《 11 》

804 92 167
                                    

Ne kadar süre şok içerisinde öylece beklediğimi hatırlayamıyordum. Sadece hattın öbür ucundaki Melanie'nin meraklandığını belli edecek bir şekilde adımı seslenmesi ile birlikte kendime geldiğimi biliyordum.

Kadına cevap vermekle vakit kaybetmek bile istemedim. Benim için gerekli olan cevabı aldığım için telefonu Melanie'nin yüzüne kapatmayı tercih etmiştim.

Bunu bana nasıl yapabilirdi? Melanie ile aynı tarafta yer alıp o görüntüleri sızdırmış olduğuna inanmak istemiyordum. Jennifer hiçbir zaman benim kötülüğümü düşünen bir insan olmamış, aksine kendi mutluluğundansa benim mutlu olmamı dilemişti.

Bu şekilde düşündüğünü biliyordum çünkü ikimiz de lisedeyken tavırları, kafasının içinde dönenleri oldukça belli ediyordu. Buna rağmen kibrimi ön plana koymuş ve o yıllarda zorbalığa uğradığım için bir insanı dış görünüşüne göre yargılamaması gereken son kişi olmalı iken onu, değiştiremeyeceği tek şey için reddetmiştim.

Hoş, yıllar içerisinde neredeyse tanınmayacak raddeye gelene kadar güzelleşen bu kadın şimdi de benim ilgimi çekiyordu. Tek etken dış görünüşü de değildi. Jennifer'ın ne kadar iyi kalpli ancak hırsına yenik düştüğünde de istediğini alabilecek türden bir kadın olduğunu her zaman biliyordum. Yalnızca lisedeyken bunu göz önünde bulundurmamış ve şimdiki halini görünce de iç güzelliği ile bile göz kamaştırıcı olduğunu fark etmiştim. Bunu anlayabilmem için öncelikle dış güzelliğini görmüş olmam ise bana kendimi kötü hissettiriyordu.

Belki o da tam olarak bunu istemişti: Kötü hissetmemi. Bunu bir çeşit intikam olarak gördüğünü düşünmeden edemedim. Aksi halde yaptığına başka bir kılıf bulamıyordum. Artık bana bu şekilde ihanet edişini kabullenmiş, yalnızca onu affedebilmem için geçerli bir sebep arıyordum.

Pek de başarılı olduğum söylenemezdi. Onunla yüz yüze konuşmam gerektiğinin farkında olsam da internette gezen fotoğraflarımdan dolayı dışarıya adımımı atmam durumunda insanların bana nasıl davranacağını bilmiyordum. Psikolojik ya da fiziksel şiddete maruz bırakılabilirdim.

Ben ne yapabileceğim hakkında alternatif bir seçenek arayışındayken telefonumun yeniden çaldığını duyunca arayanın Jennifer olduğunu umarak başımı sese doğru çevirdim. Ekranda Penelope'nin adını görünce hayal kırıklığına uğramıştım. Benim, kendisinin yanına gelemeyeceğimi biliyorken neden arama zahmetine bile girmemişti? Üstelik beni, Penelope'den daha çok sevdiğini iddia etmiş olmasına rağmen telefonumu ikinci kez çaldıran kişi Jennifer değildi.

"Efendim?" dedim telefonu açtıktan sonra onu daha rahat duyabilmek için hoparlöre alarak. Penelope yalnızca önemli durumlarda beni birden fazla kez arayacak bir insandı, bu yüzden ne olduğunu öğrenmek istiyordum.

"Sanırım çuvalladık, ikimiz de." dedi. Sözlerini onaylayacak şekilde homurdandım. "Başından beri bunun yanlış olduğunu seziyordum. Ama senin yanında yer alacağımı bilmeni istedim, bu yüzden de yapmam gerekeni yaptım."

"Biliyorum Penelope, yaptıkların için sana minnet duyuyorum ve borcunu ödeyemem." diye karşılık verdim. "Yalnızca hak ettiğimi aldığımı düşünüyorum. Tüm fırsatlar neredeyse ayağımıza geldiği için geri tepemeyeceğimizi düşünmüştüm ancak şimdi ise dolandırılmış gibi hissediyorum. Kolay yoldan para kazanamayacağımı bilmem gerekirdi."

"Söyleyeceğim şey de bununla ilgili, artık yanında olamayacağım." dedi Penelope ve ikimiz de bir anda donup kaldık. Kadıncağız benim vereceğim tepkiyi beklerken ben ise söylediklerinin tam olarak ne anlama geldiğini çözmeye çalışıyordum.

Jennifer yüzünden miydi, yoksa sadece arkadaşlığımızı sonlandırmak mı istiyordu? Ne fark ederdi ki, ikisi de birbirinden beterdi sonuçta!

Çörekler Ama Tarçınlı OlanlardanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin