I like it...

13 1 0
                                    

Bölüm fırlatıyorum şuraya... (Bu arada tırnak içindeki italik yazılar başkaları, tırnak içinde düz yazılar ise Louis'tir.)
Medya, Vezir Louis reisler<3 :]
_____________________________

"Merhaba Oli- Oliv-"

"İsmim Olivia"

Harry ve Olivia'nın diyaloglarını dinliyorum. Ne olabilir ki? Sonuçta Harry gay, değil mi? Ben Louis Tomlinson, Harry'i sana yedirmem sürtük. Salona geçtiler ve ben salonun kenarındaki mutfak kapısından sinsice izliyorum. Umarım farketmemişlerdir.

"Ah Harry ne kadar güzel bir isim"

Al ismi götüne sok. Sen kimsin be Harry'e iltifatlar yavaştan flörtler...

"Evet Olivia'da öyle"

Sana ne oluyor be adam. Daha dün dibimde kalp atışını sayamıyordum.

"İsterseniz yemeğe oturalım Olivia Hanım"

Gelmeee...Gelmeyin ulan benim bir yere saklanmam lazım. Yan tarafta masanın yanındaki mutfakta yer dolaplarından birine girdim. Sığdım lan!

"Yemek hazır mı şef"

"Hazır efendim"

Şef bir şeyler götürüyordu. Ne yapıcam lan ben! Kaldım burda!

Yaklaşık yarım saat konuşmalarını dinledim. "Çik yikişiklisiniz Hirry biy" "Çik zikisiniz Hirry biy" yeter ulan yeter! Ben bunları dinledim. Harry'nin lafında kaldım ama neymiş "Oliviyi hinim siz hirkistin gizilsiniz"  benden güzel değil ben herkes değilim. Değilimdir umarım.

En son uğurlamalarını duydum.

"Umarım tekrar görüşürüz"

"Tabi ki Olivia Hanım her zaman"

Her zaman mı? Şimdi bu şahsiyet her hafta mı gelicek. Yok canım ne alak-

Ve dolap kapısı açıldı. Harry Stilleri tarafından...

"Louis orda ne yapıyorsun?"

"Hiçç öyle takılıyor-"

"Yemek yediniz mi"

Sert ve soğuk söylemişti. Kalbim dondu...

"Yedim efendim"

"O zaman odanıza eşlik ediyim"

Odaya kadar sessizlikle çıktık. Ama nasıl sessizlik. Böyle arkadaşınızla kavga edersiniz ve ortamda hep bir soğuk olur ya onun gibi.

Sonunda üst kata çıktık odamın karşısına. Gözlerim sebepsiz yere doldu. Bu sinirden mi yoksa üzüntüden mi anlayamadım ama doldu işte. O sırada çenemi eliyle tutup kendine döndürdü.

"Louis sakın bir daha ağlama çünkü sen herkes değilsin"

Bunu bana DEDİ! Bana herkes değilsin dedi. Çenemi hafif kaldırıp kendine yaklaştırdı. Bir adım attı. Dudağıma baktı. Sanki konuşmadan anlaşıyorduk. Yavaş yavaş yaklaştı ve dudağıma sulu bir öpücük kondurup;

"İyi geceler vezirim..."

"İyi geceler kralım"

Ve bir daha dudağıma yaklaştı sulu bir öpücük bırakıp gidecekti tabi ben karşılık vermeseydim... Karşılık verdim ve sonra dilini dudağıma sürttü. Dilini dudağımdan içeriye aldım ve küçük bir inilti kaçırdım. Elini belime koydu ve bende ensesine elime yerleştirdim. Dilini her içeri ittiğinde inildiyordum ve bu zevk veriyordu. En son dudağıma sulu bir öpücük bırakıp kulağıma tekrar fısıldadı.

"İyi geceler tek vezirim"

"İyi geceler tek kralım"

Sonra odayı benimle, kelebekli aşık olmuş Louis Tomlinson ile baş başa bırakıp odasına gitti...
_______________________

Sabah oldu ya da ben Dünya'yı çok parlak görüyorum. Bu kadar kelebek normal mi? Bunlar neden var ve karnım ağrıyor...

Aşağı mutfağa su içmeye gittim ve Harry'nin kardeşi oradaydı. Harry'den sadece bir yaş küçük olan Elanour Styles. Bu kız daha ilk kahve içtiğimiz gün bana aşkını itiraf etmişti. Meğersem aynı liseye gitmişiz. Kız bana baya abayı yakmış.

"Naber Louis"

"Naber Elanour"

"Sen de mi uyuyamadın?"

"Şey hayır ben sadece bir bardak su istiyecektim"

Bardağı aldım ve sakar Louis Tomlinson bardağı elinden düşürdü. Bu sakarlığın sırasıydı. Bir bardak varsa düşmek zorundadır.

"Ne oluyor burda"

Bu adam nasıl sabah olmadan uyanık. Saat gece 4 ulan!

"Sen ve Elanour burda ne yapıyorsunuz?"

Kıskandı mı o! Hehe işte şimdi önüme düştün Harry Stilleri...

"Hiç... Elanour ile sohbet edip bir şeyler içiyorduk ve bardak düştü"

Aslında fırsattan yararlanmıştım çünkü Elanour şarap içiyordu. Sonra bana bir bardak çıkarıp şarap koydu. Harry hala kardeşi falan dinlemez öldürcekmiş gibi bakıyordu. Şarabı tekte içtim ve;

"Ben gidiyorum izninizle prensesim" dedim. Harry imkanı olsa orda beni sikerdi. Bende çok laf etmezdim o konuda.

Yukarı çıkarken arkamdan geldiğini biliyordum. Odaya girdim ve benim arkamdan odaya girdi ve kapıyı kapattı.
___________
Yarı smut gibi bir şey uyarısı ⚠️

"Demek PRENSES öyle mi?"

Orayı bastırarak üzerine basarak söyledi nedenini biliyordum. Kıskandı galiba.

"Evettt...Bir sorun mu var?" dedim ve aniden beni duvarla arasına alıp öptü. Dudağıma hiç beklemeden dilini de ekledi. Kısık kısık iniltiler çıkarıyordum ve tanrım fazlasını istiyordum.

Harry daha fazla dayanamayacağını anladı ve tişörtümü yırttı. Galiba fazla sinirli. Kendi tişörtünüde çıkarıp attıktan sonra üzerime çıktı. Vahşice öpüyordu ve sürekli dilini ağzıma yolluyordu. Boğulabilir gibi hissettim ama iyi hissettiriyordu. Ayağıyla eroksiyonuma baskı yaptı ve aşırı yüksek sesle resmen bağırdım.

"Ahhhhh"

Harry bu sesi duyunca altında kıvrandığımı anladı. Biraz daha bastırdı. Sonra? Sonra ne  oldu? Lanet olası Styles üstümden kalktı tişörtünü giydi ve beni ve elimi yalnız bıraktı. Ben sadece arkasından duyabileceği şekilde bağırdım;

"Bütün Lanetler senin üstünde olsun Styles, canın cehenneme!"

Sonra kıkırdadığını duydum ve arkamdan;

"Git ve kız arkadaşınla şarap iç Tomlinson"

diye kısık sesle bağırdı ve gitti. Sonrada tuvalete koştum ardından düşünceler ile yatağa attım kendimi...
__________________

He knows...Where stories live. Discover now