yalanlarınız bildiğim doğrulardan güzel

1.1K 85 91
                                    

"şöyle bakmayı kes" tıslar bir şekilde karşısında ki iri bedene doğru konuşmuştu.

"Nasıl bakıyormuşum ben?" Tek kaşını havaya kaldırarak boy aynasının karşısında duran ve sürekli kırışıklık var mı diye üzerini düzelten sarı saçlıya baktı.

"Sıcacık bakıyor irislerin, aldanırım, kanarım mı sanıyor o sıcacık bakan gözlerin?" Siyah saçlıya baktı ve bir iki adım atarak kollarını göğsünde kavuşturdu.

"Ne yani sıcacık bakmasın mı senin bu güzelliğine benim irislerim?" Meydan okurcasına yan bir gülüş yerleştirdi suratına ve o da kollarını göğsünde bağladı.

"Ah, jeon. Herkese böyle mi bakar gözlerin? Yoksa bana özel fokur fokur kaynayan bir şey mi?" Tekrar aynaya dönüp üzerini düzelttiğinde sahneden gelen yardımcı beta ile gözlerini ona çevirdi.

"Bay park hazırsanız sahneye bekleniyorsunuz" beta kız narin bir şekilde konuştuğunda sarı saçlı yüzüne ufak bir tebessüm yerleştirerek kafasını salladı. Ardından gözleri arkasında ki tekli koltukta oturan alfa'ya ilişti.

Gözlerinde bir şeyler aradı, ne aradığını kendisi de bilmiyordu ama bir duygu aramıştı.

"Herkese böyle bakmaz gözlerim omega, sana özel olamaz mı irislerimin sıcaklığı. Hissettiğim duyguların yoğunluğu veyahut çilek kokusunu andıran kokunu duyduğumda feromonlarım artmasın mı? Atmasın mı kalbim böyle deli divane gibi?"

Karşısında ki alfa'nın sözlerine karşı kaşlarını çatıp yanına yürüdü, önünde dikilip ona üstten baktı.

"Ben senin bildiğin omega'lara benzemem alfa, beni yanlış tanıma. Rolünü düzgün oyna lütfen, çok uğraştım mahvetme."

Koltukta yayıla yayıla oturan alfa ayağa kalkıp burun buruna gelmelerini sağlamış ve karşısında kendinden biraz kısa olan omega'nın dibine gitmişti. Bu sefer o üstten bakıyordu.

"Merak etme omega bende senin bildiğin alfa'lara benzemem, beni yanlış tanıma."
Muzip bir şekilde gülmüştü.

"Biraz rolüne odaklanır mısın lütfen? Buraya geldiğimden beri bana kur yapıyorsun jeon, seni daha bugün tanımaya başladım. Şu üzerinin haline bak! Kırış kırış olmuşlar." Omega kızgın bir tavırla ellerini gelişi güzel karşısında ki heybetli şekilde duran alfa'nın üzerinde ki pelerini ve gömleği düzeltmeye çalıştı.

"Şuan düşledim de düğün törenimizde de gömleğimi böyle düzeltmelisin." Gömleğinin kırışıklığını düzeltmeye çalışan çilek kokulu omega ile aklının karıştığını hissediyordu.

İçinde ki kurdu kontrolden çıkmak için yer arıyor gibiydi ve alfa buna nasıl dayanabilir hiç bilmiyordu.

"Benden bir kaç dakika sonra geleceksin, unutmadın değil mi repliklerini?" Kaşlarını havalandırıp meraklı bir şekilde konuştuğunda alfa biraz düşünür gibi yaptı. Jimin sinirlenip omuzuna sert olmayacak şekilde yumruk atıp konuştu.

"Benimle dalga geçmeyi bırak, şimdiden çekilmez oldun." Ayna da son kez kendini kontrol edip saçını eli ile geriye doğru taradı ve sahnenin ön tarafına doğru adımladı.

Bir kaç dakika sonra oyun başladığında jimin rolüne giriş yapmış ve güler yüzünü herkese göstermişti, bu jungkook'u delirtmek üzereydi ve rolüne asla odaklanamıyordu.

Ön dişleri kaşınmaya başladığında gözlerini beş saniyeliğine kapatıp sakinleşmeyi umdu yoksa salonda bulunan bütün herkesi diri diri yakmaktan asla çekinmezdi.

Arkadan gelen yardımcı kızın sesi ile gözlerini açıp zihninde ki ölümcül düşünceleri attı. "Jungkook sıra sana geldi hadisene" fısıltı ile konuşan yardımcı ile derin ve sesli bir soluk verip cümlelerini ağzından döktü.

"Prensim, emin olun ki sizi zindana kapatma gibi bir düşüncemiz yok. Sadece kralımız sizi eş olarak görmek istiyor." Dişlerini sıka sıka söyledikleri ile jimin kaşlarını belli olmayacak bir şekilde çatıp jungkook'a baktı, oldukça sinirli gözüküyordu ve neden sinirlenmişti ki?

-

Oyun bittiğinde arka tarafa geçmiş ve kıyafetlerini çıkarıp günlük kıyafetlerini üzerlerine geçirmişlerdi.

"Sahnede ki o bakışlarında neyin nesiydi? Bir an beni öldüreceksin sandım." Kıkırtı ile cümlesini tamamlamış ve tek eli ile ağzını örtmüştü.

Alfa bir an içinde ne kadar güzel bir omega olduğunu düşündü bu zamana kadar tek gecelik ilişkileri olmuştu ama beraber olduğu omegaların hiçbiri bu kadar güzel, bu kadar naif ve bu kadar kırılgan değildi.

Jungkook sert ilişkileri severdi vanilya olarak adlandırılan seksleri pek tercih etmezdi, ama karşısında duran omega için bazı alışkanlıklarını değiştirebilirdi. Çünkü kırılmasından korkar gibi davranıyordu.

Kızgın olan bakışları omega'yı bulduğunda onu korkutmaktan korkar gibi bakışlarını yumuşatıyor ve yüzüne belli belirsiz bir gülümseme yerleştiriyordu. Gözlerinin içinde ki yıldızlar beliriyordu -ki daha bugün tanışmışlardı-

"Seni öldürmek? O nasıl sözdür omega, seni sevmekten başka bir eylemi gerçekleştire bilmem mümkün değil, lakin sizi yatakta bazı uygunsuz hâllerimiz ile nefessiz bırakabilirim." Yüzünde ki gülümsemeyi büyütmüş ve ayakta dikilip saçına şekil veren omega'yı izliyordu.

"Edepsiz konuşmalarınızı dinlemek gibi bir derdim yok alfa, sandığınızdan daha bir akıllıyımdır." Jimin'de yüzüne naif bir gülümseme yerleştirip yine tekli koltukta yerini alan alfa'ya baktı.

"Aklınıza dair bir lafım yok, akıllı olduğunuz her halinizden belli. Sizi çok beğendiğimi söylemek isterim." Ellerini koltuğun iki yanına doğru attı, bacak bacak üstüne atarak yan bir gülüş sundu omega'ya.

"Beni beğendiğinizi sabahtan beri söylüyorsunuz alfa, fakat hoşuma gitmedi dersem yalancı bir omega olur muyum gözünüzde?" Ellerini beline yerleştirerek biraz öne eğilmiş jungkook'tan cevap bekliyordu.

"Sizin yalanlarınız bile bildiğim doğrulardan daha mükemmel omega, eğer isterseniz bana çoğu zaman yalan söyleyin. Güzel sesinizi duymak beni sakinleştiriyor." Oturduğu koltuktan kalkıp omega'nın karşısına dikildi.

"Yakından daha bir ilgi çekicisiniz, eğer..." Biraz daha yaklaşıp nefeslerinin birbirine karışmasını sağladı.

"Eğer benim omega'm olsaydınız, sizi yuvamızdan asla çıkarmazdım."

pains / jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin