Bölüm 12

412 31 9
                                    

"Onu engellemelisin, lütfen Jeno!" Jeno yutkundu, Kun bu arada ona bir sandviç ve kola dolu bardak uzatıyordu.

"Denerim hyung ama çok inatçı biridir. Söylemek için beni bile dövebilir."

"Sen karatede siyah kuşaksın." Jeno omuz silkti. Sevgilisine değil elini kaldırmak, kendini savunmak bile gelmezdi içinden. Bırakırdı onu dövsün, sinirini atsın, ardından Jeno gider diğer sevgilisinden bu bahaneyle ilgi isterdi.

"Taeyong hyung seni dövmeye çalışsa engeller misin? Renjun'i nasıl engelleyeyim? O benim bebeğim." Jaemin bu arada Renjun ile fısıldaşarak konuşuyordu, Jeno ile göz göze geldiğinde gülümseyip öpücük attı. Bu Jeno'nun da kocaman gülümsemesine yol açmıştı.

Ama Johnny'e de yardım etmek istiyordu, derin bir nefes alıp ona eğildi.

"Mark hyung Taeyong hyungın dikkatini dağıtsın, siz de diğerlerini oyalayın. Ben Renjun ve Jaemin'i alıp konuşmaya çalışırım, uzun sürebilir." Johnny onayladı.

"Tamam, ikna et onu. Karşılığında ne istersen yaparım." Jeno kafa salladı.

"Aç ağzını, bir şey olmaz aç ağzını." Taeyong'un dikkatinin dağıtılmasına gerek yoktu. O zaten bir Mark'ı, bir Jisung'ı besliyordu. Mark'ın ağzına kendi sandviçinden çıkarttığı salamı sokarken, Jisung'a kolasından bir yudum aldırmıştı.

" Renjun...Renjun-ah!" Jeno fısıldayarak bağırdığında Renjun, Jaemin ve aralarındaki Ten ile Jungwoo Jeno'ya dönmüştü.

"Ne yapıyorsun be?!" Jeno ofladı, sevgililerin uzakta olmasından nefret ediyordu ve bunu bilenler isteyerek de olsa istemeyerek de olsa aralarına oturuyordu sürekli.

"Ya hyung siz manyak mısınız iki bekar girmişsiniz sevgililerin arasına?! Siz gidin, Renjun ve Jaemin bebeklerim gelsin yanıma!" Bağırdığında hepsi onlara dönmüş, çok geçmeden işlerine geri dönmüşlerdi. Kavgalara ve tartışmalara alışmışlardı.

"Tamam be, çirkef!" Ten yemeklere odaklanmış Jungwoo'yu kaldırıp, Renjun ve Jaemin ile yer değiştirmiş, olay normale dönmüştü.

"Jaehyun için sütlü tatlım yaptım, belki yersiniz diye size de ayırdım, yemekten sonra ister misiniz?" Kun'un sorusuyla herkes ona odaklanırken Jeno Renjun'in kulağına eğilmiş, bir süre sonra çatık kaşlı genç kafa sallamıştı. Johnny onun ne dediğini merak etti ama öğrenmeye çalışmadı, özel bir şey olabilirdi.

Jeno sandviçinin sonlarına gelirken Johnny'nin kulağına eğildi.

"Hallettim sayılır, dikkatlerini dağıt." Johnny yanındaki, kolasını içen Chenle'nun koluna bilerek, ama yanlışlıkla olmuş gibi göstererek vurmuş, rengi tatlı pembe tişörtte belli olan meyvesuyu pahalı kıyafetle buluşmuştu.

"Hyung ne yaptın?!"

"Çok özür dilerim, istemeden oldu!"

"Sorun değil, hallederiz-" onlar konuşurken Jeno Renjun'in bileğini, Jaemin'in parmaklarını kavrayıp koşmaya başlamıştı. Onlar da duruma ayak uydurmuşlardı.

Tuvalete gidiyorlardı.

Küçük kabine doluştuklarında Jeno Renjun'in belini kavramış, yanağını öperken Johnny'nin Taeyong'a söylememesini istemediğini anlatmıştı. Fısıldayarak anlatıyordu ama ikisi de duyabiliyordu onu.

"Söyleyeceğim dedim, Jaehyun hyung Taeyong hyungı aldatıyor!"

"Belki de olayları yanlış anlamışsındır." Jaemin mırıldandığında Jeno onun elini tutup bir öpücük kondurdu.

Jeno karşısındaki genci öpmeye devam ediyor, kıskanmasın diye de bir yandan Jaemin'i öpmeye çalışıyordu. İkisini de idare etmek bazen zor olsa da Jeno çok seviyordu ve ikisinden de vazgeçemedi ne olursa olsun.

Three Men One Love  JohnJaeYongWhere stories live. Discover now