Çörekler Ama Tarçınlı Olanlardan

《 10 》

Yanaklarından süzülen yaşları elinin tersiyle sildi ve burnunu çekti Jennifer. Evine henüz varmıştı ve yol boyu ağlamaktan gözleri şişmişti. Ağır bir makyaj yapmamış olmasına rağmen göz altları, rimelinin akmasıyla birlikte simsiyah olmuştu.

Penelope ve Dave'in yanından ayrıldığından beri o ikisinin yüzü gözlerinin önüne geliyor, şeytani birer yüz ifadesiyle kendisine bakıyormuş gibi görünüyor ve attığı kahkahalar kulaklarında yankılanıyordu.

Yalnızca Penelope ile aralarında elle tutulur bir konuşma geçmiş olmasına rağmen Dave'in o konuşmayı dinlediğinden adı gibi emindi.

Üzerine kıyafetlerini giymek için ortadan kaybolmuş ve o evi terk edene kadar da etrafta görünmemişti. Jennifer, bunun bir tesadüf olduğuna inanmıyordu.

Belki de Penelope onu öperken göz göze geldikleri o tuhaf anın ardından bir diyalog içerisine girmeye hazır değildi. Hoş, Jennifer'ın konuşmak istemesinin tek sebebi de zaten artık kaybedecek bir şeyi olmadığına inanmasıydı.

Aynı şeyi lisedeyken de yapmıştı. Aşkını itiraf ettiği ilk erkek Dave idi. Ancak reddedilmesinin ardından bir daha asla hoşlandığı herhangi bir erkeğe duygularını itiraf etme cesaretini kendinde bulamamıştı.

Dave'in o dönemler kimseyle yakın bir ilişkisi olmamıştı. Çevresindeki hiç kimsenin onun hakkında iyi şeyler düşünmemesi, arkadaş edinmesini engelliyordu.

Tüm bunların temeli ise zavallı adamın kilolu olmasına dayanıyordu. Sanki bir efsane uydururmuşçasına okuldaki bazı öğrenciler, obezitesi hakkında Dave ile arkadaş olan her kim ise rüyasında onun tarafından yendiğini göreceği gibi küçük düşürücü şakalar yapıyordu.

Bu tür şakalar hem çocukça, hem de komik olduğu sanılmasının aksine kırıcıydı. Lise yıllarının neredeyse her gününde bu tür şakalara maruz kalan Dave ise kendini, insanlarla kurabileceği her türlü ilişkiden sakınmaya başlamıştı.

Jennifer'ı reddetmesinin sebebi bu olabilirdi, hem de ihtimali yüksekti. Ancak Jennifer, Dave'in onu beğenmediğini düşünmeyi seçmişti. O günün ardından aşkla ilgili meseleler bir yana, arkadaşlıktan bile kaçınan bu adamın hayalindeki kız olmayı aklına koymuştu.

Tek sorun, Dave'in ne tür kızlardan hoşlandığını bilmemesiydi. Bu yüzden erkeklerin genel olarak hoşlandığı klasik bir kız imajını yaratması gerektiğine inanmaya başlamıştı, yıllar içerisinde bunu başarmıştı da.

Belki ileride bir gün onunla karşılaşacağı umuduyla yapmıştı bunu. Çünkü o klasik kızlardan birine dönüşene kadar ikisi de liseden mezun olmuş ve yolları ayrılmıştı.

Dave'in üniversite okuyup okumadığını, okuduysa bile bölümünü bilmiyor olmasına rağmen Jennifer'ın okuduğu bölümde Dave'in büyük etkisi olmuştu. Kendi spor salonuna sahip olmadan önce bir antrenör olarak hayatını sürdürmüştü.

Sağlıklı bir yaşam için spor kadar beslenmeyi de önemli görmüş, bu yüzden de en iyi diyetisyenle birlikte çalışmayı kendine hedef edinmişti. Bu işin sonunun evliliğe varacağını tahmin etmemişti tabii...

Şimdi ise lise yıllarında uğruna kendini değiştirdiği o adam gelmiş, başka bir kadınla yaşadığı ilişkisini onun gözüne sokmak istercesine hayatına yeniden dahil olmuş ve her şeyini alt üst etmişti.

Bir anda Penelope'ye söylediği sözler aklına geldi, Dave ile arkadaşlığı sonlanacak ise buna bir birlikteliğin sebep olmasını tercih edeceğini söylemişti. Sanki evli bir kadın olduğunu unutmuş gibiydi. Ancak düşündüğünde bunların, bir anlık sinirle söylenmiş sözler olmadığını fark etti.