Kendini Sevebiliyor Musun?

12 1 0
                                    

Banyodaki aynanın karşısındayım yeniden. Beni ağlarken, gülerken, kendimi aşağılarken ya da kendime öpücükler atarken gören bu ayna. Dili olsaydı şayet bana delirdiğimi söylerdi. Benim kafayı yemiş biri olduğumu ve dış görünüşüme takıntılı biri olduğumu söylerdi. Haksızlık da etmiş sayılmazdı. Ben böyleydim. Delirmiş bir şekilde dış görünüşüne takıntılı mutsuz biri. 

Aynaya bakıyorum. Kendimi kurulamaya bile tenezzül etmediğimden boynumdan akan su damlasını izliyorum. Köprücük kemiklerimi aşıyor ve her metrekaresi çatlaklarla dolu olan göğsüme iniyor. Durmuyor. Jiletle aldığım için yeniden çıkmaya başlayan sert kılların çıkmaya başladığı göbek deliğime kadar inişini izliyorum. Daha sonra takip edemiyorum onu. Duruyorum. Göbeğime bakıyorum. Yıllarca kesip atmak istediğim tek dileğimin yok olmasını istediğim göbeğime bakıyorum. Ne suçu vardı göbeğimin? Bu kadar hakareti gerçekten hak ediyor muydu? Sürekli saklamak zorunda bırakıldığım göbeğim, kime zararın oldu bu güne kadar? Herhangi birinin zarar görmesine ya da ölmesine mi sebep oldun, neden bu kadar çok sevmiyorlar seni? Çirkin gözüküyorsun diyorlar sana. Çirkin gözükmek ne demek? Daha sonra bacaklarıma bakıyorum. Her hareketimde sallanan bacaklarım. Sizin suçunuz neydi peki? Beni saatlerce ayakta taşıdığınız yetmezmiş gibi istediğim her yere götürürken sırf kalın olduğun için sana da çirkin denmişti. Çok merak ediyorum bu çirkinlik ne demek sahiden? Yıllarca beni kendimi sevmekten alıkoyan bu çirkinlik standartları neler? 

Zayıf olman gerek!

Spor yapman gerek, saatlerce!

Göğüslerin iri olacak!

Belin ince, kalçan geniş olacak ama göbeğin de olmayacak!

Bacakların kalın olmayacak!

Cildin tertemiz olacak!

Yıllarca bunlar söylendi yüzüme. 8 yaşında, 10 yaşında, 15 yaşında, 18 yaşında, 20 yaşında... Söyleyenler hep değişti. Ama söyledikleri ve sözlerindeki kırıcılık hiç değişmedi. O zamanlar kırıcı olduğunu anlamıyordum. Zayıflamam gerek diyordum. Az yemeliyim, daha az yemeliyim, hiç yememeliyim. Ve bunları yaparken mutlu görünmeliyim.

Az yedim.

Daha az yedim.

Hiç yemedim.

İstedikleri kalıba girdim. Onlarca kilo verdim. İstedikleri beden sığdım. Güzel oldum mu ben şimdi? Hayır dediler biraz kilo almalısın dediler. Ölü gibi görünüyorsun dediler. Hayır dedim hala kiloluyum vermem lazım. 

Verdim.

Verdim.

Ve verdim.

Artık sağlıklı bir kadın gibi adet görmüyordum. Normal dedim. Olabilir böyle şeyler. Yataktan çıkamıyordum. Unutkan olmaya başladım. Enerjim yoktu, hep sinirliydim, açtım. Aç olmam gerekiyordu. Yemek yemeyi hak etmiyordum. Yememeliydim.

Artık ölü gibi görünmüyordum, ölmeye başlıyordum hissettim.

Tekrar geçtim aynanın karşısına. Güzellik ne demek, çirkinlik ne demek ağlayarak sordum kendime. Neden bu kadar önemliydi bu kavramlar? Neden güzel olmam gerekiyordu? Ben mutlu olmak istiyordum, ben sağlıklı olmak istiyordum. O gün benim dönüm noktamdı. Mutlu olmak için çabalayacaktım. Yalnızca kendimi dinleyecek ne beni mutlu ediyorsa onu yapacaktım. 

Hayatta önceliğim güzel olmak olmayacaktı. Mutlu hissetmek olacaktı.

Ben kendimi sevmeye böyle karar verdim. Bazı günler hala acımasızca kendimi sevmediğimi söylüyorum ama bu yolun inişli ve çıkışlı olduğunu biliyorum. Ben kendimi sevmek için çabalıyorum. Ve bu benim için yeterli.

Peki, sen kendini sevebiliyor musun?


nefes alamıyorumWhere stories live. Discover now