0.6

309 23 0
                                    


Lisa'nın anlatımından

Bi anda midemin bulanmasıyla yataktan koşarak banyoya doğru koştum. Neden bu kadar fazla kusuyordum anlamadım ki? Hamile olamazdım değil mi? Acaba test mi yapsam? Bir andan içeri jungkook'un girmesiyle irkildim.

Jungkook: Lisa noldu?

Lisa: Midem bulandıda.

Jungkook: Hastaneye gidelim mi?

Lisa: Bilmiyorum.

Jungkook: Lisa hamile olmadığına emin misin?

Lisa: Off bilmiyorum.

Jungkook: Test alıyım mı?

Lisa: Tamam al.

Dediğim şeye gülümseyip bana sarıldı daha sonra anlımdan öpüp dışarı çıktı benden elimi yüzümü yıkadım ve üzerime düzgün bir kot pantolon ile göbeği açık yeşil bir tişört giydim ve aşağıya indim kahvaltı hazırdı ancak canım bir şey çekmiyordu. Dış kapıdan içeri jungkook girdi elinde ise test vardı elimden tutup yukarı çıktık.

Jungkook: Hadi bakalım bekliyorum seni burda.

Lisa: Tamam.

Elindeki test'i aldım ve içeri girdim. Gerekenleri yaptım ve beklemeye başladım. Gözlerimi kapatıp testi elime aldım ve yavaşça gözlerimi açtım. Hassiktir!

Çift çizgi!

Hamileyim!

Ne yapacağım şimdi? Jungkook'a ne diyeceğim? Planım ne olacak? Bebeğimi bu işten uzak tutmalıyım. İyi de nasıl? Bir anda kapı tıklatılınca irkildim.

Jungkook: Güzelim?

Lisa: Efendim?

Jungkook: Ne çıktı?

Lisa: Daha bir şey yok.

Jungkook: Tamam test sonucu çıkınca haber ver.

Lisa: Tamam.

Tanrım ne yapacağım? Hayatta bu bebeği aldırmayacaktım. Bu çocuk jungkook ile benim miydi şimdi? Benim hayatımı mahveden adama torun veriyordum. Hayır bunu kimse bilmeyecekti! Bebeğimle bende burdan uzakta yaşıyacaktık. Jungkook onu bilmeyecekti. Bu biraz bencilce olabilir ancak aklıma başka hiç bir şey gelmiyordu. Kapının kilidini açtım ve dışarı çıktım.

Jungkook: Ne oldu hamilesin değil mi? Yani öyle olması gerekiyor internetten de baktım mide bulantısı ve baş dönmesi çok oluyormuş hamileliğin başlangıcında.

Tanrım çok mutlu gözüküyordu. Özür dilerim jungkook ama bunu sana söyleyemezdim. Bana yapılanları asla unutamazdım.

Lisa: Hayır jungkook. Hamile değilim.

Jungkook: Ne? Emin misin bak iki çizgi miydi? Yoksa tek çizgi miydi?

Lisa: Tek çizgiydi jungkook.

Birden yüzü düştü. Ama yapacak bir şeyim yoktu kusura bakma jungkook. Aşağıya doğru indiğimizde elimi omzuna koydum.

Lisa: Neden bu kadar çok baba olmak istiyorsun?

Jungkook: Benim babam nerdeyse benim yüzüme bakmıyordu gözü sadece işindeydi. Bir kere bile bana nasılsın iyi misin diye sormadı lisa? Beni neden sevmedi bilmiyorum. Ama bir çocuğum olursa onu ömrümün sonuna kadar seveceğim. Kim kendi çocuğunu sevmez ki? Değil mi?

Lisa: Ewt jungkook ama üzgüm.

Jungkook: Önemli değil demek ki şimdi olmaması gerekiyormuş.

Başımı salladığımda ellerimi beline sardım ve güzel kokusunu içime çektim. Oda bana aynısını yaptı sonra da aşağıya inip kahvaltı masasına oturduk.

Lisa: Ben pek aç değilim bahçeye geçiyorum.

Jungkook: Tamam bitanem sen geç bende gelirim birazdan.

Başımı sallayınca gülümsedi ve sandalyeye oturdu. Bende bahçeye doğru yürüdüm. Şimdi ne yapacaktım Karnımda bir can vardı. Ve bu jungkook ile benim bebeğimdi. Ben bu tarz düşüncelerle yine baş başa kalmıştım. Jungkook yanıma gelip şirkete gideceğini söylemişti. Jennie'ye de söylemeyecektim hamile olduğumu son işlerimi de bitirdikten sonra o adamın ceza evine girdiğini gördüğümde burdan gidecektim. Çocuğumu güvende büyütecektim.
Jungkook'un ailesinin evine gittiğimizde tuvalete gidiyorum diye söylemiştim ama o adamın çalışma odasına girmiştim. Bir yerin adresi vardı bugün orda bir buluşması vardı bende oraya gidiyordum. O adres biraz tanıdık geliyordu.

 Different Worlds LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin