CAN HAVLİ

Bloody Mary

Partidekilerin dağılması ile birlikte ev halkı kendi başına kalmıştı. Defne Hızır Ali’ye hava atıyordu:

-Eniştem sağ olsun benim projeye 30 milyon dolar yatırım yaptılar yani artık kendi şirketimi açabileceğim.

-Kızım hadi oradan sanki şirket yönetmeyi biliyorsun. Nasıl kontrol edeceksin koca şirketi?

-Ben edemezsem eden birini bulurum nasıl olsa param bol da ayrıca niye yönetemeyeyim? Seni bile fakülteye aldıysalar...

-Defne delirtme beni akşam akşam!

-İyi tamam bir şey demedik. Sen gelirsin beraber yönetiriz şirketi tabi eğer mafyacılık oynamayacaksan.

O sırada Alpaslan yanlarına geldi. Hızır Ali:
-Alpaslan al şunu başımdan akşam akşam havalandı yine bu şirket kuracakmış başına geçecekmiş beni de delirtti.

-E kız haklı Hızır Ali. Hangimiz onun yaşında bu kadar zengindik? Beni de şirketin portföy uzmanı mı yaptın küçük ceo?

-Neden olmasın? Ama ben daha çok patronun abisi, onur konuğu olarak düşünmüştüm. Senin yerine Özlem Abla’yı alırım.

-Vay vay, girl power moduna da girilmiş belli. Eee hadi bu uygulamadan para kazandın diyelim sonra şirketi batırmamak için ne uygulama yapacaksın?

-Merak etme o iş bende. Ne senin gibi Londra’larda lord gibi yetiştirildim ne de Hızır Ali gibi Amerikan hapishanelerinde çürüdüm. Ben toplumun içinden çıkan sade bir vatandaşım. O yüzden bende fikir bol.

Defne göz kırparak yanlarından uzaklaştı. Hızır Ali ve Alpaslan arkasından isyan ettiler.

O sırada da İlyas Ömür’ün yanına gitti. Ömür partide Poyraz’ın yanına gittikten sonra pek de görünmemişti. İlyas’ın Suzi ile o halini görünce siniri bozulmuştu bir de üstelik Mübeccel’in söyledikleri... Kolundaki saati çıkarırken İlyas arkadan yaklaştı ve Ömür’ü yanağından öptü.

-Eeee ne yapıyormuş benim güzel karım?

-Hiçbir şey yapmıyorum İlyas. Bak saatimi çıkarıyorum.

Ömür saatini çıkardıktan sonra banyoya gitmek için yol almıştı ki İlyas onu belinden tuttu ve başından tutarak yatağa yatırdı. Ömür kalkmak istese de engelledi. Ömür:
-İlyas ne yapıyorsun?

-Önce beni bir dinle. Bugün senin zannettiğin gibi bir şey olmadı. Beni kıskandın fark ettim. Ama zannettiğin gibi bir şey yok Suzi ile aramızda.

-İlyas ona sarıldın.

-Rol icabı gibi bir şeydi. Fariz Suzi’ye sarktı ben de çocuğumun yaşadığı evde ve birçok insanın içinde onu küçük düşürmemek adına yaptım o kadar. Çocuğumun annesini rezil edemezdim.

-Suzi kendini koruyabilirdi İlyas böyle bir şeyi istemezse. Ayrıca o özgür bir kadın istediği ile olur buna kimse karışamaz. Yarın öbür gün Suzi biri ile evlenmek istese senin çocuğun var deyip buna izin vermeyecek misin İlyas?

İlyas Ömür’ün saçlarını sevdi.
-Ömür ben seni anlıyorum ama gerçekten öyle bir şey değildi. Ayrıca ikisi birlikte olmak isterse olsunlar ben sadece kendi evimde böyle bir laubaliliğe izin vermedim. Benim için sen varsın sadece sen anlıyor musun beni? Benim bugünüm sensin, geleceğim sensin. Beni başka hiçbir şey ilgilendirmiyor. Affettin mi beni?

-Affettim.

İlyas karısına bir buse daha kondurduktan sonra sözüne devam etti.

-Gel uyuyalım boş ver makyajı silmeyi falan çok yoruldum ben bugün. Hem senin de bol bol dinlenmen gerekiyor.