"Noel de size gelmekten vazgeçmek üzereydim. Ama sadece üzere." Fred ve George gülüp duruyorlardı. "Şimdi gelmek daha eğlenceli, bir şov olacak."

Violet, Harry'e baktı. "Hain, bak gör senden öcümü nasıl alıyorum."

"Bekliyorum minik yılan." Harry de gülüyordu. "Sus." Violet'e tısladı. Sonra karşılaştığı şey onun çatalı olmuştu. "Vahşisin sen! Manyak atmasana."

Hermione çatalı geri verirken, "Kavgayı kesin de Cedric'in mektubunu açın. Onun babası daha normal bir tepki vermiştir."

Cedric zarfı açtığında önce Violet ile beraber ikisi okudular.

Sevgili oğlum Cedric,

Öncelikle birinci görevi başarıyla tamamladığın için seni tebrik ederim, seninle gurur duyuyorum. Fakat beni memnun etmeyen bir şey var.

Gazetenin ilk sayfasında oğlumu görmek her ne kadar onur verici olsa da bu biraz rahatsız ediciydi. Bana Black'in kızıyla bir ilişkin olduğunu söylememiştin, birbirimizden bir şeyler sakladığımızı bilmiyordum. Söylememe sebeplerin olabilir anlayışla karşılarım.

Noel de onlarla beraber bir yemek yiyeceğiz Sirius'tan bir mektup aldım. Onu ve ailesini tanımayı annenle beraber çok isteriz.

Seni sevdiğimi sakın unutma ve çalışmalarına devam et, başaracağını biliyorum.

Baban

"Ben bu mektuptan sonra babamın beni sevmediği kanısına vardım." dedi Violet. "Adam ne güzel açıklamış baksanıza." Mektubu okuyabilmeleri için diğerlerine uzattı. Cedric güldü ve başının üzerini öptü.

Masanın üstüne üç baykuşun aynı anda taşıdığı bir paket düştüğü zaman Violet gözlerini kapattı. "Baykuş bile görmek istemiyorum bakın şuna kiminmiş."

"Benim adım yazıyor." dedi Ron pakedi alıp açarken. Fazla heyecanlanmıştı. Her zaman böyle büyük paketler almıyordu.

Açtığında kaşlarını çatarak içindekini çıkardı. Bir elbiseye benziyordu. Onu tutarak Ginny'nin yanına gitti. "Sanırım annem yine isimleri karıştırdı. Bunu sana yollamış."

"Ben onu hayatta giymem. İğrenç." dedi Ginny yüzünü buruşturarak. Hermione ve Harry güldü. Harry paketin içine baktı. "Gözlerinle uyumlu. Bonesi de var mıymış?" Çıkan beyaz dantel bone ile daha çok güldüler. "Aha, işte bonesi."

"Bırak onu Harry. Violet, annem bunu sana göndermiş olabilir mi?" Violet resmi cübbeyi gördüğü an kusma taklidi yaptı. "Moda faciası. Böyle hediye olmaz, Molly beni seviyor." Çürük vişne rengindeki resmi cüppeyi üstüne tuttu. Hepsi gülmeye başlamışlardı. Hermione kahkahalarının arasında gözündeki yaşları silerken, "O ikisi içinde değil, Ron. Senin için. Resmi cüppe."

"Resmi cüppe mi? İyi de ne için?"

"Yule Balosu, elbiseli havuç." Violet tanıdığı sesi duyduğu anda kahvesini bıraktı. Eğer bırakmasa yere düşürebilirdi. Arkasını döndü. Bunca zaman saklanmayı başarmıştı. Şimdi ise her şey tekrar başlıyordu. "Merhaba kelebeğim. Beni özledin mi?" dedi Axel onun gözlerinin içine bakarak.

"Özlemden dilini mi yuttun? Uzun zaman oldu gerçekten değil mi?" Karşısında yaklaşık bir yıldır görmediği hayatını mahveden insan konuşmaya devam ederken gözlerini kapattı. Belli ki bir kabus görüyordu. Bu çığırtkanı da açıklardı. "Bir yılda nazikliğini kaybetmiş olamazsın Black. Beni arkadaşlarınla tanıştırmayacak mısın?" Az önceki neşesinden eser kalmamıştı. Gözlerini açtığında diğer tarafında oturduğunu gördü. İstemeden daha çok Cedric'e sokuldu. Cedric'te onu daha sıkı tuttu.

Violet BlackWhere stories live. Discover now