olduğunu görebiliyordu.

Hıçkıdık'ı çimenlere bırakarak şatoya geri girdi. Asay merdivenlerden hızlıca inerek yanına geldi.

"Silay, benimle gel."

"Ne oldu?..."

"Ya sen bir gel."

Kolunu çekiştirerek onu merdivenlere götürdü.

"Bunu görmen lazım."

Merdivenlerde kolunu bırakarak koşar adımlarla çıktı. Silay da ona yetişmek için koştu.

"Neyi?"

"Oraya gidince görürsün."

"Nereye gittiğimizi bile bilmiyorum ki."

"Aşağıdaki odaya ineceğiz. Hadi acele et."

Merdivenlerden çıkarak koridorda koştular. Diğer merdivenlerden de inerek aşağıdaki odaya gittiler.

Oyun odasında Çınar ve Eze'nin olduğunu görmesiyle Çınar'ın elindeki bir topu havaya atarak, attığı noktada üç boyutlu bir elma şekli çıkmasına neden olması bir oldu. Havada kırmızı, toza benzer bir maddeyle elma şekli oluşmuştu. Bazı günlerde havada ışıklarla yapılan gösterilerde oluşan şekillere benzer şekilde, aralıklı ışık saçıyordu ama bir toz bulutu gibiydi. Birkaç saniye havada ışık saçarak kaldıktan sonra yere döküldü ve elma şekli bozuldu. Gördüğü şeye şaşkınlıkla bakarak merdivenlerden indi ve yanlarına gittiler.

"Bu şey de ne?"

Çınar elindeki bir topu ona uzattı.

"Üzerinde bulunan resmi, havada üç boyutlu bir şekilde oluşturuyor."

Elindeki topun üzerindeki resme baktı. Bir patlıcan resmiydi ve top mor renkteydi. Çınar'ın attığı yöne doğru topu havaya fırlattı. Top havada patlayarak bu sefer patlıcan şeklinde ışıltılı bir şekilde parlayarak yere süzüldü.

"Harika."

Çınar'ın arkasında topların olduğu bidon şeklinde uzun bir sele vardı. Oradan bir tane daha top alarak üzerindeki resme baktı. Bu seferki domatesti. Onu da havaya fırlatarak ışıklar saçmasını izledi. O sırada bir hizmetli merdivenlerden onlara seslendi.

"Kahvaltı hazırlandı, Jemone sizi çağırıyor."

"Tamam, geliyoruz."

Hizmetli geri çıkarken üçü merdivene ilerledi. Eze de elindeki topu bırakarak peşlerinden gitti.

"O topları nerede buldunuz?"

"Çınar odayı incelerken köşede görmüş."

"İlk başta ne olduğunu anlamadık ama sonra Eze Asay'a topu fırlatınca havada ışıklar saçtığını gördük."

DUVARLARIN ARDINDA: GEÇMİŞTEKİ SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin