1. Bölüm

1.5K 53 14
                                    

Bugün dünyanın en güzel günü! En azından benim için:) Çünkü uzun süre sonra ailemle kampa gideceğim. Evet bu kadar mutluyum çünkü annem ve babamla hiçbir zaman vakit geçiremiyorum çünkü onlar her zaman çok yoğun...

Dedem kalan son varisi olan babamı geçen yıl kanserden ölmeden şirketin başına geçirdi çünkü öleceğini biliyordu ve böyle büyük bir mirasın kötü ellere düşmesini istemiyordu. Babamda tabiki kabul etmek zorunda kaldı ve annemde işlerinde ona yardımcı oluyor işte. Neyse iş mevzularını hiç sevmem ve şuan düşündüğüm tek şey kamp yerinde yapacağımız şeyler. Bugünü yıllardır hayal ediyordum ve sonunda gerçekleşti o yüzden çok ama çok mutluyum.

Şimdi hemen eşyalarımı hazırlamalıyım. Bu yüzden koşarak çantamı aldım ve içine gözlüğümü, şapkamı, kulaklığımı ve kitabımı koydum. Sonra aşağıdan annemin sesini duydum, beni çağırıyordu. Koşarak merdivenlerden indim ve son bir kontrol yaptıktan sonra çantamıda alıp evden arabaya doğru yürümeye başladık. Babam hemen eşyalarımızı bagaja yerleştirdi ve bizde o sırada arabaya bindik. Hemen kulaklığımı taktım ve senorita şarkısını dinlemeye başladım. Bu sıralar favori şarkım bu neden bilmiyorum ama çok hoşuma gidiyor, bu yüzden tüm yol boyu bu şarkıyı dinleyeceğim:D

Tüm yol boyu hiç konuşmadık. Zaten araba çok midemi bulandırıyordu bu yüzden annemlerde bunu bildiği için beni rahat bıraktılar. Bende rahattım. Zaten varmak üzereydik. Gideceğimiz kamp alanı evimize yarım saat uzaklıktaydı. Ve şuan sadece 5 dakika kalmıştı, ama benim şimdiden midem bulanmıştı. Bu yüzden babama kenara çekmesini söyledim çünkü nerden gideceğimi biliyordum. O da yakın mesafe olduğu için kabul etti ve beni indirdi. Bende yolun başından beri dinlediğim senorita şarkısını dinlemeye devam ettim. Yolda yürürken sürekli bir ses duyuyordum fakat heralde yanlış duydum deyip umursamıyordum fakat bir anda bir çığlık sesi duydum. Ve o an depar atmaya başladım. Deli gibi koşuyordum çünkü anormal bişeyler olduğunu anlamıştım. Artık bacaklarım çok ağrımıştı, baldırlarımı hissetmiyordum. Ama koşmayı bırakamazdım çünkü o çığlık sesi beni çok ürkütmüştü. Genelde çoğu şeyden korkmam ama bu çığlık gerçekten korkutucuydu. Fakat Artık soluk soluğa kaldım ve nefes alamıyordum bu yüzden hemen arkama baktım ama arkamda hiçbir şey yoktu. Bu yüzden bir süre duraksadım. Ve soluklandım. Daha sonra ailem aklıma geldi. Evet ailem! Ya onlara birşey olduysa diye düşündüm ve zaten artık onlara yakın olduğum aklıma geldi. O yüzden hemen tekrar koşmaya başladım. Ve kısa sürede yanlarına vardım.

Y/n: Anne, baba iyi misiniz?

Y/n A.: Evet kızım iyiyiz ama sana ne oldu? Neden yüzün kıpkırmızı?

Y/n: ş-şey biraz orman koşusu yapmak istedim sadece o kadar 😅

Y/n A.: Bende birşey olduğunu sandım, lütfen koşarken dikkat et ve kendini bu kadar zorlama.

Y/n: Tamam anne.

Aileme birşey olmamıştı, bu yüzden kendimi şanslı hissediyordum. Ama burada kalmamalıydık. Burasının güvenli olduğunu düşünmüyordum. Ve de aklım hala o çığlıktaydı. Belkide ben abartmışımdır. Belkide sadece biri yere düşmüştür ve canı acıdığı için çığlık atmıştır. Ya da sadece kendimi kandırıyorumdur🤦‍♀️ Neyse ya en fazla ne olabilir ki? Ben bunları düşünürken bir anda babam bana bağırdı.

Y/n B.: y/n hadi gelde yemeği hazırlamamıza yardım et!

Y/n: telefonumu bırakıp geliyorum!

Fakat bir anda telefonumun yanımda olmadığını fark ettim. Koşarken mi düşürmüştüm yani!? Olamaz 😩 Oraya geri dönemezdim ama bir yandan da oraya geri gidip ne olduğuna bakmak istiyordum bu yüzden yine merakıma yenik düştüm ve anneme telefonumu aramaya gideceğimi söyledim. O da bana hızlıca gidip gelmemi söyledi. Bende tamam deyip tekrar koşmaya başladım...

Herkese merhaba! Umarım yazdığım fici beğenirsiniz ve bende yazmaya devam ederim. Lütfen bolca yorum atın ve hikayeyi oylamayı unutmayın:) 💞

A Sadistic Vampire | KTHWhere stories live. Discover now