19 bölüm

192 155 37
                                    

Arkadaşlar kusura bakmayın biraz geç oldu, bu aralar pek internetim olmuyor. Ama bundan sonra sık sık bölüm atmaya çalışacağım 😊😊🤗🙏

Keyifli okumalar....

Saatlerdir hıçkıra hıçkıra ağlayarak, yürüyordum ama nerde olduğumun farkında bile deyildim. Sudey'le Furkan defalarca arasada hiç birine cevap vermemiştim, çünkü biraz yalnız kalıp kafamı toplamaya ihtiyacım vardı.

Furkan'ın lafları hala kulağımda yankılanıyordu. Ben ona nasıl ikinci kez kanmıştım ki, ona nasıl güvenmiştim. Babam sırf ondan uzak olayım diye beni buraya teyzemin yanına gönderdi, peki ben ne yaptım bunu bile bile yinede onunla görüştüm.

Babamla zaten aramız zor düzelmişti, o yüzden artık Furkandan uzak durmak zorundaydım. Zaten bu saatden sonra onun artık yüzünü bile görmek istemiyorum.

Göz yaşlarımı sildikten sonra bir taksi durdurup bindim. Kafamı cama yaslayıp tüm olanları düşünmeye başladım. Sanırım onu unutmak çok zor olucakdı, benim için ama bunu yapıcakdım yoksa daha çok acı çekecektim.

"Kızım geldik"

Amcanın bana seslenmesiyle kendime gelerek, teşekkür ederek taksiden indim.
Çantamdan anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. İçeri geçdiğimde evde Melis'den başka kimsenin olmadığını fark etdim. Bu arada Melis bir hafta daha burada kalıcaktı.

Melis benim ağladığımı gördüğünde kaşlarını çatarak bana bakmaya başladı. Hiç bir şey sormadan bana sıkıca sarıldığında, bende ona sıkıca sarılıp ağlamaya başlamıştım.

"Noldu sana, canım neden ağlıyorsun?"

Sorusuna ağlamam yüzünden cevap verememiştim. Melis beni, kollarımdan tuturak koltuğa oturduktan sonda kendide yanımda oturdu.

"Bak şimdi, derin bir nefes alıp ver sakinleş sonrada bana her şeyi anlat tamam mı?"

Dediyini yaparak derin bir nefes alıp vermeye başladım, bir kaç kez daha tekrar etdikden sonra birazda olsa sakinleşmiştim. Melis'e tüm olanları anlatmıştım, oda beni ağzı açık bir şekilde dinlemişti ve haliyle benim gibi oda hem sinirlenmiş hemde üzülmüştü.

"Miray sen neler diyorsun, gerçekten böyle mi söyledi?

"Evet ama suç bende, ona nasıl ikinci kez aptal gibi nasıl güvendim ki?"

"Tamam ya, sakin ol biraz gereksiz biri için üzülmene deymez"

"Ya ne yapalım biliyor musun hadi bunları şimdilik unutalım. Sude'nide çağıralım, aklıma eğlenceli bir fikir geldi"

"O gülüş hiç hoşuma gitmedi, ne tilkiler dolaşıyor beyninde yine?"

"Merak etme, sende çok eğleniceksin ara hadi"

"Tamam arayalım bakalım"

Telefonu elime alıp, Sudenin numarasını tuşlayarak kulağıma koydum.

"Alo?"

"Miray sen nerdesin ya, seni çok merak etdim . Bir anda ortadan kayboldun arıyorumda açmıyorsun. İyi misin sen?"

"Tamam Sude sakin ol, iyiyim ben buraya gel sana anlatacaklarım var"

"Tamam hemen geliyorum"

"Geliyor"

Melis gülümseyip beni onayladı. Bir kaç dakika geçdikten sonra, kapının zil sesiyle Sude'nin geldiyini anlamıştım. Kapıyı açdığımda Sude direk üstüme atlayıp bana sarıldığında, bir iki adım gerilemiştim.

HAYATIMIN YILDIZIWhere stories live. Discover now