"Ekonomi sınavına hazır mısınız?" Dedi Stiles.
"Bugün sınav mı var?!" Dedi Cassie.
Herkes onaylayınca Cassie gözlerini döndürdü.
"Cassie stres yapmana gerek yok. Sen ekonomide çok iyisin." Dedi Scott.
"Evet Cassie çalışmana gerek yok." Dedi Allison.
Sonunda sınav vakti gelmişti. Cassie derin bir nefes alıp sınavına başladı. Sandığından çok daha iyi geçmişti.
Sınıftan çıktıklarında karşılarına Derek çıkmıştı.
"Derek?" Dedi Cassie şaşkınca.
"Derek burada ne yapıyorsun?!" Dedi Scott.
"Sizinle bir işim yok. Isaac ve Erica hemen yanıma gelin!" Dedi Derek sinirle ve oradan uzaklaştı.
"Ne oluyor?" Dedi Cassie.
"Betaları ile konuşma yapacak herhalde. Önemli bir şey değildir." Dedi Scott.
"Derek böyle istediğin gibi okula gelemezsin!" Dedi Isaac.
"Öyle mi?! O zaman siz de görevinizi yerine getirin. Hâlâ benim sürümde değiller." Dedi Derek sinirle.
"Hallediyorum. Cassie kısa bir süre sonra sürüne katılacak. Bana aşık oluyor. Benim yanımda kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyor." Dedi Isaac.
"Senin aşk hikayen umrumda değil! Onları sürümde istiyorum." Dedi Derek.
"Aklıma bir şey geldi. Ben Cassie'ye zorbalık yapacağım. Isaac sen de onu koruyacaksın. Böylece sana aşık olmasını daha da hızlandırabiliriz." Dedi Erica şeytani bir şekilde gülümseyerek.
"Bu planı sevdim." Dedi Derek ve gitti.
Yemekhanedeyken Erica belalı bir şekilde onlara doğru gelmeye başladı.
"Erica neden bize doğru geliyor?" Dedi Allison.
"Öğreniriz şimdi." Dedi Lydia.
"Cassie benimle gelir misin lütfen?" Dedi Erica ve Cassie onu takip etti.
"Ben tuvalete gidiyorum." Dedi Isaac ve onları takip etmeye başladı.
"Ne oldu Erica?" Dedi Cassie.
Erica birden tırnaklarını çıkardı ve kurt kadına dönüştü.
"Erica neler oluyor?!" Dedi Cassie.
Erica Cassie'ye hırladı ve ona doğru gelmeye başladı.
Isaac tam gelecekken Cassie hızla Erica'ya su fırlattı.
Erica sırılsıklam kalmıştı. Cassie sinirle oradan gitti.
Isaac hızla Erica'nın yanına gitti.
"Onun su perisi olduğunu plana katmamıştık." Dedi Isaac ve Erica'ya elini uzattı.
"Ne yapacağız?" Dedi Erica.
"Bilmiyorum ama onları bir an önce sürüye katmazsak Derek bizi öldürecek." Dedi Isaac.
Isaac hiçbir şey yokmuş gibi yemekhaneye döndüğünde Cassie'nin çok sinirli olduğunu gördü.
"Erica seni neden çağırmış Cassie?" Dedi Isaac.
"Bilmiyorum. Bir anda kurt kadına dönüştü. Ben de onu ıslattım ve geri geldim. Çok saçmaydı." Dedi Cassie.
"Seni bırakmamı ister misin?" Dedi Isaac.
"Olur." Dedi Cassie gülümseyerek.
Motora bindiler ve gitmeye başladılar. Ama bir türlü ilerleyemiyorlardı. Çok trafik vardı.
"Isaac istersen sen evine git. Ben tek başıma giderim." Dedi Cassie.
"Olmaz öyle şey. Seni götürmeyi ben teklif ettim. Öyle çekip gidemem." Dedi Isaac.
Cassie gülümsedi ve az da olsa ilerlediler.
Cassie'nin evine geldiklerinde hava kararmıştı.
"Beni bıraktığın için teşekkür ederim." Dedi Cassie.
"Rica ederim ne demek. Yarın okulda görüşürüz." Dedi Isaac ve el sallayıp gitti.
Eve geldiğinde babasının masada oturup onu beklediğini gördü.
"Neredeydin?" Dedi babası Isaac ile göz teması kurmaya bile zahmet etmeden.
"Bir arkadaşımı evine bıraktım. Tek başına gidemeyecekti." Dedi Isaac.
"Otur."
Isaac babasının karşısına oturdu. Babası yemeğini yemeye başladı ama Isaac sadece onu izliyordu.
"Yemeğini yemeyecek misin?"
"Aç değilim. Sana afiyet olsun." Dedi Isaac.
Tam kalkacakken babası bütün masayı devirdi. Isaac gözlerini sonuna kadar açarak babasına baktı.
"Bu eve saatinde geleceksin! Anladın mı beni?! Kafana göre istediğin saatte gelemezsin!" Diye kükredi babası ve sürahiyi Isaac'e fırlattı.
Isaac'in yüzüne cam batmıştı. Hızla cam parçasını çıkardı ve babasına baktı.
"Beni kör edebilirdin."
"Kapa çeneni!" Diye bağırdı babası.
Isaac'e yaklaştı ve yumruk atmaya başladı. Isaac'de babasının yüzüne yumruk attı ve kendini kurtarabildi. Hızla evden çıkıp motoruna bindi. Arkasından babası da çıktı.
"Isaac! Seni öldüreceğim Isaac! Gel buraya kabus çocuk!" Diye bağırdı babası Isaac'in arkasından.
Isaac nereye gideceğini bilmiyordu. Bu saatte nereye gidebilirdi ki? Birden aklına Cassie geldi. Hızla onun evine gitti. Motorunu bıraktı ve eve kısaca bir göz gezdirdi. Kapıyı çalamazdı. Bu yüzden camdan girmeye karar verdi. Kurt adam olduğu için rahatlıkla girebilmişti.
Odaya girdiğinde Cassie ile göz göze geldi. Cassie şaşkınca Isaac'e bakıyordu.
"Cassie bugün burada kalabilir miyim?"
"Ne?!" Diyebilmişti Cassie sadece.
"Babam ile çok büyük bir kavga ettik.Ben de evden kaçtım. Gidecek hiçbir yer bulamadım o yüzden senin evine geldim."
"Tabii kalabilirsin ama fazladan yatak yok." Dedi Cassie.
"Sorun değil. Ben yerde yatarım." Dedi Isaac.
"Olmaz öyle." Dedi Cassie ve ayağa kalktı.
"Sen benim yatağında yat. Ben salonda yatarım."
"Hayır Cassie. Senin düzenini bozamam. Ben yerde yatarım. Cidden sorun olmaz." Dedi Isaac.
Cassie onaylamak zorunda kaldı.
"Burada kal ve sakın sesini çıkarma. Ben senin için yastık ve yorgan getireceğim." Dedi Cassie ve odadan çıktı.
Isaac Cassie'nin odasında gezinmeye başladı. Güzel, temiz ve düzenli bir odası vardı. Isaac tam dolabı açacakken Cassie geldi.
"Ne yapıyorsun?"
"Hiç. Öyle bakıyordum." Dedi Isaac ensesini kaşıyarak.
Cassie güldü ve Isaac için yatak hazırladı.
"Hazır. Bu arada aç mısın? Bir şey ister misin?" Dedi Cassie.
"Aslında tam yemek yiyecekken kavga ettik. Yani biraz açım." Dedi Isaac.
"Tamam. Ben sana yemek getireceğim. Sakın eşyalarımı karıştırma!" Dedi ve mutfağa gitti.
Isaac Cassie böyle diyince daha da çok merak etmişti. Yakınındaki en küçük çekmeceyi açtı ve karşısına çıkan defter ile şaşırdı. Bu Cassie'nin günlüğüydü! Isaac heyecanlandı ve eline aldı. Acaba okumalı mıydı? Çok merak etmişti ama okumaması gerektiğini biliyordu. Isaac bunları düşünürken ayak sesleri duydu ve günlüğü yerine koyup olduğu yere geçti.
"Kimseye görünmeden ancak bu kadar getirebildim. Umarım doyarsın. Afiyet olsun."
"Çok teşekkür ederim." Dedi Isaac ve yemeye başladı.
Saat iyice geç olmuştu.
"Benim çok uykum geldi. Artık yatsak mı?" Dedi Cassie.
"O-olur." Dedi Isaac ve ikisi de yattı.
Isaac hiç uyuyamamıştı. Neredeyse bütün gece ya Cassie'yi izlemişti ya da tavanı. Isaac Cassie'yi izlerken birden Cassie uyandı ve Isaac ile göz göze geldi. Cassie şaşkınca Isaac'e baktı.
"Günaydın. Seni uyandırsam mı diye düşünüyordum ben de." Dedi Isaac.
"Günaydın. Uyandırmana gerek yok. Ben de erken kalkarım." Dedi Cassie ve yataktan kalktı.
"Ben üstümü değiştireceğim. Yani... arkanı döner misin?" Dedi Cassie kıpkırmızı bir şekilde.
"Kendini bu kadar önemseme. Bakmıyorum." Dedi Isaac ve kafasını çevirdi.
Cassie hızla üstünü değiştirdi.
"Tamam. Şimdi sen geldiğin gibi camdan çıkacaksın. Ben de kapıdan çıkacağım. Dışarıda buluşacağız. Veya istersen bensiz de gidebilirsin." Dedi Cassie.
"Niye sensiz gitmek isteyeyim? Birlikte gideceğiz." Dedi Isaac ve tam camdan çıkacakken Cassie'nin annesinin sesi duyuldu:
"Cassie! Neden bahçemizde motorsiklet var?!"
Cassie gözlerini sonuna kadar açarak Isaac'e baktı.
"Annem görmüş! Ne yapacağız?"
Isaac cevap verecekken kapı tıklatıldı ve açılmaya zorlandı.
"Cassie? Odanın kapısı niye kilitli? Neler oluyor orada?!" Dedi Cassie'nin annesi.
"Hiçbir şey anne. Üstünü değiştiriyordum. Şimdi açıyorum." Dedi Cassie ve Isaac'i itti.
"Aşağı inme. Çatıda dur." Diye fısıldadı Isaac'e.
Isaac hızla camdan çatıya çıktı ve Cassie kapıyı açtı.
"Selam anne."
"Selam anne? Neler oluyor Cassie?!"
"Hiçbir şey olmuyor anne. Dışarıdaki motordan da haberim yok. Başka birinindir."
Cassie'nin annesi odaya girdi ve odayı inceledi.
"Hazırsan okula git hadi. Geç kalma."
"Tamam çıkıyorum şimdi. Görüşürüz."
Cassie evden çıktı ve çatıya baktı. Isaac hâlâ oradaydı. Cassie ona aşağı gelmesini işaret etti. Isaac aşağı indi ve birlikte okula gittiler.
Bu bölümü aşırı beğendim. Heyecanlı ve güzel oldu bence. Ayrıca Isaac'in babasıyla olan sahnesi çok üzücüydü bence. O sahneden çok etkilendiğim için yazmak istedim. Siz ne düşünüyorsunuz? Sizce bölüm nasıl olmuş? Yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum.❤️❤️
