Bu Matematik Bizi Kandırıyor Hocam

Start bij het begin
                                    

"Kestirmek aklıma yattı şimdi."dedi Efe yorgunca başını sıraya koyarken.

"Uyuyak mı?"dedi öğretmen içleri adımlarken Kenan.

"Siz uyuyun benim bi işim var."dedi Kutay yerinden doğrulup,sınıftan ayrılırken.
Nereye bile dememişti hoca.
Zira Kutay'dan ürküyordu.
Sınıfta olmaması iyiydi bile.

**********************************

"Hocam,Uygar'ı alabilir miyim?"dedi Kutay dik gözlerle Tarih dersinde bile uyumayan ineklerin ot kokulu sınıfına adımlarken.
Pür dikkat cin gibi bakıyordu inek inek her biri!
En önde yanında Tayfun ile oturan Uygar'a ters bir bakış attı.
Ve onun omuz omuza olduğu Tayfun'un kendi şaheseri şişik mor burnuna.

Sırıttı Kutay.
Canı bir kez daha dayak atmak çekiyordu.

"Uygar mı?"dedi yeni mezun tarih hocası tatlı bir sesle.

"Tiyatro için hocam. Bir şey konuşacaklarmış."dedi Kutay kapıya yaslanıp boynunu sağa ve sola çevirirken.

Ahu gözlü bir ceylan yavrusu olan Uygar iri,badem gözlerini kırpıştırıp defterini bir güzel kapattı.
Yine jilet gibi ütülü gömlek üzerine bir kazak,ütülü pantolon ve temiz botlarıyla birlikte süzüle süzüle ilerlerken sınıfta Kutay istemsizce kendi yakası açık,kırışık gömleğine baktı.

Podyuma çıkıyordu sanki amın oğlu!

Uygar hocasından zarifçe özür dileyip sınıftan çıkarken Kutay alayla dudaklarını birbirine bastırdı.
İncileri dökülürdü lord evladının! Aman aman.
Nasıl da inceydi!

Kutay tek bir söz söylemeden oğlanı koridorda ilerletirken müdür yardımcısının odasını es geçip gittiklerinde Uygar kaş çattı huzursuzca.
"Geçtik?"dedi Uygar kaşlarını havaya kaldırıp.

"Gel sen gel."dedi Kutay alayla.

"Hoca çağırmadı mı?"

"Lan yürüsene!"dedi Kutay dişleri arasından hırsla.

Uygar sinirle dudaklarını birbirine bastırdı.
Minik karanlık sırları bu serseride olmasa sıralayacak cümleleri çok iyi biliyordu ama Kutay'ın "ibne" diyip onu canını alana kadar dövmemesi bile bir mucizeydi.
Okulun belasıydı.
Koridorda bile yolunu gören değiştiriyordu.
Sinirini atmak için kendine ters gelen herkese ama herkese bulaşıyordu Kutay.

Gerçi Uygar tanımıyordu.
Çünkü Uygar ya da arkadaşlarına bulaşmıyordu.
Kimseyle işi olmayana sataşmıyordu durduk yere. Zorba sayılmazdı o kadar.
Kendi handikapında olan ve döllenen ne kadar adam varsa teke teke harcıyordu ve malesef bunlardan biri...

Tayfun idi....

Uygar korkuyla adımladı.
Ona olan öfkesini gidip Tayfun'dan çıkarmasına korkuyordu.
Geçen gün olduğu gibi suratını darmadağın hale getirmesine ya da lavaboda her karşılaştıklarında Tayfun'un dağınık suratıyla gelişine...
Kutay ile Uygar hiç tanışmamıştı.
Ama Kutay ismini duymuştu Uygar hep.

Ve her zaman kötü bir şekilde....

"Kaç lan matematiğin senin?"dedi Kutay oğlanı kabine sokup bir sigara yakarken.

"100?"dedi Uygar ters bir bakışla yüz ekşitirken.

"İyi,yanıma otur kopya ver bana."dedi Kutay dişleri arasında hırsla.

"Hayır?"dedi Uygar kaş çatıp.

"Tayfun kardeşe kanka ayağı göt ayağı mı desem yoksa devir kötü kolla götü mü?"dedi Kutay sinirle dudaklarını isırırken.
"Ya da konuşmam sikerim şaftını sende oturup onun yaralarını sararsın dimi? İşine gelir ama senin..."

Kutay sertçe ittirdi oğlanı.
"Ne de olsa ellemek için fırsat kolluyorsun sinsi sinsi."

"Bırak beni!"dedi Uygar bileğini savurup kendini tutan adamı ittirirken.

"Umrunda bile değilsin..."diye fısıldadı Kutay sırıtıp.
"Seni siklemiyor..."

"Kutay,rahat bırak beni!"dedi Uygar sinirle.

"Ne o, Tayfun'un gelip beni döver mi?"dedi Kutay sinirle.
"Ağlar mısın gidip Tayfun'a!"

"Vereceğim sana Allah'ın belası."diye inledi Uygar.
"Tamam vereceğim."

"Ha şöyle. Akıllı ol."dedi Kutay sırıtıp.

"Ama..."dedi Uygar yutkunup.
" Tayfun'a söz verdim. Onun matematiği kötü onu geçireceğim....Yanımda o oturacak. Sen arkama gel."

"Siktir lan. Gider derim bu ibne sana kaldırıyor diye."dedi Kutay.
"Benle otur."

"Ama..."

"Tayfunnnnnn!"dedi Kutay kahkaha savurup.
"Sana kabaran...."

Uygar ellerini kapattı Kutay'ın ağzına
Korkuyla ,dolan iri badem gözleriyle ıslak kirpiklerin kırpıştırdı.
"Kutay..."diye inledi hafifçe.
"Lütfen kimseye anlatma. Ne istersen yaparım."

"Beni şu matematikten geçir."diye göz kırptı Kutay.
"Ben de minik iğrenç sırrını saklayayım."

Son PerdeWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu