• 22.BÖLÜM •

1K 45 21
                                    

"İyi okumalar!"


⚪️

Baran işittiği tanıdık sesle birlikte başındaki ağrıyla yavaşça gözlerini araladığında hemen karşısında duran kızı görürken hafifçe kaşları çatılmış bir şekilde "Benim burada ne işim var Müge?" dedi hafif uykulu çıkan sesiyle, burada olduğuna şaşırırken aynı zamanda.

Baran buraya nasıl gelmişti? Neden, ne için Müge'nin oturduğu apartmana gelmişti? Hiçbir şey hatırlamıyordu. Buraya nasıl geldiğini bile hatırlamıyordu.

"Evet Baran. Ben de sana soruyorum. Burada ne işin var?"

Müge Baranın kendisine sormuş olduğu soru ile Barana karşılık verdiğinde Baran ağrıyan başını ovuşturarak "Hatırlamıyorum." diye cevap verdi. "Neden geldiğimi hiç hatırlamıyorum. Hatta nasıl geldiğimi bile."

Müge burnuna gelen içki ve sigarayla karışık kokuyla birlikte hafifçe yüzüne buruşturarak "Bu içki kokuna bakılırsa sarhoş bir şekilde buraya gelmiş olmalısın." dedi. "Ama niye geldin? Bizim apartmanın önünde sızmanı gerektiren şey neydi?"

"Dün gece meyhaneye gittik." dedi Baran kıza açıklama yaparcasına yorgun bir sesle. "Tarık ve Berat'la. Sadece masadan kalkıp çıktığımı hatırlıyorum. O kadar. Ondan sonrasını buraya nasıl geldiğimi, ne için geldiğimi hatırlamıyorum hiç. Bir uyandım buradayım ve buradasın."

Müge çikolata kahve gözleriyle Barana bakmayı sürdürürken Baran ağrıyan başını tutmayı sürdürerek "Başım çatlıyor." dedi yorgun bir sesle.

"O kadar içersen tabii çatlar." dedi Müge ukala ukala karşılık verircesine.

"Sen nereye?" dedi Baran ona sorarcasına. "Okula mı?"

"Evet." Müge Barana süzercesine baktı. Sarhoşluğun vermiş olduğu etkiyle yorgun ve bitkin gözüküyordu. O her zamanki halinden uzaktı. "Ama sen bugün okula gitme bence. Arabanla geldiysen-"

"Arabamla gelmedim." dedi Baran onun sözünü keserek.

"Önce seni evine bırakayım o halde, ben de sonra okula geçerim. Sende evde duş alırsın, yatıp dinlenirsin."

"Ben kendimi iyi hissetmiyorum. " dedi Baran yutkunarak, halsiz ve yorgun çıkan sesiyle. Yutkunduğunda boğazında yoğun bir acı hissetti. "Boğazlarım da acıyor. Üşüyorum."

Baran ayağa kalktığında üşüdüğünü hissederken kollarını önünde birleştirdi sanki üşümesini geçirmek ister gibi. Müge onun bu halini görerek elini onun alnına koydu.

"Ateşin var. Hastaneye gidelim Baran. Serum taksınlar sana."

"Dersten geri kalacaksın." dedi Baran kabul etmezcesine. "Beni boş ver, sen derse git. Sen beni eve kadar bırak yeter."

"Ders senden daha önemli değil şu an." diye cevapladı Müge ve onun koluna girer bir edayla kaldırımda park etmiş olduğu arabasını gösterdi. "Arabam şurada hemen." Müge uzaktan kumandayla arabanın kilidini açtı. "Gidelim hadi."

Baran, Müge'nin kendisini yönlendirmesine izin verirken onun az önce kurmuş olduğu cümleye hoşuna gidercesine kendi kendine gülümsedi ona belli etmeden. Müge'nin kendisini önemsemiş olması hoşuna gitmişti.  Birlikte arabaya binmelerinin ardından bulundukları yerden uzaklaştılar.


⚪️

Müge, Baranla birlikte hastaneden çıktıktan sonra doktorun kendilerine vermiş olduğu reçete ile eczaneden ilaçları aldıktan sonra arabaya bindiler. Barana hastanede serum takılmıştı. Müge emniyet kemerini taktıktan sonra arabayı çalıştırmadan hemen önce Barana yan gözle bakarak  "Baran, iyi misin şimdi biraz daha?" diye sordu. En azından kapının önünde gördüğü gibi o bitkin görünümü kaybolmuştu.

İLK GÖRÜŞTEWhere stories live. Discover now