5

165 31 22
                                    


Baş ağrısıyla gözlerini açtığında beyaz tavanla karşılaştı. Klişelerden olsa gerek hastane olduğunu hemen anlamıştı. Kolundaki seruma göz devirip bakışlarını yatağın yanında uyuyan çocuğa çevirdi.

İçinin ısındığına hissedip gülümsedi. Jisung sandalyede rahatsız şekilde uyuyordu. Arkadaşı onun için fazlaca uğraşıyordu anlaşılan o ki başında bekleyen kişi de oydu. Minnettar hissediyordu.

Boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

"Jisung."

Sarı saçlı çocuk irkilerek uyandığında Hyunjin ona kıkırdadı. Garip şekilde ağrıyan başına rağmen kendini iyi hissediyordu.

"Hyunjin iyi misin?"

"İyiyim Ji. Beni beklediğin için teşekkür ederim."

Jisung  başını sorun yok dercesine sallayıp arkadaşının koluna hafifçe vurdu.

"Saatlerdir uyuyorsun. Serumun da bitmiş, eve gidelim mi?"

Yorgun sesiyle konuşup ayağa kalktığında Hyunjin de odadaki saate baktığında çoktan gece yarısı olduğunu farketti. Jisung hemşire çağırmak için odadan çıkmıştı.

Hemşire gelip serumunu çıkardığında odaya doktoru girmişti. Kadın ona gülümseyip konuştu.

"Artık aşık olduğun kişinin kim olduğunu biliyorsundur diye düşünüyorum."

"Biliyorum."

"Ondan uzak durmanı söylemiştim."

"Durmaya çalıştım hatta bir hafta oldukça başarılıydım ama yanıma gelince kovamadım."

"Daha dikkatli ol lütfen haplarını eksiksiz kullanıyorsun dimi?"

"Kullanıyorum merak etmeyin."

"Çıkışını yapabilirsin o zaman."

"Tamam."

Jisung ikisinin konuşmasını dinlerken sırt çantasına eşyalarını koyuyordu. Hyunjin açıkça söylemese bile Felix olduğunu o da anlamıştı bugünde Felix yanına gelip Hyunjin'in onu itip kaçtığını söyleyince tam emin olmuştu.

Belki daha önce olsaydı Hyunjin'in bir şansı olabilirdi ama şimdi Felix'in bir sevgilisi vardı ve çocuk aşıktı.

Üzgün gözlerle arkadaşına bakıp yanına ilerledi. Çoktan ayaklanan arkadaşının koluna girip ona yardımcı oldu, yavaş adımlarla hastane ödemesini yapıp arabaya vardılar. Hyunjin telefonundan geçmiş olsun mesajlarına bakarken Jisung çoktan arabayı çalıştırmıştı. 

Eve vardıklarında uzun olan üstünü giyinip hapını içmişti. İlaçların etkisinden olsa gerek gözleri kapanmaya başladığında kendini güçlükle yatağa attı. Jisung'un koltukta uyuyacağını biliyordu ama onun yüzünden sırt ağrısı çekmesini istemiyordu. Çift kişilik yatağın diğer tarafındaki örtüyü de açtığında Jisung mesajı almışçasını gülümseyip olumlu anlamda kafasını salladı.

O da arkadaşının dolabından kıyafet giydikten sonra onun için ayrılan yere yatıp gözlerini kapadı.




-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-•-

Üç günlük ev dinlenmesinden sonra Hyunjin yeniden okula döndü. Bahçeden içeri girdiği anda arkadaşları başına üşüşmüştü. Seungmin ve Jeongin ile sohbet ederek kafeteryaya geldi. Yolda bazı arkadaşları onu görüp geçmiş olsun demişti. Kendini bugün daha iyi hissediyordu dünden beri hiç kusmamıştı ilaçlar sonunda etkisini göstermeye başlamıştı.

İçeri girdiklerinde kahve içen Minho ve Jisung'u görüp hafifçe gülümsedi. Minho'nun Jisung'dan hoşlandığına eminde ve o da ikisini çok yakıştırıyordu.

Jisung onu farkettiği gibi ilgisini Minho'dan çekip ayağa kalkmıştı, gülümseyerek arkadaşına el sallayıp eliyle gel işareti yaptı. Çocuklarla birlikte onların yanına geldiklerinde Hyunjin, Minho'ya mahçup bir gülümseme sundu Minho ise sorun yok dercesine kafasını sallayıp gülümsedi.

Hep birlikte masaya oturduklarında Seungmin konuşmaya başladı.

"Felix'in erkek arkadaşıyla tanıştık dün, keşke sende olsaydın."

Hyunjin'e ithaflı konuştuğunda kahve saçlı çocuğun boğazı kaşınmaya başladı.

"Aman boşverin onu size bir şey söylemem gerek." 

Jisung durumu farkedip olaya müdahele ettiğinde Hyunjin minnettar gözlerle arkadaşına baktı. O olmasa bu süreci nasıl atlatması çok zor olurdu.

"Ne oldu Jisung?" 

Minho sadece Jisung'a özel ilgisiyle konuştuğunda Jeongin hafifçe kıkırdadı ve o da bakışlarını grubun kısasına çevirdi.

"Saçlarımı boyatmak istiyorum."

Jisung stresle aklına gelen ilk şeyi söylediğinde Hyunjin'de değişiklik yapmanın iyi olabileceğini düşündü.

Diğerlerinden onaylamalar geldiğinde dersler bittikten sonra hep birlikte kuaföre gitme konusunda anlaşıp sohbet etmeye deavm ettiler.

"Hey!Selam çocuklar."

Gelen sesle kafalarını çevirdiklerinde gördüğü bedenle masada duran şişesinden biraz su içti Hyunjin.

"Selam Felix." 

"Hyunjin nasılsın? Geçen gün olanlardan sonra senin için endişelendim."

Hyunjin gerginlikle nefes aldığında Jisung masanın altından arkadaşının elini tutup hafifçe baş parmağıyla elini okşamıştı, bu hareketi az da olsa diğerini rahatlamıştı.

"İyiyim Felix. Teşekkür ederim."

Konuşmayı ne kadar istese de sonucunda iyi şeyler olmayacağını bildiğinden kısa kesmişti. Elini tutan eli istemeden sıktığında yanındaki çocukta ortamı nasıl dağıtabileceğini düşünüyordu.

Kısa süre sonra muhabbetin seyri değiştiğinde Hyunjin etraftaki seslere kendisini kapamış halde Felix'in meleksi görüntüsünü izliyordu. Minho ise masanın altında herkesten gizli şekilde birleşen elleri farketmişti.








19/07/2021

Çok zaman olmuş bölüm atmayalı, daha sık yazmaya çalışacağım. <3

hanahakiWhere stories live. Discover now