Bismillah diyoruz ve başlıyoruz...
Not: İtalik yazılar ve tırnak içinde olanlar başkasına aittir. Tırnak işaretinde olup normal yazı varsa o Harry reisdir...<3
_____________________________
"Prensim yeni vezir geldi konuşmak için bekliyor"
"Çağırın gelsin"
Prens olmak zordu, krallığın başına geçmeme bir hafta kalmıştı. Aynı zamanda bir krallıkla olan savaş hala devam ediyordu. Yeni vezir aldım çünkü benim fikirlerime yardım eden biri gerekiyor.
"Kralım, umarım bu mükemmel günde iyi haberler duyarım"
İçeri giren mavi gözlü, saçları önüne gelen bir genç girdi. Bana bu cümleyi deme nedenini anlıyorum. Vezir seçimi hala bitmedi ve kendisi baya istekliydi.
"Anlat bakalım ismin nedir vezir adayı"
İsmim Louis William Tomlinson. Vezir olmak için çabalarım, zekiyimdir ve disiplinliyimdir."
"Güzel başka, ne var mesela krallık işlerinde yardım edebilir misin"
"Sonuna kadar efendim, eğer beğenmezseniz kovarsınız. Ayrıca üniversite notlarım ve diplomalarım var. Denemeye alabilirsiniz isterseniz"
Mantıklı geldi...
"Güzel, sen Louis William Tomlinson 3 haftalık bir deneyim sürecine gireceksin"
Sonunda iyi birini almıştım. Çocuk nerden baksan 20 yaşındaydı. Bende çok yaşlı değilim 23 yaşındayım ama sonuçta benim üzerimde bir krallık var.
Babam öleli bir kaç gün olmuştu ve benim başa geçmem için birkaç evrak halletmem gerekiyordu. Düşünceler aklımda gezinirken vezire odasını göstermediğim aklıma geldi. Tahtımdan inip salona indiğimde Louis oturmuş kardeşimle kahve içiyordu.
"Ne münasebet!"
"Afedersiniz efendim sadece kardeşiniz beni kahve içmeye davet etmişti ve kıramadım."
"Louis Tomlinson size odanızı göstermem gerekiyor"
"Tabi ki kralım"
Kralım mı dedi o bana? KRALIM DEDİ BANA! Neden bu kadar heyecanlandığımı bilmiyorum ama karnımda bir şey uçmuştu. Kralım ne güzel kelime...
Hayır bu yanlış bir şey hissedemem. Koskoca kral olucam. Halkım homofobik asla değil ama olmaz bu vezir hiç olmaz.
"Burası senin odan vezir"
Oda büyük ve genişti. Altın kaplamalar vardı. Yatak iki kişilikti ama oraya biri daha girmez değil mi? Sevgilisi var mı acaba?
"Sevgiliniz var mı?"
Ağzımdan bu soruyu kaçırdığıma inanamıyorum ama sanki o bu soruyu bekliyormuş gibi cevap verdi.
"Efendim hayır. Olmadı şu ana kadar"
Galiba yırttım. Kardeşimi olaydan çıkarırsam kendime bu büyük gülüşüne bile aşık olduğum adamla çıkabileceğim bir ortam yaratabilirim. Bi dakika ne düşünüyorum ben?
"So-Sonra görüşürüz vezir"
"Sonra görüşürüz kralım..."
_____________________
Sabah olmuştu ve vezir etrafta yoktu ya da ben 5'e kadar veziri düşünmekten uyuyamamıştım.. Fısıldayarak ismini sayıkladığımın bile farkında değildim.
"Louis Tomlinson, Louis William Tomlinson, Loui-"
"Kralım kahvaltı hazırlanmış Kraliçe Anne sizinle konuşmak için kraliyet sofrasında bekliyor"
Geldi!! O geldi!! MAVİ YÜZLÜ MELEKK! Ama ben her zamanki gibi soğuk kanlılığımı korudum.
"Geliyorum ayrıca bugün Dük Niall'a haber ver onunla bir şeyler konuşucam"
"Tabi ki kralım"
Yine kralım dedi bilerek yapıyor. Kalbimin attığını biliyor.
Ben tam kapıdan çıkacakken elini kapının eşiğine attı ve kendisiyle kapı arasında kaldım. Yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı... Nefeslerimiz birbirine değiyordu. Dudağı sürtüyordu kulağıma ve o sırada bir şeyler dedi;
"Umarım deneme sürecinden geçebilirim efendim"
Sonra kafasını yavaş yavaş geriye aldı dudaklarımın hizzasına.
"Uslu biri olursanız olabilirsiniz vezir Tomlinson"
"Olacağım..." dedi ve nefeslerimiz değerken bir şeyler daha dedi;
"Kahvaltıyı soğutmayalım isterseniz Kral Harold Styles"
"İsmim Harry ve evet kahvaltıya inmem gerekiyor yemekleri soğutmak istemem."
_____________________________
Aşağı indim ve kalbim nerende atıyor bilmiyorum. Kalbimde bir ağrı var ama ne ağrısı bilmiyorum. Beni ele geçiriyor.
Kahvaltı salonuna geldiğimde annem bana soğuk bir bakış atıyordu.
"Harry Styles! Hangi cehennemdeydin yemekler soğudu. Sen nasıl krallık yöneteceksin!"
Babamın ölümü yüzünden son zamanlarda aşırı sinirleniyor. Bu yüzden çok üzerine gitmemeye çalıştım ve yemeğe oturdum.
"Oğlum bağırdığım için özür dilerim ama burda yemek israfı istemiyorum. Ayrıca asıl konu başka"
"Ne var annecim yine mi kraliyet?"
"Hayır oğlum daha da iyi. Sana bir gelin adayı buldum, bir kraliçe"
Oh... Bir de şey...annem homofobik. Ülkedeki homofobik sayısı annem yüzünden arttı. Anne oğlun gay diye bağıranım geldi ama yapamadım.
"Kimmiş o anne?"
"Olivia diye bir kız başka bir kraliyetten. Hem böyle krallığı büyütürüz hem de güzel kız ve torunlar"
"Anne biliyorsun daha gencim"
"Hadi ordan. Koskoca ülke geçindiriyorum artık, diye büyüklük taslarken iyi. Hem kızı yarın buraya yemeğe çağırdım. Git diyemem!"
Maalesef anneme boyun eğiyorum. Çünkü babam öldüğünden beri kalp krizi geçirmişti ve ben bir daha annemin acı dolu çığlıklarını duymak istemiyorum.
"Tamam anne"
Bu kadar ve ardından vezir geldi sinirli gibi görünüyordu. Duydu mu acaba?
"Kral Harry Styles, Dük Niall Horan sizi kraliyet salonunda bekliyor"
Kral mı? Kralım nerde? Harold? Bunları söyleyebilirdi ama bakışlarındaki soğukluğu görünce içim üşüdü.
"Tamam vezirim..."
_______________
Dük Niall gelmişti ama son dakika kraliyet problemi çıktığını söylemişti. Haftaya tam bugün yani Pazartesi görüşebileceğimizi söylemişti. Bende yapmam gerekeni yaptım. Uyudum...
_________
Nasıldı reisler?
Xxx
