5 | hide and seek

132 11 77
                                    

Teneffüs zili çaldığında bir yandan etrafı kontrol ederken hızlıca koridora çıktım. Etrafta kimse görünmüyordu, henüz. 

Evlerinde kaldığım okul arkadaşlarımın bir grup hırsız olduğunu öğrenmemin üzerinden yalnızca birkaç gün geçmişti. Onlara sırlarını saklamamın karşılığında evlerinde kalmayı teklif ettiğimde itiraz etmemişlerdi ama bana güvenmiyorlardı da. 

Özellikle de Beomgyu. Bana o kadar güvenmiyordu ki Kai'ye bir şey söylememden korktuğu için neredeyse her teneffüs sınıfıma geliyordu ve beni ondan uzaklaştırmak için dışarı çıkarıyordu.

İlk başlarda o kadar sıkıntı olmasa da sonradan hem Beomgyu ile takılmak çok ilgimi çekmemeye başlamıştı hem de arkadaşımla takılmayı özlemeye başlamıştım. Sonuçta derslerde her ne kadar yan yana otursak da pek konuşamıyorduk, üstüne artık teneffüslerde de konuşamamaya başlamıştık.

Cidden! İstesem zaten çoktan söylemiş olurdum, beni bu şekilde engelleyebileceğine inanıyorsa gerçekten aptaldı.

Her neyse, sonuç olarak ben de teneffüsleri Beomgyu ile geçirmekten sıkıldığım için ona görünmeden çıkmaya başlamıştım. Kısaca okulun içinde saklambaç oynuyorduk da denilebilir.

Kantine girdiğim sırada önümde elinde iki tane çikolatalı sütle dikilen Beomgyu'yu görünce derin bir nefes verdim, cidden mi?

Birkaç adım atıp yanıma geldiğinde sütlerden birini elime tutuşturdu. "Ne tesadüf! Ben de tam senin yanına geliyordum." Kolunu omzuma attığında beraber kantinden çıktık. Etraftakilerin duyamayacağı kadar kısık sesle sordum. "Buna bir son versen nasıl olur? Söyleyecek olsam zaten söylerdim biliyorsun, bu şekilde boşuna uğraştırıyorsun ikimizi de."

Sütünden bir yudum alırken omuz silkti. "Kendi adına konuş, uğraştırdığım tek kişi sensin. Ayrıca sana hala güvenemiyorum."

Söyledikleriyle gözlerimi belerterek ona döndüm. "Hah! Ne yani bundan keyif mi alıyorsun bir de? Şaka gibisin."

Bir süre daha sessizce yürüdüğümüzde sınıfıma yaklaşmıştık. "Pekala, daha az geleceğim. Yani günde bir iki kere falan. Yeji ile aynı sınıftasınız zaten, seni kontrol edeceği için bu kadar sık gelmeme gerek yok bence de." 

Bir anda söyledikleriyle beraber heyecanla ona döndüm. "Gerçekten mi?! Sonunda, özgürüm!"

Bağırarak konuşmamla beraber yüzünü buruşturdu. "Fazla abartmıyor musun? Gören de zorla istemediğin şeyler yaptırıyoruz sanacak."

Onu taklit ederek yüzümü buruşturdum. "Yaptırmıyor musunuz zaten?"

Son ders de bittiğinde çantamı alıp kapıya yönelmiştim fakat kapının önüne geldiğim sırada bileğimden tutulmamla durmak zorunda kaldım. Elin sahibini öğrenmek adına arkama döndüğümde Kai'yi görünce derin bir nefes verdim. Sanırım ona bir açıklama borçluydum.

Beraber okuldan çıktığımızda parka doğru yürürken bir yandan konuşmaya başladık. "Anlat bakalım. Daha önce senden adını bile duymadığım Beomgyu ile ne ara bu kadar yakın oldunuz?"

"Şey, parka gittiğimizde anlatsam nasıl olur?" Gülümseyerek konuştuğumda başıyla onayladı. Parka varana kadar yapacağım açıklamayı kafamda toplayabilirdim. En azından öyle düşünüyordum.

Yol boyunca konuşmadan yürümüş ve nihayet parka varmıştık. Banklardan birine oturduğumuzda bana dönünce derin bir nefes alıp açıklamama başladım ben de. "Şimdi, biliyorsun ki okuldan aralarında Yeji'nin de olduğu birkaç kişinin evinde kalmaya başladım. Beomgyu da o kişilerden biri ve ben onlarda kalmaya başladıktan sonra Beomgyu ile çok fazla ortak noktamız olduğunu fark ettik ve haliyle baya yakınlaştık. Daha önceden sana ondan bahsetmemiş olmamın sebebi de benim de yeni tanışıyor olmamdı yani."

Thief | Choi Beomgyuحيث تعيش القصص. اكتشف الآن