baba evi

43.9K 1.6K 24
                                    

İYİ OKUMALAR

Duyduğum cümleye tabi ki de sevinmiştim. İlk defa hala oluyordum. Ama beni mutlu olmaktan geri alan bir his vardı içimde. Zilan hamileyse yakında bana da  soracaklardı hamile olup olmadığımı ve eğer hamile değilsem üzerime gelmeye başlayacaklardır. Bunca  yükün yanında bir de bu dertle nasıl uğraşacağım. Her şeyi geçtim yanımda bana destek olacak kimsem yok.

   Behiye hanımın dilindeki zılgıt, Kadim ve Yusuf ağanın gözlerinde ki mutluluk.

‘’ Allaha şükür  bu günleri de gördük’’

Büyük bir neşeyle söylemişti bunu Yusuf ağa.

Behiye hanımın yüzünde ki mutluluk  bir anda silindi ve bana baktı.

‘’ inşallah kadimimin baba olduğunu da görürüz’’

İşte bu sözler hem canımı yakmıştı hem de başımı eğdirmişti. Bende istiyorum tabi ki çocuğumun olmasını, babasının kadim olma ihtimaline rağmen evet çocuğum olmasını istiyorum.

‘’ inşallah o günleri de göreceğiz, daha erken ‘’

Minnet dolu gözlerle Yusuf ağaya baktım. Bu evde o da olmasa iyice kimsesiz kalırdım.

Gözlerim ister istemez kadime döndü ama o’nun gözleri duygusuzca  önündeki tabağa takılı kalmıştı.

‘’kadim bugün işe gidecek misin’’

‘’ hayır baba gitmeyeceğim’’

‘’ o zaman bu akşam karını da al Hüseyin ağanın evine  gidin. Gittiğiniz zaman söyleyin, müsait oldukları bir zaman zilan ile Mirzanıda gödersinler’’

Bir müddet suskunluğunu korudu sonrada babasına dönüp

‘’tamam baba’’

İşte şimdi dünyalar benim olmuştu. 1 aydır uzak olduğum evimi, annemi, babamı ve abimi gerçekten fazlasıyla özlemiştim.

Kadim, anne ve babasıyla avluda otururken bende  odayı düzeltmek için üst kata çıktım. Yatağı düzelttikten sonra makyaj masasının tozunu aldım. Ellerimi yıkadıktan sonra odaya geri döndüm ama o kadar yorgundum ki daha fazla yürüyemeden yatağa bıraktım kendimi. Sanki sırtımda 100 kilo ağırlık varmış gibi hissediyordum. Nevresimin altına girdim ama o kadar farklıydı ki bu içimde ki his ve şu an en çok korktuğum şeyde bu rahatsızlığın evime gitmeme  engel olmasıydı.

 Ne kadardır yattığım yerde kıvranıyordum bilmiyorum ama beni durduran şey kadimin sesiydi.

‘’ iyi misin?’’

Rahatsız olmama aldırmadan hızla kalktım yataktan.

‘’iyiyim’’

Bu cevabıma  karşın sadece susmuştu.

‘’ annenleri  aradın mı?’’

Ahh doğru ya haber vermeyi unutmuştum.

‘’ hayır unuttum’’

‘’ al ara benim telefonumdan’’

Kadimin elinden telefonunu aldım. İlk defa elime alıyordum onun telefonunu.

Hemen evin numarasını çevirip aradım.

‘’ alo’’

‘’ alo Meryem abla, benim şilan’’

‘’ şilanım sen misin, hayrola bir şey mi oldu?’’

‘’ hayır, Meryem abla bir şey olmadı merak etme. Ama size güzel bir haberim var. Bu akşam kadim ile ben oraya akşam yemeğine geleceğiz’’

‘’ esma abla duyunca çok sevinecek’’

‘’o zaman bir an önce söyle de sevinsin’’

‘’ tamam yavrum, akşama görüşürüz’’

Telefonu kapatıp kadime uzattım.

Üzerime lacivert uzun elbisemi giydim. Başıma beyaz örtmemi örttüm ve artık kazırdım. Ama tek bir şey kalmıştı oda gözlerime kalem çekmek. Çekmecedeki göz kalemini aldım ve aynanın karşısına geçip gözlerime sürdüm. 

Kadim’ de içeriye girdi.

‘’ hazır mısın?’’

‘’ evet’’

Cevabımı duyduktan sonra dolaptan lacivert pantolonunu alıp lavaboya girdi. Bende dolaptan beyaz hafif topuklu ayakkabılarımı alıp giydim.  Kadim de lavabodan çıktı.

‘’ hadi gidelim’’

Kadim odadan çıkınca bende arkasından çıktım.  Avluya geldiğimizde Yusuf ağa kadimin arkasından bağırdı.

‘’ herkese selamlarımızı söyle. Zilanımın da alnından öp benim için’’

‘’ olur baba’’

‘’ geç kalmayın kadim’’

Behiye hanım her zaman ki gibi yine kaynanalığını koymuştu ortaya.

 Sessiz sedasız süren bir yolculuğun ardından o özlediğim evime gelmiştim. Arabadan inip kadimin de inmesini bekledim.  Oda arabadan indi ve yanıma geldi.

Dış kapıyı açıp içeriye girdik. Annem beni görmesiyle hızla yanıma gelip bana sarıldı.

‘’ hoş geldin yavrum’’

‘’ hoş buldum annecim’’

Avluda bize bakan babamın elini öptüm. Sonra abim ve en sonunda da Zilana sarıldım. O sırada kadim’ de babamlarla görüşüyordu.

‘’ gelin oturun kızım sofra hazır’’

Leziz  yemeklerle donatılmış  sofraya oturduk.  O kadar özlemişim ki bu evi. Soframızda ki neşeyi. Her şeyi o kadar özlemişim ki. 

Yemeğimizi yedikten  sonra avlu da ki sedirlere oturduk.

‘’işler nasıl gidiyor kadim’’

Babam bir konu açmak istercesine sordu bu soruyu kadime.  Ama benim tek merak ettiğim kadimin babama nasıl bir tabirde bulunacaktı.

‘’ iyi gidiyor baba’’

 Baba demişti. En azından bunu söylemesi bile bizi bir nebze mutlu bir çift gibi gösterirdi. Ne de olsa eşler eğer birbirlerini seviyorsa onların ailelerini de sever ve onlara saygı duyar. En azından benim için öyle.

Sizin nasıl gidiyor işler’’

‘’ bizim de kendi çapımız da iyi gidiyor’’

 Erkekler iş muhabbetine girmişken bizde hanımlar olarak muhabbet ediyorduk ama zilan hala kendi ağzıyla bana hamile olduğunu söylememişti. Bu gidişle söyleyeceği yoktu. Bende zilan yerine bu konuyu abim ile konuşmaya başladım.

‘’ benim abim büyümüşte, baba mı olacakmış’’

Bu cümlem abimi fazlasıyla güldürmüştü.

‘’ aman benim cadı kardeşim büyümüşte halamı olacakmış’’

Bende abim gibi gülerken zaten nadir yaşadığım bu mutluluğumu bölen zilanın sözleriydi.

‘’ inşallah bir gün annede olur’’

Bir Töre MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin