"Hayat hadi denize girelim."
Hayat: "Ben denizleri sevmem ki..."
***
O günden sonra hiç bir şey normal olmadı...
Herşey sarpa sardı, hayatı tamamen bitik durumdaydı Yağmurun...
Acaba Yağmur eskisi gibi mutlu olabilecek mi?
Hayatına aniden giren...
Merhaba Yeni bir bölüm ile tekrar beraberiz. Sizleri bekletmeden hemen bölüm ile baş başa bırakıyorum.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.⭐ Yukarda ki müziği açalım ve kendimizi kitabın satırlarına bırakalım..
Keyifli okumalar..🌊
***
10. Bölüm : "Mezarlık..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bulut Yıldırım'ın anlatımıyla:
Hızla anahtarları aldığım gibi arabaya bindim. Mezarlığın oraya tam gaz basıyordum.
" Ah Yağmur. Neden kendini bunu yapıyorsun? Kendine acı çektirmekten başka bir halta yaramaz. Gerçekten çok benziyorsun ona. Benzetmek istemesem de kaderin ona benziyor onun gibi batsızsın. Belki de o yüzden seni koruyorumdur, yanında oluyorumdur.."
Kendi kendime söylenirken mezarlığa geldim. Arabadan inip onu aradım 2-3 dakika sonucu onu gördüm. Mezarlığın başında çamura bulanmış şekilde öylece yatıyordu. Koşarak yanına gidip seslendim.
"Ne halt ediyordun orada? Soğuktan ölmeyi falan mı? Şunu şu aklına sok, ben varken ölmeyin planlama. Buna asla izin vermem. Anlıyor musun?"
Yağmur: " Senden nefret ediyorum."
" Ben sanki sana çok bayılıyorum."
Yağmur: " Bayılıyorsun tabi."
" İçtin mi sen? Soğuk hava sana kafa yaptı galiba."
Ona baktığımda burukça gülümsediğine şahit oldum...
Eve geldiğimizde ona baktığımda Uyuduğunu fark ettim.
" Anlaşıldı, yine taşıtacaksın kendini."
Kucağıma aldığımda teni ile temas ettiğim andan itibaren vücudunun ateşler içinde yandığına anladım ve hemen apartmana girdim. Zor da olsa anahtarla kapıyı açabildim ardından ise direkt Yağmuru banyoya soktum.
" Yağmur beni duyuyor musun? Kendin duş alabilir misin? "
Yağmur: "Hı hı."
" İyi o zaman burada bornoz ve havlular var duştan sonra bunları üstüne geçir. Ben de benim kıyafetlerimden bir şeyler vereyim sana."
Hızlı dolabımı açıp bir sweartshirt bir de pijama alarak banyonun önüne bıraktım.
"Kapının önüne bıraktım kıyafetleri." dedikten sonra cebimden telefonu çıkardım.
