42. Bölüm

959 102 91
                                    

Hatalarım varsa kusura bakmayın, iyi okumalar ♡

------------------

Resmen kaskatı kesilmiştim, öylece aynadan onu seyrediyordum. Yanıma gelip elini omzuma koydu, kendimi toparlamayı çalıştım ve bacağına tekme atıp hızla odadan çıktım. Kalbim deli gibi atıyordu, merdivenleri ikişer ikişer indim ve Five'ın yanına gittim. 

Five: Rose, iyi misin yüzün bembeyaz?

Rose: O burada.

Five: Kim?

Rose: Caleb burada!

Five: Bebeğim...

Rose: Gel ve kendi gözlerinle gör!

Kolundan tuttum ve koşar adım odaya çıkardım.

Five: Bak işte kimse yok.

Etrafta göz gezdirdim, pencere açıktı.

Rose: Pencere açık, kaçmış olmalı. Belki de dolaba saklanmıştır.

Five: Rose beni korkutuyorsun.

Rose: Bana dokundu Five, o gerçekti!

Derin bir iç çekti ve bana sıkıca sarıldı.

Five: Tamam, biraz dinlenelim olur mu?

Rose: Bu odada kalmak istemiyorum.

Five: İstersen her yeri kontrol ederim.

Rose: Tamam ama dikkatli ol, hâlâ burada olabilir.

Başını tamam anlamında salladı ve yanağımdan öptü. Yatağa oturup onu izlemeye başladım, neredeyse her yeri kontrol etmişti.

Five: Gördüğün gibi hiçbir şey yok.

Rose: Kaçtıysa bile geri gelebilir.

Five: Bebeğim gerçekten çok yorgunum, bu konuyu akşam konuşalım olur mu?

Hiçbir şey demedim, neden bana inanmıyordu ki? Resmen delirdiğimi düşünüyordu.

Rose: Neden bana inanmıyorsun?

Five: Elbette inanıyorum.

Rose: Hayır delirdiğimi düşünüyorsun! 

Five: Hadi ama, bunun için ağlayacak mısın cidden?

Sert bir bakış attım ve kapıya yöneldim, tam gidecektim ki elimi tuttu.

Five: Söz veriyorum akşam bu konu hakkında konuşacağız.

Gözyaşlarımı sildi ve nazikçe dudağımdan öptü.

Five: İkimizde kötü bir gece geçirdik ve çok yorgunuz, biraz dinlenmeye ihtiyacımız var.

Elimi sertçe çektim ve gidip yatağa uzandım, o da yanıma geldi. 

( 2 Saat sonra ) 

Uyandığımda saat kaçtı bilmiyorum, sanırım öğlen olmuştu. Hafifçe doğruldum ve Five'a baktım, yanımda değildi. Hemen yataktan kalktım ve komodinin üstünde duran tabancamı aldım. Banyodan sesler geliyordu, Five olduğunu umarak yatağa geri uzandım. Birkaç dakika sonra sesler kesildi, kapıya nişan aldım ve beklemeye başladım. 

Five: Hey! Sakin ol benim.

Rose: Tanrım...

Five: Söyler misin neden elinde tabanca var?

Rose: Banyodan da sesler gelince sen olduğundan emin olmak istedim.

Five: Umm peki, aşağı inelim mi?

Boyutlar arası yolculukWhere stories live. Discover now