18. BÖLÜM ''KALP ÇÜRÜTEN KUŞKU''

3.1K 379 222
                                    

⛓️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

⛓️

Kuşku, elinde kan akan bir balta tutan katildi. Benim üzerime geldi ve kaçmama izin vermedi.

⛓️

Ayak ucumda hissettiğim ani baskıyla gözlerimi hızla araladım. Bedenim korkudan kasılırken karnıma kramp girmişti. Ayak ucumda dikilen Işıl, dikkatle bana bakıyordu. "Ne oldu?" Diye sordum uykulu gelen sesimle.

"Kalkman lazım," dedi hızla, "Bir şey söylemem gerek."

Telaş damarlarıma hızla yayılmaya başladığında karnımdaki dikişi unutup panikle yattığım yerden kalkmaya çalıştım ama karnımdaki şiddetli krampla kaşlarımı çatarken dudaklarımdan acılı bir inleme döküldü.

O an fark ettim ki, başım Balamir'in büzerek yastık haline getirdiği gömlekte değil, Balamir'in dizindeydi. Hızla gözlerini açtığında iri elleri omuzlarıma tutundu, bir yandan da Işıl parmaklarını parmaklarımın arasına kenetlemişti.

"Ne oldu?" Balamir uykulu sesi ve ani sesten dolayı irkilerek kaskatı kesilmiş vücuduyla yüzüme doğru eğilmişti. "İyi misin? Neden kalkıyorsun?" Sesindeki o şaşkınlık ve uyku sersemliğini duyduğumda hissettiğim acıya rağmen dudaklarıma bir gülümseme yayıldı. Bu çok...

"Güneş iyi misin?" Soruyu soran telaşlı sesiyle Işıl'dı.

Işıl'a bakarak başımı salladıktan sonra Balamir'e döndüm ve "İyiyim sorun yok," derken gülümsedim. "Lavaboya gideceğim ve Işıl bana yardım edecek, sen uyu."

Sersemliği hızla üzerinden atan Balamir'in dudağı yukarı doğru kıvrıldı, "İki yaralı kuş, birbirine yardım edecek öyle mi?" Diye sordu.

"Işıl'ın da serçe olduğunu mu söylüyorsun sen şimdi?" Kaşlarım merakla çatıldı.

Elini omuzumdan çekerken bende oturur pozisyona gelmiştim. Sağ elini burnuma dokundurdu ve "Tek serçe sensin." Dedi, hala gülümsüyordu.

"Zaten ben de bir serçe olamayacak kadar iriyim," dedi Işıl, "Senden uzunum bebeğim," ardından göz kırptı.

"Aman ne güzel," dedim keyifsizce söylenerek, "Sanki kısa olmayı ben seçtim."

"Serçe olmayı da sen seçmedin," dedi hızla Balamir, "Ama serçesin."

Işıl gülerken, "Evet," dedi, "Balamir'in serçesi... Bizim değil." Ses tonundaki imanın fark edilmemesi mümkün değildi. Kaya bana serçe dediğinde Balamir'in ne kadar öfkelendiğini hatırlamıştı.

Onlara cevap vermeden zemine tutundum ve ayağa kalkmaya yeltendim, Işıl hızla koluma tutundu ve kalkmamda bana yardımcı oldu. "Sen uyu," dedim Balamir'e bakarak. Bana karşılık başını sallarken, yanındaki sandalyeye yaslandı.

Serpilemeyen TohumlarWhere stories live. Discover now