8. Bölüm

238 18 5
                                    

Cassie soyunma kabininde mayosunu çıkarıyordu. Yüzme antrenmanı daha yeni bitmişti. Saat biraz geç olmuştu. Bugün Isaac erken gittiği için Cassie tek başına eve dönecekti.

Hazırlandıktan sonra diğer kabindeki kişilerle vedalaştı ve boş koridorlarda yürümeye başladı. Etraf kapkaranlıktı. Sanki okul terk edilmiş gibiydi.

Cassie biraz korkup telefonunun fenerini açtı. O sırada şarjının %1 olduğunu fark edip stres oldu. Kabindekilerin yanına gitmenin doğru olacağını düşünüp kabine geri gitti.

Kabine geldiğinde oranın da kapkaranlık ve kimsenin olmadığını fark etti. Sonra bir ses duydu. Cassie cidden korkmaya başladı. Telefonunu açıp Isaac'e masaj atmaya karar verdi.

Şu an okuldayım. Şarjım %1. Sesler duyuyorum ve etraf kapkaranlık. Kimse yok. Hiçbir şey görmüyorum. Beni almaya gelir misin?

Cassie mesajı gönderdi ve ilerlemeye başladı. Kapıya ulaşmalıydı. Sonuçta Isaac'in geleceği kesin değildi. Kendi başına da gidebilirdi.

Birkaç adım attıktan sonra yine garip sesler duydu. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Annesi şu an işte olduğu için ona haber vermemişti ama şimdi ona haber vermeliymiş gibi hissediyordu.

Telefonunu açmaya çalıştı ama başaramadı. Şarjı bitmişti. Cassie sinirle telefonuna baktı ve cebine koydu. Ne yapacağını bilmiyordu. Koca okulda tek başınaydı.

Cassie yavaşça ilerledi. Sonsuza kadar burada duramazdı. İlerlerken yerde kanlar gördü. Gözlerini sonuna kadar açarak yere baktı. Kanları gözleriyle takip etti ve bir cesetle karşılaştı.

Yerde yatan kişi yüzme antrenmanında olan birisiydi. Cassie onu tanıyordu ve onu öyle görmek gerçekten çok acı vericiydi.

Cassie hızla diğer tarafa doğru koştu. Yine sesler duymaya başladı. Koşarken birden çığlık sesi duydu. Hemen kendini karşısına çıkan ilk sınıfa kapattı.

Nefes nefeseydi. Hızla etrafta cam aradı ama şansına bir tane bile cam yoktu. Cassie etrafta deli gibi dönüyordu. Bir plan yapmalıydı. Ama bu durumda ne yapabilirdi ki?

Birden kapı açılmak için zorlandı. Cassie korkarak geriye doğru gitti. Göğsü hızla inip kalkıyordu. Giren neyse hemen onu ıslatacaktı. Kendini hazırlamıştı.

Kapı hızla açılınca Cassie hemen gelen kişiyi ıslattı. Daha fazla su fırlatacakken o kişinin Isaac olduğunu fark etti.
"Isaac?"
"Pek güzel bir karşılama olmadı ama merhaba." Dedi Isaac sırıtarak.

"Özür dilerim. Seni başla bir şey sandım. Burada bir şey var. Yerde ceset gördüm ve bir çığlık sesi duydum!" Dedi Cassie ve hızla kapıyı kapattı.

"Tamam. Önce sakin ol." Dedi Isaac ve Cassie'ye yaklaştı.
Cassie'nin omuzlarından tutup gözlerini gözlerine sabitledi.
"Buradan çıkacağız tamam mı? Sakın panik olma. O şey neyse onunla baş edebiliriz."

"Sen beni nasıl buldun? Ve geldiğin için çok teşekkür ederim." Dedi Cassie.
"Okula gayet rahat girdim. Hiçbir şeyle karşılaşmadım. Sonra koridorda gezerken senin buraya girdiğini gördüm. Peşinden geldim."

"Peki planımız ne?" Dedi Cassie.
"Karşımızda ne var bilmiyoruz. Belki yine o babamı öldüren yaratık vardır. Belki de başka bir şeydir. Ama o şeyi yeneceğiz Cassie!" Dedi Isaac ve Cassie kafa salladı.

Isaac yavaşça kapıyı açtı ve sınıftan çıktılar.
"Kimse yok. Hadi!" Dedi Isaac ve sessizce yürümeye başladılar.
Neredeyse çıkışa gelmişlerdi. Çok az kalmıştı.

Birden karşılarında kuyruklu yaratığı görünce Cassie çığlık attı.
"Sen kaç. Ben onu oyalayacağım." Dedi Isaac.
"Saçmalama. Gel hadi!"
"Senin güçlerin ona etki etmiyor. Sen kaç!"

Isaac Lahey ile Hayal Et On viuen les histories. Descobreix ara